Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

12 Eylül '07

 
Kategori
Eğitim
 

Öğrencilerimden mektuplar (1)

ÖĞRENCİLERNİMDEN MEKTUPLAR (1)

Çok Sevgili ve Saygıya Değer Hocam,

Öncelikle selam eder ellerinizden öper, hayırlı ve mutlu yeni yıllar dilerim. Umarım rahatınız ve keyfiniz iyidir. Bizler de idare edip gidiyoruz.

Buraları sormayın; çünkü çok soğuk ve her taraf buzlarla kaplı. Kayıp düşme riskimiz çok fazla. Ama biliyorum ki sizin memlekette böyle şeyler yoktur.

Öncelikle size bu mektubu bu kadar geç gönderdiğim için sizden özür diliyorum.

Hep söylerdiniz. Fakültede öğrendiklerinizi ve bunlarla ilgili hususları yazın. Ama biz ihmal ederdik. Ama şimdi biraz da olsa yazmaya çalışacağım.

Hocam, her ne kadar öğrendiklerimizle yaşadıklarımız bire bir örtüşmese de örtüşmesi için yardımcı olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bu işi hiç bilmeden öğretmen olanlar da var. Onların işi çok daha zor oluyor. (Purist öğretimle gelenler gibi.)

Öğretmenlik mesleği ile ilgili 4 yıl boyunca öğretilenlerin hiçbiri boşuna değil. Bir yerlerde mutlaka karşımıza çıkıyor. En basiti buraya ilk geldiğimde planlar karşımıza çıkmıştı. Ama ben az çok bir şeyler bildiğim için zorlanmadım. Ama sizin öğrettiğiniz planları yapan hiç yok. Çünkü onlar çok ağır geliyor. Yapsalar daha iyi olacağından şüphem yok.

İlk göreve başlayanlarda görülen eksiklikler ise şöyle sıralanabilir: Planlar, Ölçme-Değerlendirme, Yöntem ve Teknikler vb.

Mesela, yöntem ve teknikleri amacına uygun olarak, bilerek, anlayarak uygulayan çok az. Stratejilerin neler olduğunu bilmeyen çok öğretmenler gördüm. Neyse ki biz bunları biliyoruz.

Hiç unutamadığım olaylardan birisi de, çok farklı okullara ve köylere stajlara gitmemiz. Tabi bize o zaman zor geliyordu. Ama onun faydasını burada görüyoruz. Çünkü hiç birleştirilmiş sınıfı görmeyen, köy okulunu bilmeyen öğretmenler gelince, ya şaşırıp kalıyor ya da görevini tam yapamıyor, yapmıyor. Ne edeceğini şaşırıyorlar. Bunlar çok önemli. Geçen gazetelerde okudum: Atatürk Üniversitesinde Sınıf Öğretmenlerini Birleştirilmiş Sınıflara götürüyorlar, ilk defa yakıt olarak tezekle tanıştırıyorlar. Bence bunlar her zaman olmalı, olmalıydı. Çünkü gerçek başa gelince anlaşılıyor.

Burada formasyon adına konuşunca, benim formasyonumun iyi olduğunu herkes anlıyor. Tabi şaşıranlar da oluyor. İlahiyat, formasyon birbirine çok uzak iki kavram.

Staja giden öğretmen adaylarının bu stajda aktif olmaları çok önemli. Sadece gözetmek yetmiyor. Örneğin, üç-beş dersi anlatmak gerekiyor. Hele de bu son sınıfın 2. dönemi olunca, pek fazla faydası olamıyor. Ama biz, ta ikinci sınıftan başlamıştık, yanlış hatırlamıyorsam.

Hocam aslında söyleyeceğim şeyler çok ama bunlar birden aklıma gelmiyor. Ama karşımıza çıkınca fark ediyoruz.

Bence öğretmen adayı arkadaşlarım sizin kıymetinizi iyi bilmeliler. Çünkü sizin onlara çok faydanız dokunuyor. (Şu andakileri kastediyorum.)

Mesela burada Milli Eğitim Müdürü, Şube Müdürü olmuş insanlar var ama, bir şey bilmediklerinden insanlar onlara çok gülüyorlar.

Hocam bir de öğretmen adaylarına öğrenciliklerinde şu hususlarda da bilgi verilmesi çok önemli:

Okul-Aile Birliği, Rehberlik Hizmetleri, İlköğretim ve Ortaöğretim Yönetmelikleri, Devlet Memurları Kanunu (657), İlköğretim Kanunu, vb. Bir de yeni değişen Yönetmelik hakkında bilgi sahibi olmaları çok faydalı olacak.

Buraya gelen öğretmenler; öğretmen-öğrenci ilişki hakkında çok fazla bir şey bilmiyor. Dolaysıyla, kaba kuvvete başvuruyor. Olayları mantıklı yolla çözmek için Rehberlik dersinden çok iyi faydalanmaları gerekiyor.

Hocam staja giden arkadaşların gittikleri okullarda hem idarecilerle, hem de öğretmenlerle iyi ilişki kurmaları ve onlardan bir şeyler öğrenmeleri çok faydalı. Mesela, Öğrenci Kişisel Dosyaları (Ruhsal Dosya), Kayıt Defterleri, Demirbaş Defterleri, Devam-Devamsızlık Takibi vb. gibi hususlar çok önemli. Bunlar mutlaka isteniyor.

Hangi suça hangi ceza gibi devlet Memurları Kanunu çok önemli.

Bizim buradaki müfettişler, bizden öğretmenlik mesleği ile ilgili iki kitap istiyor. Bunları siz bize çok yaptırdınız. Ama biz o zaman bunun belki de farkında olamadık.

Ölçme-Değerlendirme hususundaki ölçme araçları da çok önemli. Örneğin, öğretmenlerin çoğu ya bilmediğinden ya da kolaya kaçmak için hep Essey Yöntemini kullanıyorlar. Ama, bence her yöntem ile ölçmek gerekiyor, bilmek açısından.

Değerli hocam, bir de Program Geliştirme’de çok fazla durulması gerekir. Derslerde faydalanılan kaynak araç-gereçler ve bunları kullanmak gerekiyor. Ama kimse bilmediğinden, “kullanmama yöntemin”i seçiyor.

Saygı değer hocam. Şimdilik söyleyeceklerim bu kadar. Fakültedeki hocalarıma da selam eder ellerinden öperim. Size de ömür boyu sağlık, mutluluk ve afiyetler dilerim.

Ayrıca, askere Ağustos’da gitmeyi düşünüyorum. İncirlik Kolejine gittiğimiz o günü ve Çarkıpare Köyünü unutamadım. Saygılarımla. 14.01.2004.

Sevgili öğrencin Muhyettin.

 
Toplam blog
: 425
: 3089
Kayıt tarihi
: 06.12.06
 
 

Gazi Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Ekonomisi..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara