Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mayıs '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Nekahat dönemindeyim şimdi

Nekahat dönemindeyim şimdi
 

"RESİM:ALINTI"". Beyaz, duru bir sevda değil miydi paylaştığımız yoksa aldanan ben miydim?"


Vuslatı beklerken geldi ihanetin. Rüyamda görsem inanmazdım yaşatacaklarına. Beyaz, duru bir sevda değil miydi paylaştığımız yoksa aldanan ben miydim? Ada Vapuru gibi yandan çarklıymış meğer sevda sözcüklerin. Şehvetli dudaklarından süzülen buse değil kan ve irinmiş, nereden bileyim. Öyle bir acı yaşattın ki bana bir ömür unutulacak gibi değil. Bedenimi esir alan sancılar ruhuma da dirlik vermeyecek belli. Şifa bulmayacağım asla. Avutamayacak başka kollar beni. Tüm benliğim ezilip geçti traversler üzerinde, hem de defalarca kez. Kaçıncı istasyon durakladığım, beklediğim. Gitmenin mi kalmanın mı zor oluşunun mukayesesini yaptığım.

Yine bir istasyondayım. Başım dumanlı. Yüreğim viran. Birbirine eklenmiş acılarımın açtığı yaraların bezediği birbirinden ağır yük vagonları. Bir tren daha geçiyor gözlerimden. Sen ve ben ay yıldızlı penceresinden bakıyoruz geçmişe geleceğimizin olmayacağını bilmeden. Konuşmuyoruz hiç. Mutluyuz galiba.

Tren düdüğü bıçak gibi kesiyor sessizliğimizi. Tekerleklerin döndüğünü hissediyorum, benden uzaklaştığını hissettiğim gibi. Siyah is yapışıp kalıyor genizlerimize. Oldukça keskin rayihası, durmadan ihanetini fısıldıyor. Gözlerim seninkileri arıyor hala beyaz bakabiliyorlar mı görmek istiyor. Ya dudakların hala o kadar şehvetli kıvrılıp bükülebiliyorlar mı?

Vuslata bu kadar yaklaşmışken… Oltama takılan ihanetin oldu. Hayret, hala söyleyecek söz bulabiliyorsun demek. Dehşetle kulaç atıyorum asılsız kelimelerinin arasından kurtulup karaya çıkabilmek için. Kollarım yorgun.

İlerliyor kapana sıkışmış duygularım traversler üzerinde oyalanmadan. Dağlar, tepeler, ovalar, bayırlar. Tren gidiyor, ben gidiyorum. Ben gidiyorum, tren gidiyor. Tünelleri yarıyoruz. Karanlığın ardı aydınlık her seferinde.

Fakat bu sis de neyin nesi?

Kara bir bulut düşüyor çehrene nedensiz. Yavaş yavaş silikleşiyor kaşın gözün, ağzın burnun, yanakların. Duyulmaz oluyor sözlerin. Uzanıp dokunmak, okşamak, avuçlarımın içine almak istiyorum ellerini. Yok, oluyorsun huzmesinde sis perdesinin. Gölgeleniyor yüzüm. Ömrün bitiyor.

“Güle güle.” demek bile gelmiyor içimden. Tuhaf bir durum ama kocaman bir muştu yayılıyor yüzüme. Bahar dalları bitiyor bakışlarımda. Bir huzur, bir dinginlik yerleşiyor gözbebeklerime. Gülümsememle tanışıyorum yeniden. Son istasyonmuş burası. Tren duruyor, iniyorum. Üzerime giydiğim erinci çok yakıştırıyorum kendime. Nekahet dönemimdeyim şimdi ama biliyorum ki iyileşmem uzun sürmeyecek.

25.05.2010

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..