Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '13

 
Kategori
Futbol
 

Ne sihirbaz; Sow, ne rakip kalelere Weba salgını gibi çöken Wobo... Varsa yoksa M'Bamba...

Ne sihirbaz; Sow, ne rakip kalelere Weba salgını gibi çöken Wobo... Varsa yoksa M'Bamba...
 

Fırtına eken, kalesinde gol biçer...


NE SİHİRBAZ; SOW

NE WEBA SALGINI GİBİ RAKİP KALELERE ÇÖKEN; WEBO

VARSA YOKSA;  M’BAMBA….

Rüzgar eken fırtına biçer der eskiler, Trabzon Yönetimi aylarca, hatta geçen seneden beri ektiği rüzgarları fırtına olarak biçip mahsullerini de kalesinde gol olarak görmeye devam ediyor. Kafkaslardan acil olarak transfer edilen Dolunay Kafkas’ın da patlayıcı nidaları sahada değil laf da kaldı. Daha maçın 23 saniyesinde gol pozisyonunu değerlendirebilse idi Kanarya, ilk atış da balina yakalayan olta avcıları gibi şen şakrak olacaktı 90 dakika. Birkaç gün önce 10 kişi ile tükenircesine mücadele eden takımın, bu en zor _ki zorluğu oyun olarak değil sinir harbi olarak görülen_ Trabzon deplasmanından Kolbastı , üç ayak, Horon olarak 3 puanı alıp  geri dönmesine neden oldu. 

Kendi kalesine gol atan M’bamba’yı Onur’un azarlaması, bu takımın aslında bir takım değil derme çatma, oradan buradan bulunmuş, para için bir odaya tıkıştırılmış acemi bir gurup olduğunun aile fotoğrafı gibi düştü ekranlarımıza. Topun çizgiyi geçip geçmemesinden çok daha önemli bir enstantane idi ama kimin umurunda?

Hayatının en kötü gününü yaşayan M’banba bu sefer Onur’dan intikamını sırtı ile alıyor, Trabzon maçlarının balık avcısı  Baroni, ceza sahası dışından vurduğu şutla Onur’u zıpkınlıyordu. İlk dakikalarda oyun o kadar hızlı ve pozisyonlu geçiyordu ki, yayıncı kuruluş pozisyonları bile tekrar verecek zamanı bulamıyor göz kıpırtısız akıyordu ekrana heyecan kasırgası.

İkinci yarının başında soyunma odasından aldıkları barutla sahada ateş alan Trabzon bir iki denemede bulunmuş ama İstanbul Surları böyle ne toplar görmüş ne direnişler göstermişti. Yağmur altında ıslanan barutlar ateşleme yapamamış ve Kanarya cehennemde cennetin kapılarını Gökhan Gönül’ün ayağından ardına kadar açmıştı. Kupa Papazı Sadri bey gemisini ilk önce terk eden canlılar gibi maçın bitmesini bile beklememiş, gemisini fırtınanın ortasında son model Mercedes’i ile terk etmiştir.O Mercedes ki hem kurşun hem yumurta geçirmezdi… Geçen sene taraftarı onu maçtan sonra melemen yapmak için hayli yumurta harcamıştı, her halde bu sefer başına gelecek yumurtaları önceden haber almış olacak ki erkenden kaçıp gitmişti. Hayatını ve başarısını Fenerbahçe düşmanlığı üzerine inşa eden bir inşaat müteahhitçisinin   koca bir şehri nasıl uyuttuğunun belgeseli niteliğinde bir maçtı. Kendi bataklığında debelenen bir ruhun, başkalarını da o bataklığa çekme planları yine tutmamış kazdığı inşaat temelinde gömülüp gitmişti yine. Züğürt Ağa filminde sürekli ‘’Ben karı isterem’’ diyen yaşlı ihtiyar gibi, Kupa Pazarı Sadri’nin bu olmaz istekleri sonunda, onun da sonunu getirdi. Sadri Şener barut hakkını çoktan harcamış, düşük menzilli çakaralmaz tüfektir artık. Kendine bile hayrı olmaya bir tükenmişlik abidesidir. Duvara asılması gereken bir nostaljik süs. Hakemler düdüğünü duvara asarlardı eskiden bu da odasının anahtarını assın kurtarsın kendini.

O meşhur pozisyon milimetrik çekimlerde gol olarak görülmekte ama 3 gün 3 gece oynansa bu maçın sonucu değişmeyecekti. Tüm kanallarda A4 kağıdını ikiye katlayan futbol uleması sabaha kadar yorum yaptı ama işin içinden çıkamadı. Sen en önemli starlarını kaptır, onların yerine Avrupa’da adı sanı bilinmeyen futbolcuları topla, en son şampiyonluğunu yaşamanın üzerinden çeyrek asırdan fazla yıl geçmiş  bunu bile düşünme, hala BÜYÜK TAKIM diye rant sağla olacak iş değil bu. Trabzon’un büyüklüğü artık kalmamıştır. Kahveciler bile sıradan maç parası alıyor, DijiTürk yeniden düşün, arttık büyük takımları bu şekilde kandıramazsı ona göre…

Biz demiştik demiyeceğim ama demiştik işte...

http://blog.milliyet.com.tr/--meyleres--/Blog/?BlogNo=402507 

 
Toplam blog
: 220
: 212
Kayıt tarihi
: 14.08.12
 
 

İşimiz gücümüz  finasalpara, ama sevemedik hiç bir daim kendi malımız gibi bedenini. Neyse bize b..