Ne manası var?

Siz ağzınızı açıp çok da iyi niyetli bir şekilde birşey söylüyorsunuz ama karşınızdaki tam da tersini anlıyor.

Kafalarınız çok farklı çalışıyor çünkü.

Telefon açıyorsunuz,

- Aşkım akşam kaçta gelirsin?

Aslında sizin de kendinize göre bir işiniz var ve akşam yemeği hazırlamak için ne kadar vaktiniz var onu anlamaya yönelik sorunuz.

- Aşkım ne bileyim ben. Devlet memuru muyum ki ben? Nasıl bileyim bu saatte? Birşey çıkmazsa erken gelirim.
Hoşlanmıyorum bu sorudan. Hem de hiç...

Karşıdan gelen ses sıkıntılı. Hatta kızgınlık sınırında...

Eğer keyfiniz yerindeyse derdinizi açıklıyorsunuz ve olay tatlıya bağlanarak kapatılıyor telefon.

Ama eğer siz de biraz gerginseniz, sizin de sesiniz sertleşiyor...

- Basit bir soru sordum. Sadece cevaplasan?

Olay her an büyüyebilir...

Algılamanız farklı işte...

Siz merak ettiğiniz ya da endişelendiğiniz için soru soruyorsunuz, hatta kendinize göre bir ayarlama yapmak için ama eşiniz baskı altında hissediyor...

İletişim kurmaya çalışıp, kendinizi ifade ettiğiniz sürece sorun yok da bunu yapmak her zaman kolay olmuyor.

Pire için ne yorganlar yakılıyor...

Sakinleşip mantıklı düşününce gülüyor insan kızgınlığına ama bazen karşı taraf " afedersin yanlış anladım " diyerek döndüğünde sizde bişeyler kopmuş da olabiliyor.

İşte o zaman da diyorsunuz ki - daha çok kendi kendinize tabii - " Ne manası var bu özürün şimdi? "

Ama seviyorsunuz ya eşinizi, ilişkinin tuzu biberi diyorsunuz bu ufak tefek atışmalar ve yanlış anlaşılmalar.

Suçlu algıdaki farklılık deyip sıyrılıyorsunuz işin içinden...