Nesli tükenmeye yüz tutmuş canlı türleri

Dünyada bir ekonomik kriz aldı başını gidiyor.

İspanya’nın Barselona kentinde düzenlenen dünyanın en büyük çevre kongresinden sarsıcı, sarsıcı olduğu kadarıyla da düşündürücü öneriler ardı ardına geliyor.

Sadece ekonomi değil genel olarak gezegendeki canlı yaşamı krizde!

Yaşayan her dört memeli türünden birinin nesli tükenmek üzere!

Kırmızı listeler her gün büyüyor ve uzuyor. Listelere her gün yeni bir türün adı ekleniyor.

En nadide türler bilindiği gibi kaçak avın pençesinde eriyor.

Bu tespitler Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) organize ettiği kongrede vurgulanan noktalardan sadece birkaçı.

5-14 Ekim arasında yapılan ve 171 ülkeden 8 bin uzmanın katıldığı ‘Dünya Doğayı Koruma Kongresinde acil önlemlerin alınması basına yansıdığı kadarıyla Acil koduyla talep edildi.

Bu kongre dört yılda bir düzenleniyor.

Kongrenin bu yılki konuları, iklim değişikliğiyle mücadele, biyolojik çeşitliliğin korunması, güçlü çevre yönetimi kavramının birey ve ekonomi temeline oturtulmasıydı. Her şey gelip ekonomiye dayanıyor. Ancak çevre konusundaki duyarlılığın öne çıkartılması, bence ekonominin önüne geçmeli.

Bilindiği üzere bu kongrelerle, Dünya Doğayı Koruma Birliği, dünyadaki sivil toplum örgütleriyle devletleri bir araya getiriyor. Barselona’daki kongreye Amazon yerlilerinden prenslere kadar çok geniş yelpazeli bir katılım olmuş.

IUCN’nin 2008 konferansı, insan için yeni bir yaşam düzeninin şart olduğunun bu denli yüksek sesle konuşulduğu bir ilk olarak tarihe geçmesi en güzel tarafı.

Ekonomik kârlılığın tek amaç olduğu kapitalist bir dünya, şüphesiz ki insan ve diğer tüm canlılar için daha da yaşanmaz hale kısa sürede gelecek.

Barselona’da düzenlenen bu kongre ile insanlığın değişimi için atılan yeni tohumlara sahne olduğu da bir gerçek.

Şimdi kongredeki tespitlerin bazılarına değinelim.

Doğadaki kriz yaşanan ekonomik krizle benzer özellikler gösteriyormuş.

Biyolojik çeşitlilikteki kayıp, finansal kayıptaki kadar büyük önem arz ediyormuş.

Dünyadaki herhangi bir krizin çözümü için, doğayı kurtarmak öncelikli hedef olmalı ve bu yönde önemli çalışmalar yapılmalıymış.
Dünyada bilinen 5 bin 487 memeli türünden, 1141’i nesli tükenme tehlikesi altındaymış.

Deniz memelilerinden denizgergedanı, irawaddy yunusu, kara memelilerinden ise bir ‘kanguru’ türü güncel kırmızı listeye girmek üzereymiş.

Memelilerdeki bu kaybın nedeninin yaşam alanların yok edilmesi ve doğa koşulların bozulması olarak belirlenmiş.
Uluslararası ticareti ve yüksek maddi değerinden dolayı yok olma tehlikesi yaşayan hint tarantulası, paraşüt örümceği, 161 balık türünün 20’si, 500 yıldır ilk kez görülen bir dev kertenkele türü kırmızı listeye yeni eklenenler arasında yer alıyormuş. Listeye ayrıca 366 amfibi türü (hem karada hem de denizde yaşayan) dâhil olmuş.
Birmanya’da (Myanmar) yarısı uluslararası ticareti yasak 1158 kaplan ve kedi türünün deri, kemik ve pençelerinin ‘serbestçe’ satıldığı tespit edilmiş.

Kırmızı listede 44 bin 838 tür bulunuyormuş.

Bunların 16 bin 928’inin nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. 3 bin 146’sı tamamen yok olmak üzereymiş.

Bu işe Birleşmiş Milletlerin el atması ve bir an önce tüm dünya ülkelerinin tıpkı ekonomik krizde olduğu gibi bir an önce tedbir almaları konusunda uyarması gerektiğine inanıyorum.