Niye Savaşıyorlar?

Bu soru bizimkiler için değil… Karşıdakiler için soruyorum kendi kendime ve yanıtlamaya çalışıyorum… 

İşi biraz kategorize etmek gerek çünkü yukardaki 7000 kişilik vuruşkan terör grubunun içinde değişik güdülemeyle orada bulunanlar var. Hepsinin nedeni aynı değil… 

1. Kürt Milliyetçileri:
Çeşitli nedenlerle bu noktaya gelmiş kişiler. Kendilerini bu ülkeden saymıyorlar. Ayrı bir devlet, ayrı bir yurt peşindeler. Bütün kalpleriyle bir Kürt devletinin kurulması gerektiğine inanıyorlar ve kendilerinden saydıkları vatandaşlara da inandırmaya çalışıyorlar. Belki de işin çekirdeği bu kişilerde… Bunlar arasında Mühendisler; Bankacılar.. Hiç tahmin edilmeyecek insanlar var… Ama biraz konuşulunca niyetleri anlaşılyor… 

2. İşbirlikçiler:
Çeşitli ülkelerden para alan ve bu ülkede her türlü melaneti yapmak için hazır ve nazır olan kişiler. Bunlar çok muhtemel olarak Ermeni, Rum, Yahudi vb. ulusundan olan ve Türk milletinden nefret eden ayrılıkçılardan, diasporadan para alıyorlar. Ayrıca yararlandıkları kaynaklar; Avrupa’da ve dünyanın diğer ülkelerinde bulunan ve Türkiye üzerinde felaket senaryoları düşünen felaket tellalları; zenginler olabilir… Bunlara bazı zengin Kürt göçmenlerini de katabiliriz. 

3. Esrar, Eroin, Silah Kaçakçıları:
Afganistan, Pakistan, İran, İrak Suriye ve Türkiye hattında iş gören kötülük tüccarları. Bunların bu ülkelerle ara bağlantıları var. Malları sınırdan sınıra…elden ele güçlük görmeden geçiriyorlar… Arada sırada mallar yakalansa da, işin bir ucu Afganistan’da diğer ucu Hollanda veya İngiltere olmak üzere bütün Avrupa ülkelerine servis yapıyorlar… Bu işin içinde işin hamallığını yapan; başını tehlikeye sokan tipler var. Bir de onların sırtlarından büyük paralar kazananlar. Bu işin ağaları, Avrupa ülkelerinde yaşıyor, alttakileri besliyor… Silahlı çatışmaların sürmesini en çok onlar istiyorlar… 

4. İhanet edenler:
Bu memlekette yaşayan, çeşitli büyük kentlerde iş tutan tüccar tipinde… görünüşte kendi halinde; suya sabuna karışmayan, ama aslında PKK’yı alttan alta besleyen tipler… Bunlar aynı zamanda Kürt gençlerinin kanına girerek dağa çıkmasını teşvik eden tiplerdir. 

5. Alet Olan Gençler:
Büyük kentlerde veya Güney-Doğu’da işsiz güçsüz; hayatı kaymış bir biçimde kahvelerde ömür tüketirken “Gel sana ayda 250 euro verelim; aileni de besleyelim… İlerde seni İngiltere’de de okuturuz…” diyerek dağa davet edilen gençler…Ya Üniversiteye girememiştir; veya Üniversitede başarısızdır… Bunalımlar içindedir… Dağ, onlara kurtuluş gibi gelir ; ama bir gün getirip cesedini ailesinin kapısı önüne koyarlar…Çünkü gittin mi, bir daha dönüş yoktur.. Dönüş patronların gözünde ihanettir… 

6. Suçlular takımı:
Çeşitli nedenlerle hapishaneden kaçan; veya hapishaneden çıkıp iş bulamayan; durmadan kaçak olan; kanun dışı yollarda hayatını arayan kişiler de bir gün , ”Gidelim bakalım, ne varmış…” diyerek kendini dağda bulur. Bunlar en tehlikeli tiplerdir. İnsan öldürmekten; suça bulaşmaktan hiç gocunmazlar.. tam anlamıyla maceraperesttirler… 

7. Kürt kızları:
Üniversitede (veya lisede) okurken aşık olan ve sevdiklerinin peşi sıra ne olduğunu anlamadan kendini dağda bulan kızlar… Ondan sonra hem bir asker olarak hem de servis elamanı olarak yetiştirilirler… Beyinleri yıkandıktan sonra , gereğinde kendilerini feda ederek veya korkutularak “Canlı Bomba” görevi görürler . 

8. Kentlerdeki Yardımcılar:
Doğudaki küçük kentlerde; dağdakilerin politikalarına yardım eden; zaman zaman olaylar çıkaran; polise karşı gelen; çocukları polise taş atmaya zorlayan Servis Elemanları… Bunlar ikinci derecede elemanlardır. Küçük paralara çalışırlar.. Bazen de korkutulurlar… Zamanı gelince Dağ Kadrosuna terfi ettirilirler… 

9. Yabancılar:
Kürt kökenli olmayıp, Kürt davasına çok çeşitli nedenlerle katılan tali kişiler. Bunlar Irak, Suriye, Türk vb kökenli olabilirler ve kendilerini birden bu hareketin içinde bulurlar ve bir daha dönme fırsatı bulamazlar… Bunların içinde bazen tek tük Fransız, Alman vb tipler bile olabilir… 

10. Zorla Dağa çıkarılanlar:
Bazen bir macera olarak Dağa götürülen; fakat hemen pişman olan; ağlasa da sızlasa da bir türlü geri dönemeyen; dönmesine izin verilmeyen tipler…Bunlar yakın gözaltındadır… En ufak yanlışlarında da vurulurlar… Çünkü Patronlar bu tiplerin ilk fırsatta kaçacaklarını veya kendilerine ihanet edeceklerini bilirler… 

İşte görüyorsunuz.. Dağa insanlar sadece bir tek nedenle çıkmıyorlar. Ama çıktıktan sonra da bir daha geri dönemiyorlar. Yani orası bir tatil yeri değil. Bütün ömrünü, hayatını oraya koyuyorsun ve sonunda ölüyorsun… 

Aslında dağda ne kadar insan varsa, belki de o kadar oraya çıkma nedeni vardır. Bunlar Emniyet’te, Jandarma’da elbette inceleniyor. Bizim burada yaptığımız sadece bir mantıksal analizdir. 

Ama karşımızdaki takımı ne kadar iyi tanırsak, mücadele de o kadar güçlü olur. Çünkü bu mücadele herkes aklını başına alana kadar kolay kolay bitmeyecek