Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '06

 
Kategori
Edebiyat
 

Nobel edebiyat ödülü'ne sevinmeyenlerden misiniz?

Size göre bir ülkenin tanıtımı en iyi nasıl yapılır?

Hiç şüphesiz bir ülkenin uluslararası alanlarda elde ettiği başarılar ve kazandığı ödüller; o ülkenin tanıtımına en iyi katkıyı yapan birikimlerdir.

Bizler, uluslararası düzeydeki her yarışmada Türkiye damgasını gördüğümüzde sevinen, heyecan duyan bir milletiz. Futbolda; 2000 yılında Galatasaray'ın, Avrupa'nın dev kulüpleri arasından sıyrılarak UEFA Kupası'nın sahibi olması, ülkece hepimizi tarifi olmayan sevinçlere boğmuştur. 2002 yılında bu kez, Milli Takımımızın Dünya Kupası'nda 3. lük elde etmesi bizi sokaklara dökmüştür. Basketbolda; 1996 yılında Efes Pilsen'in Avrupa Koraç Kupası'nın sahibi olması, bir başka gurur kaynağımız olmuştur.

Bunların dışında halter ve atletizmde, sporcularımızın başarılı sonuçları yine göğsümüzü kabartmıştır. Müzikte; 2003 yılındaki Eurovision Şarkı Yarışması'nda Sertab Erener'in elde ettiği birincilik de, uluslararası yarışmalarda ülkemizin adının anılmasında bir başka güzel vesile olmuştur.

Ve tabiî ki edebiyatta. Dün hepimiz, her halde Türk olmanın tarifi olmayan mutluluğunu ve gururunu bir kez daha yaşamış olmalıyız.

Bir yazar olarak düşüncelerine katılmıyor olsak da, kitaplarını her ne kadar alıp, okumuyor olsak da; yine de Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü, dün Türkiye'nin bir başka sevinç ve gurur kaynağı olmuştur.

Hem bu ödülle birlikte; yargıladığımız, mahkûm etmeye çalıştığımız düşüncelerin, aslında diğer uluslar tarafından ne kadar çok benimsendiğini, diğer uluslar için ne kadar çok değerli olduğunu da görmüş olduk.

Biz, düşüncelerinden ötürü yazarları yargılarken; başka ülkeler, yazarlarımıza ödüller veriyorlar. Sanırım Avrupa'yla aramızdaki en büyük fark da bu olmalı. Yoksa yıllarca Avrupa Birliği'ne girebilmek için uygulamaya çalıştığımız kriterler, yine de o birliğin parçası olabilmemiz için yeterli görünmüyor. ÇÜnkü biz, ilk başta düşünce yapımız itibariyle diğer Avrupalı milletlerden çok farklı bir milletiz. O yüzden; düşüncelerinin içeriğini bile doğru dürüst bilmeden eleştirdiğimiz ve hatta kınadığımız bir yazarın kazandığı ödüle dahi sevinemiyor, yazarımızı alkışlayamıyoruz.

Oysa çok az değil bu ülkede; kurdukları çetelerle hapiste kahraman yaptıklarımız. Ne var ki bu ülkede, yazarları bir türlü kahraman ilan edemiyoruz.

"Düşüncelerinize katılmıyorum, ama düşüncelerinizi söyleme özgürlüğünüzü sonsuza dek savunacağım." demiş Voltaire.

Düşüncelerimize karşı olanların bile, kendi düşüncelerini özgürce ifade edebilmelerine ne yazık ki tahammül edemiyoruz bu ülkede.

 
Toplam blog
: 266
: 1321
Kayıt tarihi
: 22.06.06
 
 

1982 yılında İstanbul'da doğdum. Açık Öğretim Fakültesi İşletme Lisans eğitimimi 2005 yılında tam..