Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '06

 
Kategori
Kitap
 

Nerede o eski kitabevleri...

Nerede o eski kitabevleri...
 

Hatırlar mısınız eskiden kitabevleri ufacık ve sevimliydi. Sahipleri genellikle gözlüklü hoş insanlar olurdu. Aradığınız kitap hakkında mutlaka birşeyler bilir, yardım etmek için çırpınırlardı. Mesela İzmir'de Konak Kitabevi vardı. Küçücük bir dükkandı ama önemli bir kitap arayan herkes oraya giderdi. Kitabevinin sahibi emekli bir öğretmendi. Kızı, damadı ve oğullarıyla beraber çalışırdı. O küçücük dükkana girip bir kitap sorarsanız hemen bulup getirirlerdi. Ellerinde yoksa sizi oturtup bir çay söyler ve yayınevlerini, dağıtımcıları aramaya başlarlardı. Ne yapıp edip o kitabı bulmadan rahat bir nefes alamazlardı.

Bursa'da da vardı böyle bir kitapçı. Burç Pasajı'nın hemen altında küçük bir dükkan. Ne ararsanız bulunurdu onlarda. Eski ders kitapları, beyaz diziler, hukuk kitapları, çizgi romanlar hatta tıp kitapları. O dükkana ikinci defa giderseniz dükkan sahibi sizi mutlaka hatırlardı. Hangi kitaplara baktığınızı bilir, ilginizi çekecek bir kitabı size göstermeden edemezdi.

Eski kitabevleri kültür merkezleri gibiydi. Her kitabevinin müdavimleri olurdu. Ayak üzeri harika edebiyat sohbetleri yapılır, ilgisi olan gençlere küçük tavsiyeler verilirdi. O eski kitabevlerinde güzel dostluklar kurulurdu. Kitap merkezli bu dostluklar yıllarca sürerdi üstelik. Kitap okumak gurur duyulan, saygı gören bir alışkanlıktı.

Günümüzün kitabevleri ise çok farklı. Birkaç gün önce şu büyük kitabevlerinden birine gittim. Amacım okumaktan hoşlanacağım bir kaç yeni kitap almak, bir kenara not ettiğim yazarların kitaplarının çıkıp çıkmadığına bakmaktı. Baktım da. Arkamda beni adım adım takip eden bir görevliyle rafların arasında dolaştım. Aradıklarımın bazılarını bulamayınca peşimde dolaşan ama tek kelime etmemiş olan görevli gence sordum. Görevli genç kitabın varlığından bile habersizdi. Bilgisayardan stoklarında olup olmadığına baktı. Kitap ellerinde varmış. Varmış ama kitap hangi raftadır bir türlü bulamadılar.

Onlar kitabı ararken ben de düşünüyordum. Bilgisayarı alıp stok takip edebilen bu insanlar, kitapları hangi rafa koyduklarını da bilgisayara kaydetmeliler. Çünkü çalışanların arasında kitap denen nesneyle organik bağı olan neredeyse hiç kimse yok. Aradığınız kitap bir bestseller değilse görevlilerin o kitabı bulması mümkün görünmüyor. Siz kendiniz kitabı aradığınızda da peşinize düşüp huysuzlaşıyorlar.

Kısacası günümüz kitabevlerinde o eski dostluk havası bir yana kitap seven bir tezgahtar bulmak bile zor. Ben de artık şu kocaman marketlerin sevimsiz kitap raflarıyla idare ediyorum. Olmadı açıyorum interneti rahat rahat arayıp buluyorum istediğim kitabı. Ne yapalım kitabevleri artık sosyalleşmek için uygun mekanlar değil. Kitap almak için de pek uygun oldukları söylenemez ya!

 
Toplam blog
: 79
: 1562
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1972 yılıydı. Doğdum. Evde hep kitap okuyan iki kişi vardı. Büyüdüm, okullar okudum. Birşey öğrenmed..