- Kategori
- Siyaset
Occupy HDP?

Sirazesinden cikmis bir ahlak ve deger erezyonu, giderek hakim olan bir siddet kültürü, haklinin ve zulüm görenin karsisinda nanik yapan eskiyalar, yitirilen canlar ve toplumsal cinnet. Evet su an icinde bulundugumuz durumu en hafif ve sade böyle ifade edip kisa kesecegim zira olay ismi vermekle, yasadigimiz öfke, magduriyet ve isyan duygusnun tarif etmekle bitiremeyiz.
Raydan son hizla cikan bu trendeyiz ve artik canimizi, degerlerimizi ve piskolojimizi kurtarma derdindeyiz. Bu is artik adeta iyiler ve kotülerin mücadelesine dönerken bu noktada iyiler ve dogal olarak en agir zulmün hedefi olan kitlenin bu treni ele gecirenlerden kurtulabilmesi icin bir catiya ihtiyaci artik tartisilamaz hale gelmistir.
Bu catinin adresi hala ve bir türlü CHP olamadi, olamiyor. Su anda her ne kadar akla gelebilecek bir sürü pürüz olsa da bu adres HDP’den baska bir yer olamayacak gibi duruyor.
Evet, Gezi’de gereken duyarliligi göstermedikleri gibi sirf cözum sürecini tehlikeye atmamak icin basta Ergenekon’un isi deme suursuzlugunda bile bulundular ve sonrasinda nasil toparlayacaklarini bilemediler.
Evet, Selahattin Demirtas’in Cumhurbaskanligi secimleri sonrasi Erdogan’i ayakta alkislamasi ona oy verenlerin kanina dokundu.
Evet, bu secime parti olarak girme riskini alarak “acaba devletle gizli bir anlasmaya mi vardilar?” sorusunu akillara düsürdüler ve acaba eger meclise giremezlerse oylarini AKP’ye, baskanligi Erdogan’a hediye edip karsiliginda Öcalan’in serbest kalmasi vb bir planin icindeler mi gibi sorularinin ister istemez akillara geldigini de biliyorum.
Ama;
Su da cok acik ki; insan haklari, kadin haklari, hayvan haklari, escinsel haklari, devletin birey icin olmasi ve bir cok evrensel deger anlaminda hic bir parti HDP’nin cizgisine yaklasamaz. Su an herseyden ama herseyden önce ihtiyacimiz olan bu insani degerlere sahip cikilmasi.
Yunan halki ekonomik cikmazda oldugu icin buna ilac olacagini düsündügü partiyi secti, biz ise en önce can güvenligi ve insani degerlerimiz icin artik secime gider durumdayiz. Durum bu kadar vahim. Ayrica, HDP‘nin baraji asmasi durumunda –ki muhtemel duruyor- gizli bir hesap varsa da otomatik olarak bosa cikmis olacaktir.
Aslinda sadece HDPye oy vermek degil, CHP’de basarilamayan isgalin belki HDP’de yapilmasi ihtiyacimiz olan. Evet bu ülkenin bütün eli kalem, yüregi yas tutan aydinlik insanlari ve özellikle gencleri bunu nasil basaracagini düsünüp harekete gecerse iste o zaman kendilerini o kadar caresiz hissetmeyecek ve belkide ilk kez tüm eksik gediklerine ragmen icinde nefes alabilecekleri bir siyasi olusumda yer alip kendilerini ifade edebileceklerdir.
Kürt siyasi hareketinin temsilcileri ilk kez SHP catisi altinda Meclis’e girebilmislerdi. Belki bu sefer de bu ülkenin ezilmis Türkler’i, solculari HDP catisi altinda Meclis’te kendilerine bir yer bularak tarihe tebessümlü bir selam göndereceklerdir. Bazilarina belki cok ironik gelebilir ama Türkiye’nin ve Türkler’in bir kurtulusu olacaksa bu ancak Kürt siyasi hareketi sayesinde olacaktir. Zira su ana kadar yasadigimiz tüm karanlik dönemler ayni sag, muhafazakar zihniyetin farkli isimlerle ortaya cikmis partilerinin eseriydi.
Su anda da iktidar partisinin oylarinda düsme gözüküyor gözükmesine ama bu partiden kopan oylar onun zihin kardesi MHP’ye akmis adeta. Yani aslinda mücadele etmemiz gereken anlayisin yüzdesinde toplamda bir degisiklik yok ama artik bu zihniyetin bu kadar gücü tek bir elde toplayip digerlerini ezmesinin önüne gecmek umudumuz.
Meclis’te baskanlik icin referanduma gidilmesi karari ciksa bile iktidara en yakin arastirma sirketlerininki de dahil olmak üzere tüm anketlerde halkin cogunlugunun baskanliga hayir dedigi görülüyor. Tabii is referanduma kalirsa o sandiklarin basina neler gelecegi konusunu bir kenara koyuyorum.
Suca batmis ve eger düserse bu suclardan yargilanacagi asikar olan partinin oylarindaki bariz azalma morallerini bozdukca basarisizliklarini kapatmak icin bir düsman, bir sorumlu arayisi devam edecek. Bu secimi ne pahasina ama ne pahasina olursa olsun kazanmak icin her yolu mübah eyleyeceklerini ve kazanmazlarsa ülkeyi ic savasa sürüklemeden gitmeyeceklerini düsünüyor, hissediyor artik insanlar.
Bu sürdürülemezi sürdürme cabasi bir yerde patlayacak ama nasil ve ne zaman bilemiyoruz bu ülkenin adalet, ic baris, özgürlük arayan insanlari olarak tek dilegimiz bunun, toplumun bir infiale sürüklenmeden olmasi.
Secmen icin durum bu iken HDP de oylarini kemik secmeninin ötesine tasimak istiyorsa en büyük derdi Öcalan’in hapisten cikarilmasi olmayan bir kitlenin de sesine kulak vermek ve partisinde var etmek zorunda kalacaktir ki bu konuda hizli adimlar atiyor. HDP’yi isgal veya HDP’nin dogal evrimi icinde yeni bir soluk olma ama elimizden ne geliyorsa bütün gücümüzle ve simdi yapmamiz gerekiyor.
Bütün bu bize yasatilanlara karsi psikolojimizi saglam tutmak ve bir araya gelmeyi basarmak zorundayiz. Tipki Özgecan’in katlinden sonra omuz omuza verip sesini duyuran ve cenaze namazinda geri adim atmayan kadinlarimizin yaptigi gibi, Gezi’de cocuklarini yitiren annelerin yaptigi gibi ve onlar icin, bu ülkenin kadinlari icin, cocuklari, gencleri ve öldürülmüslerimiz icin, hergün ayakalti edilen adalet anlayisimiz, vicdanimiz, kendimiz, gelecegimiz icin. Yoksa hergün ölecegiz