Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ekim '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

O artık gezer-yazar

Hepimiz biliriz ki ilk okuldan itibaren hep bir okur-yazarlık olgusu işlenir bu memlekette. İşte okur-yazar sayımız artı, nitelikli okur-yazarlarımız şöle (artık neyse nitelik) vs. vs.

Okur-yazar demek çok eskiden bir şeyler ifade ediyordu. Çünkü okumayı bilmeyen, yazmayı bilmeyen insanlar vardı, bir eğitim sistemi olmadığı için. Cumhuriyetle bu değişti ve günümüze gelindi. Şimdi okuma yazmayı geç 2-3 dil bilen tonlarca insan var. Bu yazının hedefi de zaten onlar.

Okur-yazar olmak artık günümüzde okumayı yazmayı bilmek anlamına gelmez. Okur-yazar okuduğunu anlayıp, kavrayıp, ondan çıkarımlar yapan, bu çıkarımlarını sonuca götüren kişi demektir. Yazarlık kısmını işte bir proje, yeni bir fikir, hayatında bir değişiklik yada gerçekten bir şeyler yazarak başkalarına aktarmak olarak geniş tutabiliriz.

Okurluk içinde aynı şekilde, sadece kitap okumak değil, bir film izlemek, bir müzikal dinlemek, gezmek ama gözleyerek, yani çevreden bir şeyler edinmek olarak tanımlama yapılmalı.

Fakat her zaman dediğim gibi, artık iki konuda insanlar hiç sitemkar davranmıyorlar;
-Ortaya bir şeyler çıkarmanın önemsenmediği bir toplum olduk ve
-Ortaya bir şeyler çıkarmanın önemsenmediği bir zamanda yaşıyoruz..

Yani tabiri caizse dolu işler yerine boş işlerle uğraşıyoruz ve özellikle zamandan bahsetmemin sebebi olan teknolojiyi berbat kullanıyoruz. Elimizdeki tonlarca para verip aldığımız telefonları Cem Yılmaz'ın dediği gibi, işte mesajlaşmak için, fotoğraf çekmek için vs.. kullanıyoruz. Mesela mesaj yani SMS (short message service) yani kısa mesaj sistemi eski çağrı cihazlarının gelişmiş bir versiyonu, gerekli olduğunda kullanılan. Biz canımız sıkılınca tek harf tek harf şeklinde bile mesajlarla zaman öldürüyoruz.

Şimdi başlığa gelirsek, daha bahsetmediğim pek çok sebepten bozulan üretkenliğimiz yerini çöp bile olmayacak şeylere bıraktı. En azından çöpün geri dönüşümü falan var, zamanın yoktur. Teknoloji yayıldıkça, insanoğlunun bencilliğiyle birleşerek, bir artist etkisini hepimizin üzerine yerleştirdi.

Artık; "bakın ben bunu yazdım, şunu icat ettim, bu konuda tezim budur belki yeni bir yaklaşım olabilir, bir araştırayım, bir geliştireyim" yok. "Şuraya gittim, arkadaşlarla sahil keyfi, işte bakın denize giriyorum acaba içime su kaçar mı?, birini sevdim ama onun haberi yok, panpa foto harika ama gözlerin kırmızı çıkmış vs." gibi hiç bir ehemmiyeti olmaya laf salataları var.

Bunun adına gezer-yazarlık diyorum, çünkü telefon ya da işte bilgisayarlarımız her zaman yanımızda adeta eski zamanlardaki kalfalar gibi, bu gezer-yazarlıkta direk boş gezenin boş kalfası sözünün günümüzdeki yansıması.

Neyse işte çok çok uzun lafın kısası, dünyaya bir kere geldim diyip lafı tersinden anlayıp lale gibi dolanmak yerine, dünyaya bir kere geldim diyerek mutlaka bir iz bırakmalıyım düşüncesiyle yaşayınız.

 
Toplam blog
: 21
: 608
Kayıt tarihi
: 31.07.13
 
 

Yıldız Teknik Üniversitesi - Endüstri Mühendisliği bölümü son sınıf öğrencisiyim.. Toplumbili..