- Kategori
- Edebiyat
O BELDE
Denizlerden esen ince hava saçlarınla eğlensin
Hasret ve gurbet melaliyle akşam ufkuna bakan bu gözlerinle
Bilsen sen ne dilbersin
Ne sen ne ben ne de güzelliğinde toplanan bu akşam
Ne de fikrin elemlerine bir liman olan bu mavi deniz
Melali anlamayan nesle aşina değiliz
Sana yalnız bir ince taze kadın
Bana yalnız eski bir budala diyen bugünkü insanlık
Bu sefil iştiha bu kirli bakış
Bulamaz sende bende bir mana
Ne bu akşamda ince bir gam
Ne de durgun denizde bir kırgın gizleniş ve umursamazlık titreyişi
O belde
Bakir hayal bölgelerinde durur
Mavi bir akşam daima üstünde dinlenir
Eteklerinde deniz ruhlara bir uyku sessizliği döker
Kadınlar orda güzel ince saf geceye bağlıdır
Hepsinin gözlerinde senin hüznün var
Hepsi kız kardeş yahut sevgilidir
Dudaklarındaki ağlayışlı öpüşler
Yahut o gözlerindeki mavi soru
Sükutu gönülde acıları uyutmasını bilir
Onların ruhu kızgın akşamdan kesif menekşelerdir ki
Durmadan sükun ve sessizliği arar
Ayın hüznünün ışıksız parıltısı
Sanki yalnız ellerine sığınmış
O kadar çelimsiz ki ah onlar onların dilsiz ve ortak hüzünleri
Sonra dolgun akşam ve hasta deniz hepsi o yerde birbirine benzer
O belde hangi hayali kıtada hangi uzak nehirle sınırlı
Bir yalan yer midir fakat bulunmayacak bir hülya sığınağı mıdır
Bilmem yalnız bildiğim sen ve ben ve mavi deniz
Ve bu akşam ki bende hüzün
Ve ilham tellerini titretiyor
Uzak mavi bir ülkeden ayrı kalarak bu yerde bu sürgün ve hasrete ebediyen mahkumuz.
Ahmet HAŞİM