Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Temmuz '18

 
Kategori
Siyaset
 

Notlar...

Muhalif kesimin sözcülüğünü yapan gazetelere bakıyorum...

“Krizin” kapıda olduğu seslendirilmekte...

Gerçekten de bir kriz ekonomisi girdabına yakalanabilir miyiz?

Krizin kapıda olduğunun “bilimsel ölçütte” kanıtları var mıdır?

Aslına bakılırsa, ekonomimizin fevkalade gittiği söylenemez.

Türkiye, ekonomiyi “tüketime” endeksleyerek ayakta tutmaya çabalamakta.

Yine bir başka husus...

Ekonominin “yükte ağır”, pahada “hafif” üretim konseptiyle ayakta tutulması, ülkemiz açısından “risk” algısını daha da derinleştiriyor.

***

Cumhuriyet Halk Partisi’nde “kurultay” sesleri artık yeri göğü inletmeye başladı. CHP tüzüğüne göre kurultaya gitmek için gerekli delegenin imzasına ulaşıldı gibi...

Gerçekten de Cumhuriyet Halk Partisi’nde Genel Başkanlık makamında oturun kişinin isminin değişmesi, CHP’de beklenen ve arzulanan değişimi de “tetikler” mi?

Diyelim ki... Sayın Muharrem İnce, tüm yasal yerindelikler ifa edildikten sonra, CHP’nin genel başkanı olsa... Acaba, Türk Siyasal hayatında nasıl bir değişime imza atabilir?

Ülkemizde artık gittikçe belirginleşen sosyolojiyi anlayabilmek ve bu sosyolojiye göre siyaset tayin etmek için, nasıl bir yol haritası var?

Mesela, “Askerî Darbeler” hususundaki düşüncesi nedir?

Gerektiğinde bir darbe yapılmasına taraftar mıdır? Biliyorsunuz, ülkemiz askerî darbelerden çok fazla çekti. Darbeye karşı biri olarak, artık sol cenahtan da, farklı şeyler duymanın zamanı geldi.

***

Tabii ki...

Sayın İnce’nin partinin başına geçmesi, bir kan değişimine neden olabilir...

İşte, insanın zihninde “ama”lar üşüşmeye başlıyor!

Yine, acaba, CHP’de kaşıkçı kavgaları zuhur etmeye başlar mı?

Esasında sormamız gereken husus şu:

Cumhuriyet Halk Partisi’nin geleceğe yönelik vizyonu nedir? Tüm tartışmaları bir kenara bırakalım... İşte efendim oylar çalındı, iktidar, erk olmanın da verdiği güçle siyaset kurumunun içinde manipülasyona neden oldu gibi...

Sonuç itibariyle Türkiye’de “yönetim sistemi” değişmiştir. Kimilerine göre ise “rejim” değişmiştir. Hatta, cumhuriyetin numaralandırılmasında bile kafa karışıklığı yaşanmaktadır.

Acaba, şuan içinden geçtiğimiz deneyim II. Cumhuriyet midir? Yoksa III. Cumhuriyet midir? Tüm bu tartışmalardan ziyade, oyunun kuralı değiştiğine göre, CHP gelecekte kendini nerede görmektedir?

Mesela, CHP’nin 2023 veya 2071 vizyonu var mı? Cumhuriyet Halk Partisi, gelecekte yapılacak seçimlerde ülkenin yönetimine gelebilmek için, nasıl bir plan ve programa sahip?

***

Bedelli askerlik bu günlerde en fazla konuşulan konu oldu. Her şeyden önce, bedelli askerlik hususunda, polemiğe girmeye niyetim yok. Bence, Türkiye’nin artık üzerinde durması gereken husus, askerliğin tamamen “profesyonel” bir şekilde icrasıdır.

Tabii ki Türkiye’nin asker-millet olma özelliği yadsınamaz. Fakat, yaşadıklarımız ve edindiğimiz tecrübeler dünyanın siyasal ve ekonomik düzeninin değiştiğine yöneliktir.

Her ne kadar ülkemizde askerliğin farklı biçimde icrasına yönelik modeller tartışılırsa da tartışılsın, kanımca, “profesyonel askerlik” artık tamamıyla ülkemizde hayata geçirilmelidir.

Askerlik pekâlâ ülkemizde bir defa “anayasal bir ödevdir”. İşte bu yüzden ülkemizdeki mesnetsiz tartışmaları sonlandırabilmek için, profesyonel askerlik üzerinde titizlikle durulması gereken bir seçenektir. Her şeyden önce dünyada artık konvansiyonel türden hiçbir şeyin önemi kalmadı. İleri ve yüksek teknolojili savunma sanayi sistemlerinin gelişmiş ülkelerde kullanılması, gelişmekte olan ülkeleri de “değişime” zorlayacaktır. Profesyonel askerlik, “caydırıcılık” etkinliğini arttıracak, hem de askerî harcamaları azaltacaktır.

 
Toplam blog
: 706
: 83
Kayıt tarihi
: 18.05.16
 
 

Ben, Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü mezunuyum. Şuan için öze..