- Kategori
- Felsefe
Obsesyon, özgür irade, sorumluluk ve tekamül üzerine- 2

Bu yazımda "Tekamül etmekte olan bir varlık, herşeyi bozup yeniden çalmayı, öldürmeyi vs seçemez mi?
Veya böyle bir seçim yapmak durumunda kalacağı bir olayla karşılaşamaz mı? " sorusuna cevap vermek istiyorum.
Bence Tekamulun ara kademelerinde geri kayislar olabilir ancak en ust duzeye gelindiginde geri donus yoktur. Bu Realite duzeyi Sprituel felsefede Hakimiyet Realitesi olarak tanimlanir. Hakimiyet realitesindeki varlik, daha alt realiteler olan Otomatizma, Sevgi ve Vazife Realitelerini, bir alt katman olarak bunyesinde icerir ve onlarin hakimidir. Ve tabii, Hepsinin, ilahi irade yasalarina uygun olarak, yuzde yuz tatbikcisidir.
Hakimiyet realitesindeki varlik icin, yanlis/eksIk otomatik davranis, sevmek yerine sevmemek, yapmasi gereken vazifesinden kacinmak, eksIk yapmak gibi secenekler mevcut degildir. O artik, Ilahi irade yasalarinin Obsesyonu altinda bir kuldur, koledir. Bu konu, ‘Ibadet ve Kulluk etmek’ baslikli yazimda,
"Allaha kul olmak, kulluk etmek, "Allahin yasalarina tabi olmak, itaat etmek, onlara uygun yasamaktir." Ancak Ilahi Irade Yasalarini idrak edip, itaat etmek, kulu, kolesi olmak oyle bir obsesyondur ki, Obsede varligini , icinde bulundugu boyutun efendisi, hakimi yapar. Onlarin her diledigi, (Yasalara uygun ve esas ihtiyaclar dogrultusunda oldugu icin), Allah tarafinda kabul edilir ve yerine getirilir. Bu sebeple Sufiler, "Biz isteriz, Allah yapar" derler/diyebilmektedirler." seklinde aciklamistim. Yani Hakimiyet realitesindeki varligin, gelismis kavrayisi, onun onune ozgur iradesiyle sececegi birden fazla secenek sunmaz. Kendini, sinirlarini, yeteneklerini, gucunu ve yasadigi anda olup, biteni cok iyi bilir. Bu nedenle hakimiyet realitesindeki varlik icin o ana uygun yapmasi gereken tek bir sey vardir ve sadece onu yapar. Tabir caizse . Varlik, icinde bulundugu an ve mekandan aninda kendine vazife cikarir ve vazifesini de eksIksiz yapar.
Dikkat edecek olursak, bunlar ayni zamanda bir liderinde bulunmasi gereken ozelliklerdir. Bu olcutlere bir hayli uygun davranislar sergileyen Mustafa Kemal Ataturk'u, bu realiteye oldukca yaklasmis bir varlik olarak kabul edebiliriz. 'Benim karakterim ozgurluk ve bagimsizliktir' diyen Mustafa Kemal Ataturk gibi bir varligin, durumdan vazife cikartmamasi, Emperyalist isgale boyun egmesi ve gerekeni yapmamasi, basaramamasi soz konusu olamazdi ve olmadi.
Bu noktada eksIk kaldigini gordugum bir hususu da tamamlamak isterim.
"Tekamulun en ileri asamasinda varligin ozgur iradesi yoktur ve bilinci, ilahi irade yasalarinin OBSESYONU ALTINDADIR' kurali, sadece Beser(insan) icindir.
Cansiz varliklardan viruslere, tek hucreli canlilara, Hayvanlara ve sonunda da Besere(insana) ulasacak bir siralamada yapildiginda, aklin, bilincin ve ozgur iradenin arttigini, seceneklerin cogaldigini ve sorumlulugun ortaya cikmaya basladigini goruruz. Bu ozelliklerde meydana gelen artislar, Beserdeki durumun tam tersi bir etki yapar. Yani,
Beserden asagi seviyedeki varliklarda, Ozgur iradenin, seceneklerin artisi, bir Tekamul gostergesidir.
Beser ise tekamul ettikce ozgur iradesiyle secebilecegi seceneklerin sayisi azalir ve Tekamulun en ust seviyesinde, tek bir secenegin mahkumu olur. Ornegin araba kullanmaya yeni baslayan biri, her davranisina akil yurutme yoluyla karar verir. Aniden karsisina bir insan ciktiginda ozgur iradesiyle, secenekleri dusunur ve birini secer.
Halbuki araba kullanmakta ustalasan bir kimse, yoluna bir insan ciktiginda, dusunmeden, akil yurutmeden yani ozgur iradesini kullanmadan, aninda ve otomatik olarak, Fakat durumun geregi olan en dogru seyi (Direksiyonu kirmak veya Frene basmak gibi) yapar. Cunku onun bu konulardaki idraki cok hizli calisir, hemen kendisi ve durum hakkinda cok net bir kavrayis edinir ve ona, o an icin, birden fazla secenek sunmaz.
Bu ornegi realitelere uyguladigimizda, tekamulde ilerlendigi olcude, kavrayisimiz hizlanir ve netlesir, secenekler azaldigi icin de secme sansimiz, ozgur irademiz kisitlanir. Tekamulun en ust noktasinda artik varlik, durumun gerektirdigi seyi, akil yurutmeden, aninda ve otomatik olarak yapar. Cunku o artik, vahdet-i vucut'un sozunu etmekten cikmis, bizzat Vahdet-i vucut'a dahil olmustur.
Sevgilerimle.