Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Mart '10

 
Kategori
Deneme
 

O Bir "Adam"

O Bir "Adam"
 

O bir adam… Hani şu yolda çokça gördüklerinizden. Kimi güleç, kimi âşık, kimi dertli… Ama hepsi de aynı.
 
Yolda yürüyen bir adam…
 
Bilemezsiniz ki kimin içinde ne duygular var. Bilemezsiniz ki o an neler düşünüyor.  “Neler düşünebilir ki?
 
İnsanlarda sevinecek ya da derlenecek o kadar çok husus var ki! Düşünme Özgürlüğü” her insanın hakkıdır. (“Düşünme” ile “Düşünce” iki farklı kavramdır.)Düşünme Özgürlüğü” kapsamında insan ne isterse düşünür… 
Ya işleri bozuksa…
 
Ya bir hastalığı varsa...
 
Ya bir yakınını özlüyorsa…
 
Ya da birini çok seviyorsa…
 
Sevgi çok göreceli bir kavramdır. O kadar farklı şekillerde tezahür edebilir ki… Buraya yazmak, hepsini tanımlamak mümkün değil. İçini doldurmak ise sevene kalmıştır ve de biraz da sevilene kalmıştır…
 
Tabi sevgisi karşılıksız değilse…
 
O adam, yeter ki “Us”unu tutsak etmesin… Bu us tutsaklığı da çok görecelidir ve çok farklı şekillerde zuhur eder… Fakat genel olarak  “Us” önemlidir ve aman tutsak etmeyelim!
 
Boş inançlar…
 
İnsanların hak ve özgürlüklerini ortadan kaldıracak noktalar…
 
Radikal davranış istemleri…
 
Karşılıksız sevgiler…
 
Ve de: UMUTLANMA
 
Ne yapalım? “O Adam” düşünüyor… Biz bunları yazarken de devamlı düşünüyor… Ve biz bunu bilemeyiz…
 
Çünkü söylemiyor… Ne varsa içinde? “O Adam”ın…
 
Belki; “Tamam yaaa, işte bu!” dedi…
 
Ya da “Tamam beee bu iş olmaz!” dedi…
 
Bilemeyiz ki “O Adam” anlatmıyor… “O Adam” suskun... 

Acaba “Düşünme Özgürlüğü” üzerine biraz diyalog yapsak mı?

“Hey adam ne yaparsan yap, ama “US”unu tutsak etme… O sana lazım… O sana çok lazım dostum, çünkü bu günün yarını da var…      

Yarın senin… Dün ise mazi…”

O Adam” bu sesi duydu ve şöyle dedi:
 
“Oh be şu yandan gelen ses içimi rahatlattı, bundan sonra benim için yarın önemli…    
Ama dur  “Dün”ü yine düşünürsem…”

“Bence dünü düşünme dostum… Bak tecrübe konuşuyor… Mazi geride… Yarın önünde… Yaşa yaaa boş ver… Hepsi boş… Hepsi aynı… Bunların hepsi birbirine benziyor...”

O Adam” bu sesi de duydu ve şöyle dedi:

“Dur yahu kafamı karıştırdın. Ben senin dediklerinden hiçbir şey anlamadım… Hepsi aynı olur mu? Ya ben birine özellikle gönül koyduysam? Ya benim için gönül koyduğum çok önemliyse…
 
Öff beee seninle diyalog yapmak beni bozdu arkadaş. Bir daha seninle konuşmak istemiyorum. Beni rahat bırak… Ben birine kafamı taktım…”

“Peki, dostum karar senin… Ama önünde yaşayacak ne kadar zamanın var… Bunu garanti etmek yüce Rabbin işi… Bunu bilemezsin…
 
Karar ver… Eminsen haykır… Kazan...
 
Değilsen ya da bir endişen varsa… Bence kendini eğme… Ben seni bilirim, sen dik bir adamsın…”

O Adam” bu sesi de yine duydu ve şöyle dedi:
 
“Ben bu gece düşüneceğim… Diyalog için sağol… Uzun zamandır monolog halindeyim ve bu sohbetin bana iyi geldi…
 
Şu içimdeki sevgi temayülünü dahi bir tarafa bırakabilirim…
 
Ama dur ya!
 
Ya bırakamazsam… Anlaşılan bu diyalog bana bir uykusuz geceye mal olacak… Öff sen de nereden çıktın?”
 
Çelişki… Çelişki… Çelişki…
 
Şimdi gelelim bu “Yazıyı Yazan” ne diyor?
 
İkinci viskiden ve son kalan puromdan sonra acaba ben de mi zırvaladım?”  diye sormakta kendisi…
 
“Hayır yok! Zırvalamadım... Çünkü “O Adam”dan ya da “O Kadın”dan etrafımızda çokça var…
 
Yazarken gün devrilmiş…
 
Yeni bir gün başlıyor…
 
Yeni bir umut…
 
“Nedense bu yazılar da hep gün devrilirken içimden geliyor… Yoksa kendimle monolog halinde miyim? Bu tabi ki bilinmez...
 
Bu da benim "Düşünme Özgürlüğü"m  olsun…”
 
 
Bu yazıda çok çelişki var! 
 
Bilerek ve isteyerek yapılmış çelişkiler bunlar…
 
Çelişkileri de siz düzeltin...
 
Aynen yaşamda olduğu gibi…
 

İşte size bir kavram/lar kargaşası...
 
Bunlar; çoğumuzun içinde olan fırtınalar...



Bojidar Çipof
 
10 Haziran 2009 Yeşilköy
 
 
Toplam blog
: 336
: 625
Kayıt tarihi
: 29.01.10
 
 

Araştırmacı yazar BOJİDAR ÇİPOF: 1953 yılında İstanbul'da doğdu. Ailesi; Ege Makedonyasından İsta..