Neredesiniz Mancini'ciler! Hani Mancini büyük hocaydı!

Mancini, Galatasaray'ın başına geçtiği an, karşısında oldum. Bu karşılığın sebebi, kişisel bir önyargı ve inattan çok, Mancini'nin  Galatasaray felsefesine, futbol anlayışına yüzde yüz zıt karakterli oluşuydu. Yalnız bu değil tabii... Ona neden karşı olduğumu, bir kez daha anlatmak istiyorum izninizle.

- Fatih Terim'i, milli takım ve Galatasaray'ı birlikte çalıştıramayacağını gerekçe göstererek, antrenman ortasında, Galatasaray tarihinde hiçbir antrenöre yapılmamış bir saygısızlıkla takımdan kovanlar; yerine koydukları teknik adamın, İtalya milli takımını yönetme sevdalısı olduğunu bile fark edemediler. Üstelik, milli takımından teklif alırsa, tazminatsız sözleşme fes etmesine de razı oldular.

- İtalyan ekolünün temeli olan sağlam defansa dayalı futbol anlayışının en iyilerinden olduğu iddia edilen Mancini döneminde, Galatasaray, Terim döneminden daha yüksek bir ortalamayla gol yiyor. Sabri'den sol bek yapmaya kalkışan, geride olduğu Kopenhag maçının en iyisi, Aydın''ı çıkarıp, yerine Ceyhun'u oyuna alan bir teknik adamın, defans kurgusu üzerine kelam edip, vaktinizi almanın anlamı yok.

- Yönettiği her maçta, oyuna asgari 70 dakika seyirci kalan bir hocanın, risk almak için maçların ancak son 15 - 20 dakikasını kendine hedef seçmesi; cesaretsizliğinin ve tarihi boyunca ofansif oynamış, içerde, dışarda, Avrupa'da, özel ve resmi maçlarda ana stratejisi korkusuzca saldırmak olmuş bir takımla nasıl bir doku uyuşmazlığı içinde olduğunun en açık kanıtıdır.

- Kariyeri boyunca ancak çok yüksek bütçeli kadrolarla başarılı olabilmiş, özellikle kariyerini parlatan İtalya ve İngiltere'deki görece başarıları; futbolu iyi bilen, yakından takip eden herkesin malumu...

- Fatih Terim sonrası en doğru ismin Mustafa Denizli olacağını " Mancini Galatasaray'da ne yapar? " başlıklı yazımda da belirtmiştim. Ancak, geç de olsa görüyorum ki, Galatasaray yönetimi, Mustafa Denizli'yi takıma futbol direktörü yapmak için girişimlere başlamış. Olsun. Zararın neresinden dönülürse kardır. İlerde daha kötü sonuçlar alınıp, Mancini ayrılmak zorunda kalırsa; Denizli, onun yerine gelebilecek en doğru isimdir. Ve bazen, şer görünen şey, sonunda hayır olur.

- Sözünü ettiğim yazımda da belirttiğim gibi, Mancini, gittiği her takımda, yıldız futbolcularla takıştı. Yaşanan son gelişmeler, Drogba'yla da takışacağının sinyallerini veriyor. Umarım böyle bir şey olmaz. Herkesin bildiği, tanıdığı Mancini; Galatasaray'da da kendini tekrar etmez!

-  " Grup için puan hesabı yapmadım." diyerek analitik, stratejik düşünceden ne kadar uzak olduğunu,  başarıya inançsızlığını ortaya koyan; grubun ve belki de Şampiyonlar Ligi'nin en zayıf takımı Kopenhag'la oynanacak rövanş öncesi " Beraberlik de  iyi sonuç." diyebilen; üst düzey İtalyan hocaların Avrupa kupalarında ve özellikle Şampiyonlar Ligi'nde en başarısız olmuş örneğinin UEFA şampiyonu, Şampiyon Kulüpler Kupası yarı finalisti,  Avrupa'da sayısız kez çeyrek final oynamış bir takıma ne kadar yakıştığının takdirini okuruma bırakıyorum.

- Ve Bir kez daha iddia ediyorum. Mancini, bu sezonu takımın başında bitirebilirse, onun yönettiği Galatasaray, bu ligi 3.bitirsin. Galatasaraylıyım diyen herkes, bu takımı  şampiyon saysın! Lig 3.lüğünü öpüp başına koysun!

Ve geldik final sorusuna:

Neredesiniz Mancini'ciler! Hani Mancini büyük hocaydı!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.