- Kategori
- Ankara
O zamanlar Ankara
OKULUM (Yıllar Önçeki Tabii)
Ankara o zamanlar kışları karlı, yolları buzlu, havası soğuk havası sisli, puslu bir şehir. Ankara Sihhiye istasyonunda bir acı tren cıglığı. Gençlik parkının havuz kenarında tahta bir masada titrediğim mazide kalan bir şehir. Ankara Ulustaki anıttan yukarı çıkan yokuş başında yaktığım "birinci"sigarasının dumanında. Ankara darbe sonrası sokakları dolduran siren seslerinde. Ankara, keskin söylemlerin bıçak gibi kesildiği... Yada adam satmaların başladığı en umarsız günlerde, sırtını dayayaçak adam gibi bir şehir olarak aklımda. Ankara o zamanlarda soğuklara direnmeye çabalamış. Kara ile beyaz, iyi ile kötü ayrımını iliklerine kadar yaşamış bir şehir.
Ankara, varoşlarına kış daha acımasız davranırdı o zamanlar. Soğuk"iliklerine" kadar işlerdi insanların. Aldığı nefes boşa gitmesin diye montların içine boşaltılırdı soluklarını insanlar. Bir yorgan altında tüm çocuklar. Köşede kel, kör yanan bir soba. Ankara dört bir yandan yoksul insanlarla çevrilmiş, bir yandan soğuk, bir yandan umursuzluk sarmalına dolanmış döner de dönerdi o zamanlar.
Ankara değiştimi, bilmiyorum. Bildiğim benim o haliyle bile onu çok sevdiğim.