Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '10

 
Kategori
Futbol
 

Neden Sadece Adnan Sezgin Protesto Edildi?

Neden Sadece Adnan Sezgin Protesto Edildi?
 

Bir şeyler dönüyor yakında anlaşılır.


Galatasaray bir çöküşün içinde. Böyle durumlarda şans yanında olmaz ve görevi oyun yönetmek olan hakemler kuralları unutarak son darbeyi vururlar. Böyle bir durumla 1995 yılında daha karşılaşmış olan Galatasaray bu çöküntüyü 2 yıl yaşamıştı. Gariptir o dönemde de Adnan Polat ve Alp Yalman görevdeydi. 1993 ve 1994 yılında şampiyon olan takımda ciddi değişiklikler yapılarak 1994–95 sezonuna girildi. Ardından iç saha mağlubiyetleriyle takım kendine gelemedi. O dönemde oyuna baskılı başlayan Galatasaray beklediği gole kavuşamayınca stres yaşamaya başlar bunun sonucunda yenilirdi. Bu hastalık 1995–1996 sezonunda da sürmüş nihayetinde Hagi’nin gelmesiyle Galatasaray ilk gol stresinden kurtularak başarılı yıllar geçirmiştir. Nihayetinde Adnan Polat kulübü tekrar kaosa sürükledi. Adnan Polat aslında aynı Adnan Polat’tı. Aradan geçen yıllar huylarını değiştirmedi. Gerets’in gönderilmesi hep taktik hamlelerdir. Ardından Feldkamp, Bülent Korkmaz hamleleri de aynı. Bülent Korkmaz ile anlaşılırken aslında gelecek yıl için yeni bir hocayla gizlice anlaşıldığı çok sonradan öğrenildi. Popülerliği kendisini geçmeye başlayan Haldun Üstünel’i de harcaması uzun sürmedi.

Galatasaray Adnan Polat zamanında kalitesiz yabancı futbolcu çiftliğine döndü. Sakat sakat alınan oyuncuların durumları ortada. Daha lig başlayalı 10 gün olmasına rağmen alınan futbolcuların ikisi de sakat durumda. Dahası Adnan Polat spordan değil işadamlığından gelme olduğu için futbolcuları birer ticaret malı olarak gördüğünden her futbolcunun satılma ihtimali var. Buna savunmada tüm oyuncuların sakatlandığı kritik Hamburg maçı öncesi satılan Meira örnektir. Savunmaya Kewell ile çıkılmıştır sonuç olarak.

Bu kadar kötü transferler için ortaya atılan komisyon iddiaları çok ciddi. Pino gibi Monaco’da tutunamayıp Belçika’ya kiralanmış ve son yıllarını sakat geçiren oyuncu için ve bunu transfer edenler hakkında komisyon benim de aklıma gelmiyor değil. Çünkü bu kötü oyuncunun transferinin amacını anlayamıyorum. Aynı şekilde İnamoto ve Linderoth. http://www.haberturk.com/yazarlar/544255-galatasaray-bu-yonetime-buyuk-geldi

Galatasaray kötü yönetiliyor hem de uzun yıllardır. Rakibimiz Fenerbahçe kendi imkânları ile stadı yaptırırken Galatasaray elindeki gayrimenkulleri satarak stadı devlete yaptırıyor ve bununla gurur duyuluyor maalesef. Kulübün milyon dolarlarının dolandırıcılara kaptırıldığı günler çok uzakta değil.

Akşam yapılan taraftar tezahuratlarıda ilginçti mesela. Sadece ben değil başkalarının da dikkatini çekmiş. Adnan Sezgin’e küfür edilirken Adnan Polat’a tek bir eleştiri yok. Oysa Adnan Sezgin, Adnan Polat tarafından getirilmiş bir elçi. Adnan Sezgin’i yuhalayanları Adnan Polat’ın tuttuğu da iddia ediliyor.

Liseli olmadığı için destek verilen Adnan Polat kötü bir yöneticilik yaparak takımı ve taraftarı bitirmiştir. Bu bana da ders oldu. Gerek rahmetli olan liseli Özhan Canaydın gerek lise dışından Adnan Polat. Birbirlerinden farkları yok. Önemli olan liseli olup olmamak değil kulübe hizmet etmek. Bunu çok iyi öğrendim. Rahmetli ile Adnan Polat arasında hiçbir fark yok. Kulüp aynı şekilde kötü yönetilmeye devam ediliyor. Bu yüzden asıl kızılması gereken kişi Adnan Sezgin değil Adnan Polat olmalıdır.

Futbolculara da söyleyeceklerim var. Örneğin Arda, kendisini o kadar çok seviyorum ki doğan oğluma da Arda ismini verdim. Akşam onu seyrederken üzüldüm. Bu çocuğa bu kadar genç yaşta Galatasaray ve milli takımda kurtarıcılık rolü verildiği için bünyesi kaldırmamaya başladı. Üstelik daha kendi kararlarını sağlıklı veremezken bir de kaptan yaparak tüm takımın sorumluluğunu vermek çocuğu bitiriyor. Kendini kurtarıcı olarak görmeye başladığı için tüm kornerleri direk gol yapmaya çalıştı. Oysa bu gencin sahadaki görevi Hagi gibi olmalıdır. Hagi sahada kafasına göre takılırdı. Bazen koşar bazen seyreder bazen ateşlerdi. Yazık Arda’yı kaybediyoruz. Üstelik taraftar da yuhluyor. Tamam, benim de kızdığım anlar oldu. Örneğin sinema kapatma olayına çok kızdım. Bu gibi olaylar bize ters. Ancak bu gencimiz daha 22 yaşında. Biz Arda’dan tüm takımı sırtlamasını istiyoruz. Oysa Messi bile Dünya Kupası’nda takımını tek maç bile sırtlayamadı.

Hakan Balta ise irtifa kaybetmeye devam ediyor. Erman Toroğlu’nun bir sözü vardı, “Türk futbolcusu kulübeye bakar eğer kendini zorlayacak birisini kulübede görürse sahada oynar. Kendini zorlayacak birisi yoksa yatar.” çok doğru bir tespit. Hakan Balta kulübede kendini zorlayan birileri olmadığı için umurunda değil futbol. Çünkü maçtan önce alışverişle meşgul kendileri.

Konu yine Rijkaard’ın yeteneksizliğine kadar geldi. Barcelona, Real Madrid gibi takımlar 500 milyon dolarlık takımlar. Bu takımlarda oynayan oyuncuların içinde senelik 10 milyon dolardan fazla kazanan oyuncular var. Böyle üst düzey oyuncuları bir arada oynatmak büyük bir başarıdır. Rijkaard, Barcelona’da Şampiyonlar Ligi’ni kazanmıştır. Benim gözümde iyi bir hocadır. Tek hatası var. Futbolu Avrupa’da oynandığı gibi sanması. Bu yüzden Türk futbolcusuna kamp yaptırmadı. Her zaman emire alışkın olan Türk insanı maalesef rahatlığı kaldıramadı. Yabancı oyuncular bu rahat ortama rağmen profesyonellik gereği kendilerine bakarken bizimkiler Avrupa Ligi öncesi ayakta terlik, kısa şortla alışverişe çıkarken yakalandı. Hem de maçtan 4–5 saat önce. Bu yüzden Kewell ve Baros formda görünüyor. Oysa Rijkaard kamp yaptırsaydı daha başarılı olunurdu.

Son olarak takımda bir şeyler dönüyor. Adnan Sezgin’e bağırılıp Polat’a bağırılmaması hiç hoş değil. İlerleyen zamanda ortaya çıkacak ama rivayetlere göre Telekom Arena rantı için olduğu söyleniyor. Ben sadece seyredeceğim.

 
Toplam blog
: 150
: 2951
Kayıt tarihi
: 14.01.07
 
 

1975 Aydın doğumluğum, bir Ege sevdalısıyım. Dostluğa, arkadaşlığa önem veririm...