- Kategori
- Söyleşi
Öğretmen ve Şair Muharrem Kubat'la Bir Konuşma (3)
A.GÜLER: Sayın Hocam, Türkçemiz ve Türk Dili konusunda bizlere neler söylemek istersiniz?
M. KUBAT: Efendim Türkçemiz dünyanın en güzel ve en zengin dilerinden biridir. Onu zenginleştirmek ve hak ettiği yere taşımak, ulaştırmak bizlere düşer. Hatta bizim bir yerde görevimizdir. Bir başka değimle eli kalem tutan kişilerin görevidir.Dili bozmak değil, zenginleştirmek gerekir. Türkçemiz için Karamanlıoğlu Mehmet Bey’in gösterdiği hassasiyeti hepimiz göstermeliğiz. Koca Yunus’un izinden de gitmeliyiz.Büyük şair Fazıl Hüsnü Dağlarca ne diyor: “Türkçem benim ses bayrağımdır “ diyor. Başka söze gerek var mı?
A.GÜLER: Sayın Muammer Kubat, Eskişehir Kurtuluş Mahallesi, Ziyapaşa Caddesinde T.C. Ziraat Bankası karşısında NO: 1 / A nolu KUBAT KÜLTÜREVİ vardır. Bu Kültürevi konusunda bizlere neler söylemek itersiniz?
M. KUBAT: Kadir Bey, Kubat Kültürevi ticarete yönelik bir yer değildir. Amaçlarından birisi rahmetli anam zamanında varlıklı ve Köy Odası olan bir kadındı. Öyle olmuş ki kader ve zaman onu tek gözlü bir evde yaşamaya mahkum etmiştir. Eski tanıdıklarından birisi geldiği zaman bir bulgur pilavı pişirir ayranla karnını doyurduktan sonra “ Ağam akşam kendine yatacak bir yer ara” derdi. İşte onun için burayı anamın sıkıntısını gidermek için burada bana ait olan bu daireyi bu hale getirdim. Rahmetli güzel anamın ruhu şad olsun diye… Buraya il içinden ve il dışından gelen dostlar konuk olarak ağırlanır. Gördüğünüz gibi odalarımız, yatak yerlerimiz, mutfağımız, çay ocağımız ve buzdolabımız vardır. Hatta banyo ve WC yerimiz dahi vardır. Konuklarımız kaç kişi olursa olsun buz dolabında peynir, yumurta, zeytin, reçel, bal, yoğurt, salatalık, domates, biber ve mutfakta şeker, çay, aklınıza ne gelirse her zaman hazır bunmaktadır. Burada olan masraf ve benzer şeyler aklıma bile gelmez. Herkese tüm konuklarımıza helal hoş olsun. Bazen gelen konuklarımızın da katkıları oluyor. Bu konuda hiçbir kimseden de her hangi bir masraf v.s. de istemiyorum. Gördüğünüz gibi bu kültürevinin de bir de bana ait çok sayıda ( 5000’ne yakın ) kitabı vardır.
Bu Kübat Kültürevi’nin bir başka amacı da; bölgede ve çevre sanatçıları arasında ( Şiir, Resim, Müzik ve Kitap Günleri ) gibi işlerle uğraşan herkesin uğrak yeridir. Gelirler, çaylarını içerler, toplantılarını yaparlar; kendi aralarında bir kültür alış, verişi yaparlar, sohbetleri ve şiir okumaları olur, hata bazı günler aramızda bulunan becerikli kadınlar maharetli elleriyle nefis bulgur pilavını pişirirler, gece yarılarına kadar sohbetlerine devam ederler. Burası sanatçı dostların uğrak yeridir.Maddi açıdan hiç bir kimseden para filan da söz konusu değildir. ..
Kubat Kültürevi böylesine bir mekândır. Herkese açıktır. Siyasi konularla hiçbir amacı, ilgisi yoktur. Ben de emekli bir adamım, günlerimin çoğunu burada geçiriyorum. Bundan da zevk alıyor, rahat ediyorum.. Sanatımıza, kültürümüze hizmet etmek benim için onurdur. Mübalağa etmiyorum, her gün birkaç arkadaşım geliyorlar, il dışından da gelenler oluyor. Onarla birlikte olmak bana ayrıca keyif veriyor. Sohbetlerimiz gece yarılarına kadar sürüp gidiyor.
A.GÜLER: Sayın Kubat, söyleşimiz bir hayli uzun oldu.Gösterdiğiniz yakın ilgiden dolayı teşekkür ediyorum. Laf lafı açarken buraya değin geldik. Son olarak bize bir şiirinizi okumak ister misiniz )
M,KUBAT: Sayın Güler, aslında ben size teşekkür etmek istiyorum. Ta uzak gibi bir yerden Aydın - Söke’den geldiniz, bizlere onur verdiniz. Sizlere rahmetli anam için yazdığım bir şiirimi okumak isterim. ( 25.05.2018)
ANAMA
Bir köy imamı olan babam
Analığımla birlik olmuş
Boşamış,
Otuzundayken seni
Yitivermiş
Altı aylıkken beni
Kucağına basmış her ikimizi
1897 Harbi’nde şehit düşen dedemin
Bir göz
Penceresiz
Toprak damı
Böylece yıllar geçti aradan
Ben büyüdüm
Eşekle odun getirir oldum
Yapı’dan, Düğmecik’ten, Emirdağı’ndan
O zaman sen
Önüne gelene
“ Görünen dağın uzağı mı olur bacım”
“ Bu, benim,
Hem anam,
Hem babam
Hem kocam “
“ Hem can yoldaşım, derdin
Arkasından da ellerini havaya kaldırır
“ Çok şükür Allah’ıma”
Allah’ın bu günü de varmış “ diye
Tanrı’ya dua ederdin,
Ve bir gün geldi
Ben Çifteler köy Enstitüsü’ne girdim
Tarih gördüm
Coğrafya gördüm
Mezun oldum,
Seni yine eskisi gibi
Benim derdime yanar
Yamalı giysilerle
Ayağı yalın buldum
Sevgi, şefkat sözleri
Ancak sende anlamını buluyor
Sana her “ ana” deyişimde,
Benim için yıllarca yılmadan çektiğin
Mutsuzluklar aklımla geliyor.
“Ne olu, ana
Affet beni
Sana karşı olan vazifemi
“Yapamıyorum “ diyorum,
Sen beni hâlâ
O çocuksu halimle görüyorsun,
Bu arada;
Bir şeyler düşünüyor,
Kendi kendine dalıp gidiyorsun,
Ayılınca sevincimden gözlerin yaşarıyor,
Beni bağrına basıp,
Gözlerimden delice öpüyorsun.
Beni her halinle seven
Sen,
Yeryüzünün tek kadını
Sana karşı olan borcumu ödeyebilmek için,
Ölünce başucuna dikilecek mezar taşıma
Oydurarak yazacağım,
İki heceli, eş harfli adını…
Muharrem KUBAT
Yaşamın İçinden ( şiirler)
Muharrem Kubat- Eskişehir -2006
Abdülkadir Güler
29..06.2018- SÖKE