Numan Kurtulmuş, Erbakan ekibinden kurtuldu; Şevket Kazan, kazan kaldırdı!

Gençliğinde, olgunluk dönemlerinde zirveye çıkan, yaşlanınca, geleceğe bakmak yerine, geçmişe yönelir. Geçmişe yönelende “anı”lar devreye girer. Anlatıcıyı dinleyenler, konuşma ne zaman bitecek diye, beklemeye başlarlar. Anlatıcı kırgındır, el üstünde tutulmayı beklemiştir, kendisine danışılmadan iş yapılmasını içine sindiremez, “ağabey” olmanın ağırlığını çevresinde duyurmak istemiştir.

İstemiştir de istemiştir!

Gel gör ki, yaşlılık, dönemini tamamlamış olmak, akıllara hiç gelmiştir!

“Anı”ların devreye girmesi, “eski”yle övünme, aslında bir “bitmişlik”tir. Köşeye çekilmek yerine, “Hayatta tecrübeli insanlar varken onların tecrübelerinden faydalanmak varken” sitemiyle, kazan kaldırmak, hiçbir işe yaramaz.

Yaşlandı dendi mi, ne denli “tecrübeli” olursan ol, “anı”lar denize yelken açılmıştır. Rüzgâr, öne çıkmak tutkusu ağır basarsa, seni sürükler götürür; çünkü dümen başkalarının elindedir.

*****

Saadet Partisi’nin kongresinde olup bitenler, kongre sonrası, siyaset açısından ibret verici gelişmeler.

“Eski”ler, “yeni”ler kavgası!

Kavganın şu andaki şilahşörü, “adalet dağıtan” eski bakanlardan Şevket Kazan!

Kazan, kazan kaldırmış durumda!

Dün NTV’de, Numan Kurtulmuş’a ne denli öfkeli olduğunu şu iki cümle çok iyi anlatıyor:

“Bu zamana kadar onlara ağabeylik yaptık. Şimdi bu hatayı yapanlar cezasını çekecektir.”

Bu sabah da Flash TV’de konuşuyordu, konuşmasının bir bölümünü dinledim.

Milli Görüş’ün “önce ahlak ve maneviyat” ilkesine dayandığı vurgulayan Kazan, Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’a yine yüklendi.


“Bu yaşantı, bir tecrübesizliktir, söz dinlemezliktir.”, “Beklenen, özür dilenecek bir kongre yapılmasıdır.” derken Kurtulmuş’u kulağı çekilecek, söz dinlemez, yaramaz bir çocuk gibi gördüğünü gösterdi.

Bu, “Biat kültürü”nden gelenlerden beklenen bir tepki!

Kazan, Kurtulmuş’u bir yerlere kendilerinin taşıdığını vurgulamayı da unutmadı:

“Biz geldik gidiyoruz. Biz Numan Bey’in Türkiye çapında değil, dünya çapında bir lider olması için çırpınıyoruz. Müslüman ülkelerinin liderlerinin bulunduğu, İstanbul’da yapılan bir toplantıda en önde Erbakan Hocamız, onun yanında Numan Bey kardeşimiz vardı.”


Şevket Kazan, Kurtulmuş’a niye kazan kaldırdı?

Sağlık sorunlarına karşın kongre salonuna gelen, bir de konuşma yapan Erbakan, Kurtulmuş’tan AKP’liler ayrıldığında kendisini terk etmeyen dava arkadaşlarıyla yakınlarının da içinde olduğu bir Genel İdare Kurulu listesi oluşturma isteğine destek bulamadı. Erbakan’ın kızı, oğlu, eski kalem müdürü, akrabaları, bilumum eski milletvekilleri liste dışında kaldı.

Kurtulmuş’un “Erbakan vesayetini kaldıracağım” sözleri bardağı taşıran damla oldu!

İşte, kıyamet bundan sonra koptu; kavgalı kongre, Kurtulmuş’un zaferiyle sonuçlandı. Kurtulmuş, üçüncü turda, 310 oyla (toplam delege 1250) genel başkan seçilebildi.

*****

Erbakan ve ekibi partisiz kaldı!

Daha önce Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç, Erbakan Hocalarından kopmuş, AKP’yi kurmuştu. Bu kez, Numan Kurtulmuş, Erbakan Hocalarını ve ekibini parti yönetiminden uzaklaştırdı.

Siyaset bu işte; vefa, yoktur siyasette!

Vefa, İstanbul’da bir semtin adıdır; bir de “Vefa Bozacısı”nın adı...

Saadet partisindeki “post kavgası”nın özeti şu:

Numan Kurtulmuş, Erbakan ekibinden kurtuldu; Şevket Kazan, kazan kaldırdı!