- Kategori
- Futbol
Neden Türkler iyi futbol oynayamaz?
Mordillo
Birincisi yeteri kadar zeki değiller.
İkincisi yeteri kadar çalışkan değiller.
Zeki değiller, çünkü eğitimli değiller. Eğitimli değiller, çünkü ebeveynleri yeteri kadar eğitimli değil. Onlar da eğitimli değil çünkü kalkınmamış, bilgi üretmemiş, bireyleşmemiş bir toplumun temsilcileri. Kalkınmamış bir toplum olduğu için çalışkan değiller zaten.
Zeki ve çalışkan olmamanın sosyolojik haklı nedenleri elbette var.
Her insanoğlu, insanlık tarihinin geldiği noktada aynı evrimsel gelişmişlik düzeyine sahiptir. Farklar, doğumdan sonra içinde yetiştiği koşullardan çıkar.
Bu bakış açısı deterministik bir bakış açısı. İyi futbol oynamayı çalışkan ve zeki olmaya bağlıyor, onu da başka şeylere.
Bu şu demeye geliyor ki, mucizevi ya da iradi bir şekilde, bahsedilen koşullara sahip olmayan bir toplum ve futbol takımı iyi futbol oynayamaz. Kısa süreli başarıları ve aslında bu momentte yer alan başarıları paranteze aldığımız zaman Türkiye hiçbir zaman iyi futbol oynamamıştır. Ve halen de, bahsedilen küt tarihsel gelişiminin sürdüğü bu momentte iyi futbol oynayamamaktadır.
Zeki ve çalışkan olmakla iyi futbol oynamamanın bağlantısı nedir?
Esasında bu ikisinin bağlantılı olmadığı ne var ki? Çok zeki olduğu söylenen Einstein bile, ben dehamın yüzde doksan dokuzunu çalışmaya borçluyum demiş. Ki esas zekice olan budur.
(Çalışmakla zeka arasındaki bağlantıyı atlayarak;) Bir insan zekiyse ve çalışkansa her işi başarabilir.
Bu futbol için de geçerlidir.
Futbol bir kombinasyon oyunudur. Sürekli bir kombinasyon yaratmayı gerektirir.. Kombinasyon işi zeka işidir, çünkü birden fazla unsuru, tek bir amaç doğrultusunda düşünme, işleme, bağlantılandırma ve amaca hizmet ettirmeyi içerir. Zeka dediğimiz şey ise en kısa sürede en çok faktörü en iyi şekilde bağlama becerisidir. Bu da önce eğitim ve çalışma ile bunun nedeni olarak ve bundan belli ölçüde bağımsız olarak zekayla ilgilidir.
Bizim futbolcular üzerinden yürüyen bir geyik vardır. Futbolcuyla röportaj yapılır; On futbolcudan 9'u, basit bir kaç cümle kurar, ardından, bir sonraki maça bakacaz der. Burda, ne bir yorum, ne bir bilgi, ne bir analiz, ne bir derinlik vardır. Böyle bir kişiden sahada, zeka gerektiren bir oyunda, ne bekliyebilirsiniz? Sahada mal gibi koşan futbolcu güçlü futbolcu olabilir, ama zekası olmadığı için, oraya buraya saldırsa da, sonuç yaratamaz. Milli takıma bakın tarihinde böyle çok oyuncu olduğunu görürsünüz.
Futbol salt zekaya da dayanmıyor üstelik. Fiziksel güç, bunun için çalışma azmi ve dirayeti gerektiren bir iş. Bizim toplum ise henüz birey olamadığı için, sosyal bir varlık olmadığı için, belli yaştaki insanların büyük çoğunluğu dağda bayırda, saldım çayıra mevlam kayıra, eğitimsizce yetişmiş insanlardan oluşur.
Bu insanların nasıl bir çalışma geleneği olabilir ki, bunların nesli, sahaya çıktığı zaman, genlerinden gelen bir enerji ve hisle davranabilsin?
Alman milli takımına ve diğer ülke takımlarına bakıyorsun, adamlarda bir organizasyon, bir ekip hali, bir düzen, bir bütünlük görüyorsun. Top bizimkilere geçiyor, 'dan dun' başlıyor. Ulan kardeşim hiç mi Barselona'yı izlemiyorsunuz?
Elbette izliyorlar, ama Türk toplumsallaşmasından kaynaklanan kütlükler peşini bırakmıyor, yeteri kadar çalışmamaktan güçlenmemiş beden, yeteri kadar bireyleşmemişlikten, eğitim almamışlıktan, bilgisizlikten gelen düşünce gücü zayıflığı bir araya geldiğinde, adamın yapacağı pek bir şey kalmıyor. Mecburen 'dan dun.' Adamın geçmişi ne ki, bugünü ne olsun?
Türkiye asla iyi futbol oynayamaz, hasbelkaderin dışında.
Bunun bir nedeni de Türkiye'de şişirilmiş milliyetçiliğin robotlaştırdığı titrek insanlık halidir. Buna ilişkin geçenlerde yazdığım yazının linki şudur: