- Kategori
- Güncel
Nesrin Baytok'un durumu
Bu olaydan yirmi gün sonra ilk kez dün meclise dönmüş Baytok. Bir süre yalnız oturmuş, ardından yanına Nur Serter gelmiş ve Milliyet'in haberine göre on beş kadar CHP'li milletvekiliyle de tokalaşmış. Gelin burada olması gerekeni yazalım, saflarımızı belli edelim.
Ahlak mutlak bir kavram değildir ve ahlak dediğimiz akla her zaman da dini bir ahlak gelmez. Ahlak kişinin kendi içinde yaşadığı, kendisinin ölçülerine karar vereceği bir şeydir. Çevresini rahatsız etmediği sürece kişinin kendisini ilgilendirir.
Bu olayın da erkek tarafı her gün gazetelerde açıklama yaparken, ortalarda dolaşırken, kadının arka planda kalması vicdansızlıktan, adı konulmamış bir ayıplamadan, ahlaksız ilan etmeden başka bir şey değildir. İktidar partisi milletvekilleri ve iktidarın başı bunu zaten çoktan yaptılar. Kaset olayını kullanmamaya karar verdikten üç-dört gün sonra kaset olayını kullanmaya karar verdiler. Demek ki bu kasetin yalanlanması ihtimalini sevmişler, yaptıkları şey kendi ahlak sistemlerini dayatmaktan başkaca bir şey değilmiş.
Dolayısıyla şunu söylememiz yanlış olmaz: Deniz Baykal her gün ortalarda dolanırken Nesrin Baytok'un bir hapse mahkum edilmesi adaletsizliktir. Deniz Baykal daha bu olayın üçüncü gününden itibaren ortalarda dolanmaya başlamışken, Nesrin Baytok'un bir utanç duvarıyla kapatılması ve yüzünü bu kadar geç göstermesi haksızlıktır. Aralarındaki ilişki (eğer varsa) yalnız ve yalnız kendileriyle ailelerini ilgilendirir. Kurulan bir tuzakla bizim aslında haberdar olmamamız gereken bu ilişkide (yine söylüyorum ki eğer varsa) gözetleyici konumuna geçmemiz durumu değiştirmez. Deniz Baykal'ın, Nesrin Baytok'a nüfuz sağladığı da ancak iddia düzeyinde kalmış kanıtlanamamıştır.
Milletvekillerinin Nesrin Baytok'la dayanışmaktan ve yanında görülmekten korkmaması gerekmekte. Bu kurulan tuzağın karşısında olduklarını, asla onaylamadıklarını belirtmeliler. Size göre Nesrin Baytok'un ahlaksız sayılması bunu etkilememeli. Çünkü ortada mağdur durumda bir insan var.
Böyle ideal bir toplumda yaşamıyoruz kuşkusuz. Herkes kendi ahlak anlayışını dayatıyor başkasına. "Cık cık cık" sesleri halkın arasında çoktan duyulmaya başlanmıştır. Fakat meclis çatısı altındaki milletvekillerinin de aynı şeyi yapması yanlıştır. Nesrin Baytok'un arkasında olduklarını hissettirmeli arkadaşları. Yalnız bırakmamalılar onu.
Adını şöyle koyuyorum: Nesrin Baytok'u yalnız bırakmak asıl ahlaksızlıktır ve haksızlıktır.