Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Ağustos '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Neden büyüdükçe yaşlanır umutlarımız?

Neden büyüdükçe yaşlanır umutlarımız?
 

Eski Yunanlılar derler ki; Tanrıların babası Zeus’un ateşi çalıp insanlara armağan eden Prometheus’un soyunu cezalandırmak için yarattığı kadın, güzelliği ve çekiciliğiyle Prometheus’un kardeşi Epimetheus’un aklını başından almıştı. Pandora adındaki bu kadın elindeki kutuyu açınca tüm kötülükler, acılar, savaşlar, salgın hastalıklar kutudan dışarıya çıkar ve tüm dünyaya yayılır. Gördüğü şeylerden ürken Pandora kutuyu hemen kapatır. Sonuçta tüm musibetler kendini dışarıya atabilmiş ancak bir tek şey içeride kalmıştır; o da umuttur.

Eski Yunanlıların anlayışına göre tüm kötülüklerle başa çıkabilmenin ve ayakta kalabilmenin tek yolu umuttu. Onlar bu evrensel gerçeği daha o zaman keşfetmişler ve Pandora mitiyle de bunu ölümsüzleştirmişlerdi.
Dünyamız gerçekten de acılarla, karanlıklarla ve her türlü musibetle doluyken ve biz bunlardan alabildiğine etkilenirken umut daha da önemli bir hale geliyor biz insanlar için. Ayrıca sadece yaşadığımız dünyadaki kötülüklerle başa çıkabilmek için değil kendi yaşamımızı daha güzel hale getirebilmek içinde ihtiyacımız var umut etmeye.

Hepimizin geleceğimizle ilgili hayalleri, umutları vardır ve bunları gerçekleştirmek düşüyle uyanırız yeni sabahlara. Fakat yaşımız büyüdükçe ve hayatla yüzleştikçe umutlarımız azalmaya ve giderek yok olmaya yüz tutar. Çünkü fark ederiz ki hayat bizim ilk gençlik yıllarımızda düşlediğimizden çok daha farklı ve acımasızdır. Kimi zaman maddi imkansızlıklar kimi zamanda yaşam koşullarının elvermemesi nedeniyle düşlediği ve yapmayı istediği mesleği yapabilen insanlar ne kadar az bir düşündünüz mü? Kim bilir belki sizde bu insanlardan birisiniz.

“Her şey istemek ve umut etmekle başlar” derler, doğrudur. Ancak insan ne kadar çaba gösterirse göstersin bazen yeterli olmuyor. Türkiye gibi insanın tüm yaşamının üç saatlik ÖSS sınavıyla belirlendiği bir ülkede umutların giderek azalmaması ne yazık ki çok mümkün olmuyor. Sevdiği ve istediği bölümde okuyabilmiş şanslı azınlıktan biriyim ve bunun ne kadar önemli bir şey olduğunun bilincindeyim. Ancak iş bununla da bitmiyor ki, insanın eğitimini gördüğü alanda çalışabilmesi de hiç kolay değil.

Yaşam zor, acımasız ve kötü sürprizlerle dolu. Şüphesiz bu koşullar altında insanın tüm umutlarının gerçeğe dönüşmesi mümkün değil. Ama biz yine de umut etmeye ve yaşama dört elle sarılmaya devam edelim. Umutta çekip giderse yaşamımızdan elimizde ne kalır ki?

 
Toplam blog
: 130
: 5076
Kayıt tarihi
: 08.08.06
 
 

Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümü mezunuyum. Şu anda Marmara Üniversitesi ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara