NEDEN AHİ EVRAN?

Aydın konusunda kanaat önderi sıralamasında neden Ahi Evran’ın bu konuda ayrı bir yere konulması gerektiğinin anlatılması yeni nesillere bu konuda bilgi verilmesi önemlidir. İnsan sosyal bir varlıktır ve bu varlığın yaşayabilmesi için üretmesi gerekir. Ürettiğini satması, sattığının arkasında durması, ürünün güzel olması günümüzde bir anda köşeyi dönen vur-kaç esnaf veya tacir ya da imalatçı modelinin tam tersi bir birlik sağlanması, söz ve standart birliğinin sağlanmasının Avrupa Ortaçağını yaşarken bu kurumun geliştirilememesi, buna rağmen bizdeki TSE’nin ilk ve en önemli örneğini oluşturması, Ahi Evran ve birliğinin en nihayetinde İslam Dinine inanmaları ve Hoca Ahmet Yesevi’nin öğrencileri olmaları bakımından da ayrıca üretimde yerli-milli ilk standardizasyon kurumunu vücuda getirmeleri bakımından ayrıca önemli olduğunu belirtmeye gerek yoktur.

Bir toplumda şunları yapma diyebilirsin. Ancak bu yeterli değildir. Şunları yapma dediğin şeyin neden yapılmaması gerektiğini de söylemen, yapılmaması gereken şeyin nedenlerini ortaya koyman gerekir. İslam’da faiz malum haramdır ancak devlet kurumlarının hepsi vatandaşlarına faiz uygular. Aynı şekilde sigara mekruh, içki ise haramdır. Ancak her ikisinden de vergi alınmasında bir sakınca yoktur. İnsan beyni çelişkileri bol olan bir toplumda zorunlu olarak sahtekârlığı, inanç olarak da münafıklığa yönelir. Aynı şeyi farkında olmadan nice anne ve babalar çocuklarına uygular ve benzer neticeleri alırlar. Çok yasakçı bir baba sonunda yalancı evlat sahibi olur. Nedeni belirtmeden ikna edilmeden yapılan her türlü faaliyet seçenekler yerine konulmadan ve şiddetle yapıldığında olacak sonuç budur.

Toplumlar daha önce de belirttiğimiz gibi birlikte yaşayan akrabalar olabilir, karışık bir halk olabilir, bir topluluk olabilir ki bu topluluklarda bugünün kurallarına benzer yazılı olmayan kuralların olmadığını düşünmek o toplulukların var olmadıklarını düşünmekle eşdeğer arızalı bir düşünce tarzı olacaktır ki bu topluluklara en güzel örneği Türk olmamızdan ötürü konar-göçer bir yaşam tarzı ile uzun yüzyıllar boyunca yolculuk eden atalarımız oluşturur; bunlar at sırtında günlerce o yayla senin bu yayla benim, güven içinde korunacakları hayvanlarının doyacağı insanlarının güvende olacağı yerleri seçmek zorunda kalmaları hem gereklilik hem de güvenlik nedeniyledir ki bu bile yeterli değildir; yolculuk yapılan kişiler akraba, oğul, kız, teyze hala aynı yola düşmüş birbirine hem akraba hem de birbirine dost olmak zorunda olan kişiler, nihayetinde arkadaşlar, akrabalar ve elbette yoldaşlardır. Malum bir insanı tanımak için yolculuk yapmak, alışveriş yapmak gereklidir ki dost olmayan güvenilmez insanlarla günler hatta aylar süren birliktelik yolculuk pek mümkün değildir. Birbirini yoldaş kabul eden insanların birbirleriyle düşman olmaları kabul edilemez. Dost olmaları şarttır. Birlikte yolculuk eden insanların birbirine ihanet etmesi düşünülemez o halde birlikte yolculuk yapmanın ne anlamı kalır? Hangi insan güvenmediği insanlarla yola çıkar? Cevap: Esir! Bu da mümkün olmayacağına göre bu insanlar en nihayetinde yolculuk yapmıyorlar sürekli ve bir yerde durmaları ve orada birlikte yaşamaya karar veriyorlar. Yolda birbirinin hakkına hukukuna saygı gösteren, birbirinin iyiliğini isteyen insanların bir yerde durduklarında, konakladıklarında hatta kalmaya karar verdikleri yeri kendilerine vatan yapmaya karar verdiklerinde değişen bir şey yok. Aynı düzenin, devam etmesi gerekir. Buna rağmen gerek dururken, gerek yolculuk ederken görmüş geçirmiş bir kişinin rehberliği önemlidir. Bu hususta rehberi değerli olan topluluklar, rehberlerinin dirayeti, uzak görüşlülüğü, bilgisi, görgüsü, feraseti ölçüsü daha sonraki aşamalarda kendilerine son derece değerli toplumlar kurmuşlardır. Bu ayakta kalabilmenin birinci şartı yiyecek, ikinci şartı barınmak, üçüncü şartı da bunların devamını sağlamaktır ki bu da ancak üretimle, üretmekle birlik ve beraberlikle olabilirdi ki Ahi Evran birlik beraberliği üretim ile taçlandıran ve bunu dünya tarihinde standartlara bağlayan ilk standardizasyon kurumlarından birini Anadolu’da kuran bir pir, aydın, değerli bir önderdir. Ordularınızın cephede iyi savaşıyor olması dahi üretilen silaha, cepheye gönderilen yiyeceğin kalitesine,  miktarına bağlıdır ki en savaşçı asker dahi aç ve silahsız, atsız bir hiç olur. Vatan savunmasının ilk hattı üretimdir. Vatanın temelinde üretim yoksa kâğıttan kule gibi varlığını uzun süre devam ettirmesi mümkün değildir ve kendi birliği için beyin ve bedenini olması gerektiği gibi kullanmayı beceremeyenler, ya da bunu ihmal edenler başkalarının kölesi olma yolunda ilk adımı atmış olurlar.

Ahi Evran ile ilgili çok kitap yok öyle ancak yine de yeteri kadar kitap bulunabilir ki üretimsiz milletin birliği beraberliği uzun sürmez. Kaliteyi yakalayamayan varlığını devam ettiremez. Gerçek savaş cephelerde değil, cephe gerisinde üretim hattında üretim felsefesinde devam eder. Cephe gerisi bilim, üretim ve kalite ile kendini var edebilirse, cephedeki savaşan askerler gönül rahatlığıyla savaşabilirler. Cephe gerisi sağlam ise, en iyi silahları ne de olsa onlar üretiyor demektir. En iyi atlar onlarındır. Gerisi cesaret ve akıllı bir komutan…