Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Temmuz '12

 
Kategori
Eğitim
 

Neden hiperaktivite?

Neden hiperaktivite?
 

Çocuklarımız neden yaşama karşı bu kadar olumsuz tepki gösteriyorlar? Halbuki biz onlara her şeyi vermeye çalışıyoruz. Ancak, fark etmiyoruz ki onlara esas vermemiz gereken şeyi veremiyoruz: içinde sağlıklı şekilde gelişebilecekleri, doğru bir çevre… Bu doğru çevreyi sağlayamadığımız için, çocuklar bize göre olumsuz olan davranışlar içindeler. Ne var ki çocuklarımızın kendi doğal, içsel ihtiyaçlarını anlamaya ve bu ihtiyaçlara cevap vermeye çalışmıyoruz. Aksine, genelde onların ihtiyaçlarını bastırıyoruz, bildik yöntemlerimizi uygulamaya ve onları geçmiş nesillerden miras alınan ve yaşam için artık ihtiyaç duyulmayan konularla doldurmaya devam ediyoruz. Bunun sonucunda çıkan tepkiye de “hiperaktivite” diyoruz ve bu rahatsızlığı çocuklara ilaçlar vererek çözmeye çalışıyoruz. Aslında rahatsızlık olarak algıladığımız bu durum, bir rahatsızlık değil, “hiper” değil, sadece “aktif”; yani içsel ihtiyaçların gerek duyduğu kadar “aktif”…

Her yerde yaygın olan bu rahatsızlığın bir hastalık olmadığını, aslında doğru çevrenin eksikliğine dair bir işaret, bir sonuç olduğunu anlamamız gerekiyor. Çocuk, onun içsel ihtiyaçlarına cevap veren, doğru bir çevrede olmadığı için hiperaktif hale geliyor. Aslında çocuğun tek istediği, onun gerçek ihtiyaçlarını anlamamız. Biz onları anlamadıkça ya da anlamamazlıktan geldikçe, çocuk çaresizlik içinde hiperaktif davranışlara başvuruyor.

Dolayısıyla, genç nesildeki sorunları gerçekten çözümlemek istiyorsak, esas olarak okulları, yani çocuklarımızın içinde yetiştikleri çevreyi, genç neslin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırmamız gerekir. Tabii ki bu bizim tek başımıza başarabileceğimiz bir şey değil. Öncelikle toplumun ve devletin bu farkındalığa gelmesi gerekiyor. Bu aşamada biz kendi adımıza bu farkındalığı taşıyabilir, çevremizdekilere aktarabilir ve kendi çevremizde olumlu örnekleri oluşturmaya çalışabiliriz.

Peki, çocuklara aktarmamız gereken nedir? Çocuklara erken yaştan itibaren, o veya bu şekilde, tamamıyla topluma bağlı olduğumuzu anlatmalıyız. Onlara bir yandan toplumun olumsuz etkilerini, diğer yandan da olumlu etkilerini açıklamalıyız.

Onlara, oyunlarla, örneklerle ve diğer açıklayıcı şekillerle, toplumun yararlı niteliklerini aktarırken, diğer taraftan toplumun çok zararlı olabileceğini de göstermeliyiz. Toplumun nasıl bireylerin önüne geçtiğini ve insanları etkileyerek kafa karışıklığı yarattığını açıklamalıyız. Hatta bazen toplum onları o derece “hipnotize” edebilir ki eğer toplumu takip ederlerse bir gün kendilerini hapiste, parmaklıklar arkasında bulabilirler bile.

Ancak, çocuklar iyi bir sosyal çevre içinde yaşarlarsa, o çevrenin örnekleriyle yetişirlerse, o zaman çevre onları olumlu şekilde etkileyecektir.

Eğer her yaştan çocuğa, çevreye ve çevrenin etkisine dair olumlu ve olumsuz örnekleri değişik yollarla gösterirsek, o zaman  çocuklar, aslında çevrelerini, arkadaşlarını ve maruz kaldıkları medyayı seçme ve ona göre kendilerini eğitme ve kendi geleceklerini belirleme imkânına sahip olduklarını anlayabilirler.

Diğer yandan, ebeveyn olarak bizler de çocuklarımızın maruz kaldığı medya ve sosyal çevreye dair sorgulamamızı daima yapmalı, kendi adımıza beklentilerimizi tanımlamalı ve çocuğumuz için doğru çevreyi oluşturmaya çalışmalıyız.

 

 
Toplam blog
: 78
: 427
Kayıt tarihi
: 01.11.11
 
 

Yaşam yolculuğu hepimizi farklı duraklarda indiriyor. Bu duraklara varmak için çeşitli eğitimler ..