- Kategori
- Deneme
Nergis zamanı...

Nergis … Hayallerin o büyülü kapısını arayabilen deniz kokulu kendi kendine bir kış çiçeği.
Benim kış mevsimini sevmeme sebep olan bir o kadarda özlemi çağrıştıran nedenlerden sadece bir tanesi bu çiçek. Sadece bir demetiyle şaşırtıcı bir şekilde bütün evi mis gibi kokutabilir kendileri. Ev küçüktür belki nergis maharetlidir ya da özlem büyüktür. Bu olasılıkların hepsi de olabilir.
Kışın en zemherisinde üstelik bahçede dimdik ve ince uzun bir zarafetle açar nergis. Katmerli beyazlar içinde ve sarı gülümsemesiyle ve büyülü kokusuyla kışı adeta özlenir bir mevsim kılar. Çiçekler dünyasında aslında en çok aşığı olan, güzeller güzeli çiçek bana göre, gülden sonra tabiki.
Çiçek sevmeyen yüreklerce bile sevilebilcek sarı sevmeyenlerin bile bakmaya doyamadığı, kış mevsiminde çiçekçileri bile süsleyen bir küçücük demetleriyle de büyük buketlerle de güzelliğinin yanında mütevazilği de barındıran, mis gibi koku yayan, kurutulup bir iki sene bekledikten sonra kendi pek bişeye benzemese de yaklaşıp koklayınca hala kokusunu hatırlatan bir çiçek..
Nergis toprakta ekilyken bakıldığında boynunu asla eğmediği görülür. Yalnız sadece yitip gidenlerinin toprakta olduğunu bilir gibi durur İşte bu yüzden biraz olsun toprağa bakar yüzü hep. Bana hep güçlü karakteri olan bir kişiyi hatırlatır.. Nergisin sırrı ulaşılmazlığında değil, kokusunu nezaketinde sarıp sarmalayıp ruha ılık ılık sokulmasındadır sırrı belki de. Cömert ve alçak gönüllüdür her daim bir de susuşu çok şey anlatan çocuksu kadınlar gibi. İstenmeyen kabullenilemeyen bir ölüm sonrası aileye katılmış pek benimsenilmeyen ama benim çok sevdiğim tertemiz yüzlü pembe yanaklı nergis kokulu bir kadını hatırlatır.
Nergisin boyu ve yaprakları zambaklara benzer kokusu hiçbir çiçekle benzeşmez öpmeye kıyamazsınız öylece içinize çekersiniz kokusunu…
Rahmetli anneannemin en sevdiği çiçeklerden bir tanesiydi. Güller ve vazgeçilmezi olan aslanağzı ve nergisler bahçesinde öbek öbek olurdu. Şeker komasına girdiği zaman teyzem hastaneye bir demet nergisle gelmişti. Anneannem nergisleri gördü mü ya da teyzemin yalvarmalarını duydu mu bilmiyorum. "Bak senin nergisler bunlar, kalk da biraz da kendin sula çiçeklerini, senin gibi bakamıyoruz biz, kalk da kokla be kadın şu nergisleri “ demişti .
Nergisleri bu kadar çok seven o kadın, nergis zamanı öldü. Cenazesi giderken zavallı nergisler sanki üzülmüş gibi yine toprağa bakıyorlardı.