Nefesimiz & hayatımız

Nefesimiz & Hayatımız...

Nefes nefestir deyip geçiyoruz çoğu zaman ve aslında hiçbir zaman ona layık olduğu değeri göstermiyoruz.

Biz göstermiyoruz ama çok da iyi biliyoruz ki aslında o her şeyden çok daha önemli - zira yemek yemeden bir süre yaşayabiliriz ama nefes almadan yaşayamıyoruz.

Bizler hayatımıza onu farketmeden devam ederken bir yandandan da daha uzun yaşamanın sırrını araya duralım, doğuda, özellikle Hindistanda yaklaşık 300 ve daha fazla sene yaşayan Yogiler bunu asırlardır bilip uyguluyorlar, çünkü bunun en büyük sırrı bizim gölgede bıraktığımız en önemli yaşam kaynağımız: Nefes.

Nefesi kullanmak ta ne demek şimdi-biz zaten nefes alarak bunu yapmıyormuyuz? Evet tabiki yapıyoruz ama ne kadar gerektiği kadar yapıyoruz?

Genel olarak hayatımıza baktığımızda, çocukluk dönemimizde genelde çok mutluyuz-kendimizi istediğimiz şekilde %100 ifade ediyoruz-istediğimiz yerde ağlayıp, istediğimiz yerde istediğimiz kadar gülüyoruz. Zaman geçtikçe ve yaşam yolumuzda ilerledikçe toplum içinde uygun olmadığını düşündüğümüz davranışlarımızı kısıtlıyoruz ve özellikle üzüldüğümüz, kızdığımız bir olay ile karşılaştığımızda nefesimizi tutuyoruz. Hatta bazen mutlu olaylarda bile istediğimiz veya içimizden geldiği kadar kahkaha atmıyoruz. Ne yapıyoruz? Farketmeden nefesimizi tutuyoruz ve yaşadığımız duyguyu içimizde bastırarak hücre hafızamıza hapsediyoruz.

Zaman içinde bütün bu hapsettiğimiz enerji birikimleri, bedenimizde enerji tıkanıklığı yaratıyor. Enerjimiz düşüyor. İsteğimiz azalıyor. Hastalanıyoruz. Stresli ve sinirli olabiliyoruz. Ve aynı zamanda ne oluyor- aklımızda sürekli olumsuz düşünceler oluyor, Olumsuz, umutsuz düşünceler. Bizlerde bu düşünceleri ‘gündemde’ tuttuğumuz için evren bizim önümüze hep benzer olumsuz olayları çıkarıyor. ‘Ne ekersen onu biçersin’ misali.Çünkü biz onları düşünüp, onlara enerji vermiyormuyız? Her an her düşündüğümüz şey çok önemli, bunu sadece bir an için aklımızdan geçirmiş olsak bile… Ve hepsi bize teker teker geri dönüyor.

Bir bakıma geleceğimizi, yaşayacaklarımızı biz şekillendiriyoruz.O zaman ne kadar olumlu düşünürsek o kadar olumlu bir gelecek yaratmazmıyız? Bunun bilincine varmanın artık çoktan zamanı geldi. Unutmayalım ki her düşüncemiz, her hareketimiz çok önemli. Her bir aksiyonun bir reaksiyonu var. Sevgili Peggy’nin (EMFDengeleme Tekniği’nin Kurucusu) dediği gibi Amazon ormanında uçan tek bir kelebeğin kanadını çırpması Amazondaki hava koşulllarını etkilemeye yetiyor. İşte bu kadar önemli her birimizin her bir sözü, her bir hareketi, her bir düşüncesi…Herşey bize geri dönüyor…

Bedenimizdeki tıkanık enerjileri çözmenin etkili yollarından bir tanesi de Nefes’ten geçiyor. Düzenli nefes alarak bedenimizdeki enerji akışını düzene sokabiliriz ve daha evvel biriktirmiş olduğumuz bize artık faydalı olmayan, tam aksine bir çapa gibi bizi baltalayan enerjilerden arınabilir, hücresel hafızamızı temizleyebilir ve bunların yerine daha güzel düşünceler düşünerek kendimize çok daha mutlu ve sağlıklı bir yaşam yaratabiliriz.

Bağlantılı nefes aldığımızda vücuda normalden daha fazla oksijen alırız ve bu da vücutta müthiş bir arınma başlatır, bize yaşamımızda daha fazla enerji, canlılık, sevgi, güç verir ve bizim her bakımdan hem zihinsel, hem ruhsal hemde fiziksel olarak daha iyi hissetmemizi sağlar. Nefes bizim için herşeydir, ve bunu alış tarzımızla hayatımızın kalitesi azaltabilir veya çoğaltabiliriz.

Hayatımızın başlangıcı ve hayat görüşümüz ilk aldığımız nefesi alış şeklimizle başlar ve bunu iyileştirmediğimiz sürece bu şekil kendini son nefesimize kadar tekrarlar. Bizler nefesimiz ile yaşamımızı ve kendimizi her bakımdan iyileştirebiliriz. Unutmayalım ki her birimiz birbirimizden eşşiz niteliklerimizle bütünün bir parçasıyız ve hayatımızı ve hepimizin yaşadığı Dünyamızı değiştirmek bizim elimizde. Hep beraber, hep birlikte daha güzel bir Dünya yaratalım kendimiz ve arkamızdan gelen çocuklarımız için…

Hümeyra Tümay
humeyraa88@hotmail.com
www.humeyratumay.com