Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mart '10

 
Kategori
Sinema
 

Nine

Nine
 

nine


Bugün çok uzun zamandır yapmadığım bir şey yaptım. Bir müzikal seyrettim. Hem de 4 dalda Oscar adayı olan bir film. Aslında bu filme girmeden önce çok cazip seçeneklerimiz vardı. Filmi seçmemizin en önemli nedeni Nicole Kidman oldu. Oysa kadro o kadar kalabalık ve başarılı ki, çok emek verilmiş belli. Kadro şöyle:

Daniel Day-Lewis <ı>(Guido Contini)
Penélope Cruz <ı>(Carla Albanese)
Marion Cotillard <ı>(Luisa Contini)
Nicole Kidman <ı>(Claudia Nardi)
Ricky Tognazzi <ı>(Dante)
Judi Dench <ı>(Lily)
Sophia Loren <ı>(Anne)
Giuseppe Cederna <ı>(Fausto)
Giuseppe Spitaleri <ı>(Genç Guido)
Kate Hudson <ı>(Stephanie Necrophuros)
Elio Germano <ı>(Pierpaolo)
Roberto Nobile <ı>(Jaconelli)

Federico Fellini'nin ünlü Sekiz Buçuk filminin Hollywood versiyonu. olan film, GUIDO CONTINI (Daniel Day-Lewis) adlı yönetmenin yaşadığı bunalımı anlatıyor..

Aslında çok sevilen bir insan, ama insanların ilgisinden bıkmış. Kendisinden nefret ediyor. Hatta koyu renk gözlüklerle ve sakal bırakarak dolaşıyor insanların arasında. Kaldığı otele başka bir isimle kayıt oluyor. Tanınmak istemiyor. Basın toplantısından kaçıyor. Kendisine olan inancını yitirmiş, orta yaş krizine girmiş bir erkek portresini canlandırıyor. Etrafında onlarca kadın var. Hepsinin farklı bir yeri var hayatında. Annesi, eşi, sevgilisi, ilham perisi, yardımcısı, aktrisler, gazeteciler ve diğerleri… O kadınlarla ilişkileri filmi oluşturuyor. . Hepsi ayrı bir film olabilir.

Çocukluğu onu hiç yalnız bırakmıyor. Annesiyle olan garip ilişki yüzünden olsa gerek. “Başkaları sever mi seni benim kadar” diyen, “Sen hep benim olacaksın, bunu hiç unutma” diyen annesini hiç unutmuyor. Devamlı hayal gördüğü için ne hayal ne gerçek bazen zorluk çekiyor insan anlamakta. Hem çok mutlu, hem çok mutsuz. Çok sağlıksız bir ortamda yaşıyor. Çok sigara içiyor. Üstelik hep birisinden sigara istiyor. Öyle abartmışlar ki elinde sigara varken bile sigara dileniyor. Uyuyamıyor. Bu yüzden devamlı yorgun ve bitkin. Nefes alamıyor. Öleceğine inanıyor. İşte böyle...Bir devin çöküşünü ve karısını tekrar kazanma çabasını izliyoruz film boyunca. Erkeklerin ömür boyu çocuk kaldığı söylenir ya, Guido Contini de çocukluk haliyle birlikte yaşıyor. Hep yapttığı işlere onay almak istiyor.

Defalarca seyredilmesi gereken bir film. Neden mi? O kadar çok olay ve karakter var ki... Hepsi ayrı, ayrı irdelenmeli. Özellikle dans şovları öylesine etkileyici ki, mutlaka gidip seyredin. Sakın kaçırmayın.

Nicole Kidman <ı>(Claudia Nardi) Çok kısa bir süre sahnede olmasına rağmen, bir görünüp bir kaybolsa da söylediği şarrkılarla seyirciyi bir kez daha kendine bağlıyor. (http://fizy.com/s/1cyxcd unusual way)

Marion Cotillard yönetmenin karısı rolünde. O da son derece başarılı. Kocasının her kadına kendisine davrandığı gibi davrandığını görünce ona teşekkür etttiği sahne unutulmaz.Söylediği iki şarkıyı da mutlaka dinleyin.

(http://www.youtube.com/watch?
v=3Scm2dlDg-g&feature=related
take it all

http://fizy.com/s/1d28k9 my husband makes movies)

Penélope Cruz <ı>(Carla Albanese) yönetmenin sevgilisi. Ondan vazgeçemiyor. Ona tutkuyla bağlı. Çok güzel rol yapıyor.

Kate Hudson (Stephanie Necrophuros) hem dansına, hem de saçlarına bayıldım.

<ı>Fragmanı seyretmek için:http://www.youtube.com/watch?v=o9dLPYD3Nu4
eğer filmde oynayan sanatçılarla yapılmış röportajı seyretmek isterseniz:http://www.youtube.com/watch?v=g9jJG2XEO8g&feature=related

Filmde bol miktarda İtalya manzarası var. En kısa zamanda İtalya'yı görebilmek dileğiyle....

 
Toplam blog
: 34
: 1352
Kayıt tarihi
: 10.08.07
 
 

İngilizce öğretmeniyim. Ailem benim her şeyim. Yazmayı çok seviyorum. Söylediklerim karşımdakiler..