- Kategori
- Psikoloji
Nomofobi hayatımıza girdi
Değişim hayatımızda kaçınılmazdır.
Dünya değişiyor.
Bizde değişiyoruz.
Cep telefonu hayatımıza 90 lı yıllarda girdi. 1995 den sora epey yaygınlaştı. Bununla ilgili yeni bir hastalık da hayatımıza girdi. Buna nomofobi diyoruz. Bu kelime “No mobile Phobia’dan” türetilmiştir. İnsanlarda, telefonsuz kalmaktan, telefonla iletişim kuramamaktan dolayı kişiler psikolojik gerginlik yaşayabiliyor.
Neler görülüyor?
1-İnsanın telefonu yokken kendini “eksik” gibi hissetmesi, boşluk duygusu yaşaması,
2-Şarj bitince kendini aşırı çaresiz hissetme, kontrolsüz haraketlerde bulunurlar.
3-Telefonu olmayınca yanında, baş dönmesi, kalp çarpıntısı, nefes almada zorluk, mide krampları gibi bir takım anksiyete belirtileri görülebiliniyor.
Tüm dünya da yaygın olarak görülüyor. Bunu telefonsuz kalma korkusu ya da cep telefonu yoluyla iletişimden kopmaktan korkma durumu olarak tarif edebiliriz.
Telefon hayatımıza o denli girdi ki, onsuz bir şey yapamıyoruz. Evden çıkarken, telefonu unuttuk, dolmuşa bindik diyelim, sonra telefonumuzu evde unuttuğumuzu fark ediyoruz. Evde güvenli yerde olsa da, çoğumuz dolmuştan inerek, gidip telefonumuz alırız.
Bankaya gittik, bekliyoruz. Cep telefonları olmasa ne yapardık acaba? Bakıyorum hep bekleyenler, cep telefonu ile ilgileniyorlar.
Bir yere misafirliğe gidildi, diyelim, ilgisizlik var, karşı taraf telefonla ilgileniyor. Bozulursunuz, sizde cep telefonunu ile ilginirsiniz.
Iphonu bulan Steve Jobs, yaşadığı müddetçe çocuklarını cep telefonundan, PC den uzak tutmaya çalışmış.
Bu tür cihazların yoğun ve kontrolsüz kullanılmasının zararlı etkileri var gibi duruyor. Bunlar zamanla daha da artma ihtimali var. Yakın çevremizdeki çocuklarda, cep telefonları ile diğer bilgisayarlarla internette daha çok zaman geçirmek istedikleri, okula gitmek istemediklerini gözlüyoruz. Sıkıcı bir durum, ama nasıl baş edileceği konusunda ailelerde epey problem var gibi görünüyor. Bu konuda psikiatrist ve psikologlarla epey iş düşüyor