Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '08

 
Kategori
İlişkiler
 

Öğretmen rolüne soyunmak

Öğretmen rolüne soyunmak
 

http://img278.imageshack.us/img278/8592/teacher5wi.jpg


Öğretmenlik gelenekselleşmiştir bizim ilişki geleneğimizde. Annemize sürekli babamız tarafından uygulanan derslere maruz kalarak büyümüştür birçoğumuz. Hayır güzelim kaç kez söyledim sana…sesleri hala kulaklarımızdadır.

İlişkiler üzerine her insanın az biraz uzmanlığı vardır. Hepimiz birer öğretmenizdir aslında. Öğretme tavrımızdan bir türlü kurtulamayız nedense, ilişkilerimizde, işimizde, aile içerisinde… her yerde ve her zaman geçerlidir öğretmenliğimiz. Karşımızdaki sevdiğimizse daha dikkatli oluruz sevgili öğrencimize karşı. Onunsa hata yapma şansı yoktur. Öğrenecektir gerçekleri bir bir hemcinsleri gibi oda karşı cinsten.

Sevdiklerimiz karşısında daha heyecanlı öğretmenler oluruz. Doğruyu öğretmek gibi bir misyon edinir kendimize kurallar koyarız sevdiğimize. Tutmaz kurallar çoğu kez, yaramazlar işe. Sıkıcı olur ilişkimizin gidişatının değişmesine rağmen öğretmen olma gayretinden kesinlikle vazgeçmeyiz.

İlla öğretilecek!

Önemli değildir fakat sıkıcı olmamız. Önemli olan bizim iyi düşünmemiz ve sevdiğimize de iyiliği, doğruyu öğretme çabamızdır sıkıcı olan. Ne kadar istersek isteyelim kurtulamayız öğretmen yanımızdan. İşlemiştir benliğimize bir kere öğretme alışkanlığı. Toplum böyledir, herkes birbirine neyin nasıl yapılacağını öğretme telaşında. Öyle görmüş olmalı ki sevgililerde birbirine nasıl aşk yapılacağını öğretmenin telaşında. Unutulan ise aşk’ı güzel yapan şeyin spontanlıklar olduğudur. Farklı yanlarımızı ortaya çıkarmanın en güzel yanıdır beklide kusurlarımız. Bizi diğerlerinden ayrıt eden sevimli özelliklerdir belki, kim bilir… İlla törpülenmesi mi gerekir aşk öğretmeni tarafından?

Kâbus gibi gelmeye başlar bir süre sonra hayat ilişkiyi biraz daha sessiz yaşayan için. Onun her şeyi değiştirilmelidir çünkü. Öğretmeni oynayan sevdiği tek tek bulacak bütün kusurlarını değiştirecektir. Kusuru olmasa kusur bulunacak, ne olursa olsun bilmediği bir şeylerle suçlanacaktır… Zaten bir süredir sevdiği olup olmadığı meçhuldür! Sanki ona doğruyu öğretsin diye etrafındadır sevdiği sandığı kişi. Bir süre katlanır öğrenci olmaya, belli başlı şeyleri öğrenir de zaman içerisinde. Unuttuğu bir şey vardır fakat; kendisi olmaktan uzaklaşıyordur. İstemediği bir şey olmuş çıkmıştır, ürkektir, tedirgindir. Ne yaparsa yapsın işe yaramayacağını düşünmeye başlamıştır çükü...

Öğrendikleri ile mutlu değildir sevdiğimiz, öğrenmek istemiyordur artık. Yine de diretiriz öğreneceksin diye…

Fırsat vermeyiz kesinlikle kendileri öğrensin diye, öğretiriz iyi bir ilişkiyi bıkıp usanmadan ilişkimiz iyi bir ilişki olmaktan çıkana kadar.

Öğretmen oynamaktan ne zaman sıkılırız?

Ne zaman öğreniriz eksikliklerimizle yaşamayı?

Murat Aydemir

 
Toplam blog
: 127
: 902
Kayıt tarihi
: 06.12.07
 
 

Gazeteciliğe az çok bulaşmış, memleket meselelerini ve dünya gündemini takip eden, okuyan yazan b..