Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Haziran '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Nedensiz de sevilir mi?

Nedensiz de sevilir mi?
 

sevgi ile bakmak


Sevginin özünde acaba bir sebep veya gerekçe olmalı mıdır, var mıdır yoksa hakikaten insan şarkı sözünde de söylendiği gibi nedensiz de sevebilir mi???

Sevgi sanırım daha geniş anlamda ele alındığında birisine değer vermek ve onun için bir şeyler yapmak olarak düşünülebilir.Ama özünde sevgi daha dar anlamda birisi için emek vermek , fedakarlık yapmak, birisine sahip çıkmak, onu korumak , incinmemesi ve üzülmemesi için her şeyi yapmak demek olarak düşünülebilir.Burada bahsedilen sevgi anne- babaya olan sevgi, evlat sevgisi, arkadaş sevgisi, akrabalara karşı sevgi, sevgiliye olan sevgi veya eşe olan sevgi olabilir. Anne babanızı seversiniz çünkü sizi doğuran, hayata hazırlayan, sizin üzerinizde hayatınızın her döneminde emeği olan ve sürekli sizin iyiliğinizi düşünen ve hep o doğrultuda bir şeyler yapmaya çalışan insanlardır. Evlat sevgisi ise sanırım daha çok iç güdüsel bir şeydir; sizin hücrelerinizden teşekkül etmiş, bir nevi sizden bir parçanın iyiliği ve mutluluğu için sanırım insan doğası gereği çocuğuna sevgi duyar.

Arkadaşlarınız veya sevgiliniz, eşiniz ile birlikte hoş şeyleri, acıları, sevinçleri birlikte paylaştığınız için, zor zamanlarınızda size destek olmaları nedeniyle seversiniz. Aslında burada bu paylaşımlar nedeniyle mi seversiniz, yoksa sevdiğiniz için mi bunları yaparsınız, yani bu bir sonuç mudur yoksa sebep midir diye de düşünülebilir. Gerçi bu soru birazcık ta ‘yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan çıkar?’ mantığıyla açıklanabilir. Bunlar aslında karşılıklı bir sebep sonuç ilişkisi içersindedirler.

Sevgi anne baba için de olsa, arkadaş da olsa, eş de olsa, sevgili için de olsa hiç fark etmiyor; sevilen kişi için her şekilde emek vererek ve fedakarlık yaparak büyüyüp gelişecek bir şey ve belli bir süreç sonunda oluşup kazanılabilecek bir şey. Bir insanın sevgisini kazanmak için mutlaka emek vermek ve fedakarlık yapmak zorundasınız. Ancak bu sevgiyi kazanmak da çoğu zaman yetmez, zamanla güven çerçevesinde oluşan bu sevgiyi korumak ve devamını sağlamak için de çaba sarf etmeniz gerekir. Hiçbir sevginin hayat boyu garantisi yoktur. Eğer gereken özeni göstermezseniz hiç bitmez diye düşündüğünüz sevgileri bile kaybedebilirsiniz.. İnsanlar eğer kendilerini mutsuz ediyorsa, sevgiye yakışan davranışı gösteremiyorsa eşinden, sevgilisinden, dostundan, arkadaşından hatta anne-babasından ve evladından bile yeri geldiğinde vazgeçebilir. Sevgiyi korumak için gereken özen ve çabayı göstermediğiniz anda o sevgiyi kaybetmeniz kaçınılmazdır. Yani sevgiyi zamanla oluşturup kazanmak zordur ama onun uzun süreli devamını sağlamak da en az kazanmak kadar zordur.

Sevginin özünde dürüstlük, saygı ve güven vardır. İnsan saygı duymadığı, güvenmediği ve dürüstlüğüne inanmadığı birisini gerçek anlamda sevemez.

Anne –babaya, kardeşe, evlat ‘a olan sevgi daha çok kan bağı ve ortak bir geçmişe ait paylaşımdan ve kan bağından doğan, daha doğal bir sevgi iken bir arkadaş, sevgili veya eşe olan sevgi daha sonradan edinsel oluşan bir sevgidir ve hiç tanımadığın, belki de geçmişe ait hiç paylaşımın olmayan, sonradan bir şekilde hayatına giren bir insana karşı gerçek anlamda bir sevgi oluşması çok daha uzun zaman ve paylaşım gerektiren bir şeydir. Anne babanızı veya çocuğunuzu doğuştan ve doğal olarak zaten seversiniz. Bu doğuştan ve doğal sevgi durumları için ekstra bir şey gerekmez ama bu sevgilere de gereken değeri ve özeni göstermezseniz, koruyamazsanız zamanla kaybedebilirsiniz. Doğuştan olması bu sevgilerin hayat boyu devam edebileceği veya hiç bitmeyeceği anlamına gelmez. Sonradan edinilen arkadaş veya , eş sevgisi ise sonradan edinilmesi nedeniyle oluşması ve güçlenmesi için çok uzun bir zaman süreci ve paylaşım ve fedakarlık gerektirir.Birkaç aydır tanıdığınız bir insana bu karşı cins de olsa, hemcins bir arkadaş da olsa ben seni sevdim veya seviyorum demek son derece mantık dışı bir durumdur. Bir insanı sevmek bu kadar basit ve kolay bir şey değildir ve olmamalıdır da...

Gerçi sevginin bir ölçü metresi yoktur. Az veya çok sevmeyi neye göre değerlendirmek gerekir? Neler sevgi ile bağdaşır veya bağdaşmaz? Bunlar herkese göre değişebilecek şeylerdir ve bu konuda bir standart sevgi birimi oluşturmak mümkün değildir. Ama genel mantık olarak insan eğer birisi için sevgiden bahsediyorsa o insanı asla üzmemek ve incitmemek esastır; tam tersi onu mutlu etmek adına elinden geleni yapması , ona değer verdiğini her şekilde göstermesi ve hissettirmesi ve sevginin o kişi tarafından yeterince algılanması ile mümkündür. Bazen insanlar sevgi konusunda da yanılgıya düşebilirler ve çoğu zaman sevgi konusunda kendilerine de belki de işlerine öyle geldiği için dürüst davranamazlar.Bir insanı gerçek anlamda sevmek; o insanın kişilik özelliklerini sevmek ve sizi manevi anlamda mutlu etmesi ile mümkündür.Sadece onun sunduğu sosyal imkanlar, sahip olduğu statü ve sağladığı maddi imkanlara endekslenmiş bir ilişki gerçek bir sevgi olarak kabul edilemez ve sevginin mantığı ile bağdaşmaz bir durumdur.

İnsan güzel bir yemeği kendisine lezzet verdiği için sever, bu anlamda bakınca sevginin mantığında da sizi mutlu eden, size değer veren birisini seversiniz.Bunları yapmayan tam tersi size değer vermeyen, sizi tam tersi yerden yere vuran ve mutlu etmeyen birisini her şeye rağmen seviyorum demek de sağlıklı bir insanın yapabileceği bir şey değildir ve mantık olarak da bunu sevgi olarak görmek doğru değildir. Bu şekilde düşünen bir insan ya aciz ve kişisel zafiyetleri ve yetersizlikleri olan bir insandır yada o ilişkiyi sanki anlamsız bir tutku gibi seviyorum diye akla uygun hale getirir; hem kendini hem başka insanları kandırarak, o ilişkiyi sadece kendi kişisel çıkarına öyle daha uygun olduğu için devam ettirir.

Aslında genel mantık olarak sevgide asla karşılık beklememek; sebep olmadan, nedensiz de sevilebileceği yönünde bazı tezler olmasına rağmen bu maalesef her ne kadar olması gereken çok ütopik, ideal, doğru ve hoş bir şey ise de insanın doğasına aykırı bir şeydir. Bir insan ile güzel şeyler paylaştığınız, size değer verdiği, size gerektiği zaman pek çok açıdan destek olduğu, gereken yerlerde acınızı ve sevinçleriniz paylaştığı için seversiniz. Yani öyle veya böyle birisini sevmek için mutlaka bir sebebiniz, ruhunuzu besleyen bir şeyin varolması gereklidir. Kısacası sevgiyi bir nedene veya gerekçeye bağlamak her ne kadar sanki sevginin genel mantığına, doğasına ve ruhuna aykırı gibi görünse de; nedensiz sevmek insana mahsus bir şey değildir olamaz, olmaması da zaten mantıklıdır ve doğaldır...

 
Toplam blog
: 16
: 3361
Kayıt tarihi
: 28.05.08
 
 

Sağlık sektöründe çalışıyorum ve 30 lu yaşlarımda kendimi, hayatı ve insanları anlamaya ve çözmey..