- Kategori
- Güncel
Öcalan 'teröristbaşı' mı, yoksa 'önder' mi?

Çözüm süreci ilerledikçe halk katmanlarında artçıları da beklenen depremler yaşanmakta, toplumsal dengeler sosyolojik risklerle karşılaşmaktadır.
Bu süreçte Sosyolojik anlamda artçı depremlerinyoğun yaşandığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Metropollerde Kürtlerin ‘öz benlik’ ‘öz güven’ duyguları artmaktadır.
Özellikle 21 Mart 2013 günü Diyarbakır’ın en büyük meydanında boy boy Öcalan posterleri ve PKK Bayrakları altında Newroz Bayramı kutlandı.
Ayrıca bir tek Al Bayrağın asılı olmadığı meydan ‘Öcalan’a Özgürlük’ ‘Kürdistan’a Özgürlük’ ‘Yaşasın Kürdistan’ sloganları ile inliyordu.
Yasa dışı olarak tanımlanan bu bayrak, slogan ve posterler güvenlik güçleri tarafından hiçbir engel ile karşılaşmıyordu.
Bugüne kadar Öcalan, 28 Nisan 1999’da Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesine göre ‘vatana ihanet’ suçu gereğince hakkında ‘ölüm cezası’ istenmiş; 29 Haziran 1999’da ‘silahlı terör örgütü’ kurmak ve yönetmek suçuyla idama mahkum edilmiştir.
Cezası Avrupa Birliği uyum yasaları gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çevrilmiştir.
Ayrıca yasa dışı terör örgütü üyesi PKK Teröristleri 08 Mayıs 2013 tarihi itibariyle ister silahlarıyla birlikte, isterse silahlarını bıraktıktan sonra, ellerini kollarını sallayarak Türkiye’yi kademeli olarak terk edecekler
T.C. Devleti’nin 3. Erdoğan Hükümeti ‘çözüm sürecinde’ yasa dışı uygulamaları ve ‘toplumsal normları’ hiçe sayan, ‘etik değerleri’ göz ardı eden tavırları ile‘Hukuk’ ayaklar altında çiğnenmektedir.
Şimdi 14-15 yaşlarındaki oğlunuz/kızınız size sormayacak mı baba/anne ‘Öcalan’ ‘bebek katili’ ‘bölücü’ ‘vatan haini,’ PKK ‘eli kanlı’ ‘bölücü’ ‘terör örgütü’ değil mi idi?
Siz bugüne kadar çocuklarınızı ‘yasalara saygılı’ ‘ dürüst’ ‘vatan/bayrak bilincinde’ ‘hakkına sahip çıkan’ ‘topluma duyarlı’ ‘uygar insanlar’ olarak yetiştirmek çabasında iken ortaya çıkan çelişkilere nasıl göğüs gereceksiniz?
Haziran 1999’da Ankara 2 No’lu DGM Cumhuriyet Başsavcısı Volkan ile Cumhuriyet Savcısı Şalk’ın verdikleri mütalaada önemle vurguladıkları ve süreklilik gösteren ulusal ve hukuksal riskleri yok saymak T.C. Yargısı’nı yok saymakla eşit anlam taşımaktadır.
- “Öcalan savunmasında samimi olmamıştır,
- Bağımsız Kürdistan’ı kurmak amacından vazgeçmemiştir.
- Öcalan’a Uluslararası Hukuk ve T.C. Yargısı açısından çözümsürecinde ‘tüzel kişilik’ kazandırılması yönünden ‘ayrıcalık’ tanınması, ‘siyasi kişilik’ tanınarak ‘statü kazandırılması hukuk dışıdır.
TBMM’nde milletvekillerinden bazıları Öcalan’ın “ülkemiz için bir şans olduğunu” cüretle ifade ederken Başbakan Erdoğanın onun kılavuzluğuna güvenmesinin başka planları olabilir mi acaba ?
“Öcalan teröristbaşı mı, yoksa önder mi? İyi de torunlarıma nasıl anlatacağım! 07.05.2013