Nobel Obama’ya düştü...

Uluslar arası özelliği olan Nobel ödülleri dünyada tartışma yaratmaya devam ediyor.

ABD başkanı Brack Hüseyin Obama’ya barış ödülü verilmesi aklı başında Amerikalıların neredeyse “Başkan ödülü reddet!” kampanyalarına yol açacak gibi.

Nobel ödüllerinin siyasi olduğu yönünde dünya kamuoyunda oluşan yargının pekişmesine neden olacak olan Obama’ya Nobel verilmesi, doğrusu hiçbir şeyin karşılıklı çıkar hesaplarının dışında tutulmadığı kapitalist dünya düzenin bir anlamda maskesinin düşmesini sağlayacak gibi.

Alfred Nobel dinamiti icat etmiş, avrupada savaşan taraflara satarak korkunç paralar kazandıktan sonra vicdanını rahatlatmak için kurduğu dernek aracılığıyla vasiyetinde bu ödülleri armağan etmiştir, bilindiği üzere bir çok dalda her yıl ödül verilir...

Ödül bir bakıma para kazanmak için her türlü etiğin dışarıda tutulduğu kapitalist düzenin verneli vazifesi görürken bile genlerine işlemiş her durumu paranın çıkarına tedavül eden alışkanlıklarından vaz geçmez, geçemez.

Milliyet ‘in haberinde Amerikalıların, “elle tutulur” bir başarısı olmayan Obama’nın bu ödülü hak edip etmediği konusunda bölündüğü belirtiliyor. Obama’nın kendisinin bile ödüle şaşırdığına dikkat çekilen yorumlarda, ABD Başkanı’nın ödülü hak edecek bir şey yapmadığı, yaşananların, Nobel’i adeta “sahte bir ödüle” dönüştürdüğü ifade edildi. Oysa daha iktidarının dokuz aylık sürecinde dişe dokunur bir başarısı olmayan Obama’ya Nobel verilmesinin altında kalacak olan Nobel vakfı, olmayan prestijini yerlerde süründürmeye itecek ne gibi hesaplar içinde, kim bilir.

Kapitalizmin en derin ekonomik krizi ile boğuşulduğu günümüzde, küresel dünyanın efendisi ABD’nin, sözde demokratik olgunluğunu göstermek istercesine arabaya koştuğu Obama; yoksulların daha da yoksullaştığı, açlığın, savaşların, ölümlerin sıradanlaştığı dünya düzeninde mağdurların gözünde Bush politikaları ile küresel şeytan olarak iyice belirginleşen emperyalizmin fotoğrafını flulaştırdığı, sivilcelerini, çıbanlarını, cüzzam yaralarını sakladığı için ödül alıyor olmasın!

Dahası, aylar önce yazdığım ”Beyaz adamın Truva atı; Obama!..” da söz edilen gerekçelerden ötürü Nobel geç bile kalmıştır hani. Ne diyordu Amerikalı yorumunda yukarılarda; ”..yaşananların, Nobel’i adeta “sahte bir ödüle” dönüştürdüğü”nden söz ediliyordu. Eh biz darısı açılım üstüne açılım yapan bizim liboş ve müminlerin başına diyerek yazıyı bitirelim. En azından Martti Ahtisaari’ye ayıp oldu!