- Kategori
- Güncel
Nokta!..

Nazım Baba;
"Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde, ölüme inanmadığın için,
yaşamak, yanı ağır bastığından," diyor...
Adam canlı bomba...
Öldürdüğü bunca insan, terörmüş/insanlık dışıymış, koyun bir tarafa.
Terörist üç/beş kişi Ankara'da gerçekleştirdikleri o korkunç terör eyleminin merkezine ulaşmak için bir taksiye biniyorlar.
Taksi parası 28 lira tutuyor.
Şoförün yanına oturan terörist, 50 TL veriyor şoföre.
Şoför, 20 TL geri veriyor.
Canlı bomba terörist bakiye 2 TL'nin ödenmesini bekliyor sabırla...
Alıyor, bakiye 2 TL'yi, öyle iniyor taksiden.
Şoför, daha sonra ifadesini alan polise soruyor;
- Madem canlı bombaydı. Madem bir kaç dakika sonra ölecekti, niçin bekledi 2 Türk lirasını geriye vermemi?.. Anlayamıyorum.
Bu sorunun yanıtını vermek müşküldür.
Zordur.
Felsefidir/ dramatiktir/ trajiktir...
Ve... Ciddi şekilde acıklıdır.
Adam 74 yaşından 75'ine gün almak üzeredir...
İnternette araştırıyor.
Ve bir program buluyor.
Ödüyor; satın alıyor.
Adam 75 yaşında İngilizce öğrenecek.
74 yıldır öğrenemediği bir dili, [ne olur ne olmaz] ahrette kullanmak üzere herhalde: öğrenecek, konuşacak...
Hem de öyle, ona buna muhtaç olmaktan çekindiği için değil,
[salt ve sırf] bilgiden nefret ettiği halde,
Yaşamayı öğrenmek, sürdürmek, canlı kılmak için...
Yaşamak... yani ağır bastığından...
İşte... Bu bir meydan okumadır!
Zeytin dikmek de, bakiye 2 TL'nin ödenmesini beklemek de, 75 yaşında İngilizce öğrenmeye kalkışmak da...
Önemli olan; meydan okumaların, doğru bir zeminde, haklı ve insancıl bir ideal uğruna ve gerçek bir hedefe doğru yönlenmesidir; baş kaldırmasıdır...
Gerisi boştur ve dolayısıyla da, başarı şansı yoktur.
Nokta!
@farukhaksal42
www.soruyusormak.com