Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '14

 
Kategori
Deneme
 

Öğretmen, iki Öğrenciyi sınıf içinde rencide etti

Öğretmen, iki Öğrenciyi sınıf içinde rencide etti
 

GÖRSEL NETTEN ALINTI


ÖĞRETMEN İKİ ÖĞRENCİYİ SINIF İÇİNDE RENCİDE ETTİ

Ders zilinin çalmasına birkaç dakika kala Okulun Müdür yardımcısı kapıyı vurup sınıfa girdi ve: “Af edersiniz Hocam bir dakikanızı rica edeceğim” diyerek ilave etti: “Okuldan yardım gören öğrenciler parmak kaldırsın ve benimle gelsin, giyecek yardımı yapacağız.” Deyince sınıfta buz gibi bir hava esti, herkes birbirlerine baktılar, ama kimse parmak kaldırmadı. Müdür Yardımcısı kızarak elindeki listeden isimleri okudu: “ Gülcan Başer, Sayan Gül, buradalar mı? “ Arka sıralardan başları yerde iki öğrenci ayağı kalkıp sınıftan dışarıya çıktılar. İkisi de ağlamaklıydılar, çok utanmışlardı, arkadaşlarının yanında rencide olmuşlardı.

İkinci el giysilerin bulunduğu depoya geldiler, diğer sınıflardan da öğrenciler vardı, oradan giysiler seçip paketlere koyup evlerine gittiler.

Gülcan Başer Halasının çocuğu olmadığı için ailesi tarafından halaya verilmişti. Halanın maddi durumu iyiydi, eşi Gülcan’ı çok seviyordu, her vesile ile: “Ne olur yavrum bana abi deme baba de” diye adeta yalvarıyordu ama Gülcan bu değerli insana bir türlü baba diyemiyordu.

Her akşam Gülcan uyuduğunda yavaşça odasına gelip gizlice yastığının altına para koyardı. Okula giderken Gülcan’a harçlık verdiğinde halası: “Paraya alışmasın, yiyeceğini çantasına koydu, parayı ne yapacak diyerek eşi gider gitmez elinden alırdı. Enişte bu durumu bildiği için eşinden gizli parayı Gülcan’ın yastığının altına koyuyordu.  Aslında halası sevecen iyi kalpli bir insandı ama yetişme koşulları değişikti.

Gülcan Lise ikinci sınıfta başarılı bir öğrenci, her yıl iftihar listesine adını yazdırmayı başarmıştı. O tarihlerde şimdiki gibi, teşekkür, takdir belgesi yoktu.

Elinde paketle ağlayarak evden içeri girince eniştesi durumunu görüp elindeki paketin ne olduğunu sordu, Gülcan olup bitenleri anlatınca, enişte deliye döndü ve halasına bağırıp çağırdı : “ Kızımızı da bizi de rezil ettin Allah seni kahretsin, o elbiseler muhtaç olan öğrencilere verilmeliydi, sen ne doyumsuz, cahil bir insansın, niçin kızımızı zorlayıp yardım almaya yazdırdın? ” Diye bağırarak, Gülcan’ı ve elbiseleri alıp doğru Okul Müdürü’nün odasına gitti: “Bir yanlışlık olmuş, Gülcan birilerinin etkisiyle okuldan yardıma yazılmış, onun ihtiyacı yok, lütfen bunları gerçekten ihtiyacı olan öğrenciye vermenizi rica edeceğim. Ayrıca Müdür yardımcınızın sınıfta öğrencilerin gururunu rencide edecek konuşma yapıp onları üzmeye hakkı yok. Bir yardım yapılacaksa gizli yapılır, o zaman değeri olur. Sevgiyi, saygıyı oya gibi işleyip öğrencilerin beyinlerine yerleştiren, öğrencilerin kişiliklerinin gelişmesine yön veren eğitimcilerin, örnek davranışları ile onlara iyi örnek olmaları gerekir. Kızım bu okulda okumak istemiyor ben kaydını almak istiyorum.” Dedi, Müdür ne kadar özür dileyip dil dökse de, Gülcan’ın kaydı alınıp başka okula gönderildi. Müdür yardımcısının tayini de başka bir okula çıktı.

Gerçek yaşanmış bu olay çok eskiden olmuş, şimdi o öğrenci Gülcan ideal örnek emekli bir öğretmen.

NAHİDE ÇELEBİ

  

 
Toplam blog
: 1977
: 1045
Kayıt tarihi
: 25.11.08
 
 

Erzurum doğumlu, Ankara'da yaşıyor. D.T.C.F mezunu, emekli lise öğretmeni, evli, 2 çocuklu. "İsya..