Öğretmenim "Delim" Benim!!

İnsan yaşadıkça nelere şahit oluyor...Çağ'ın insanı içten içe tüketen, sığlaştıran saldırısı, çocuklarımızı eğitecek olan eğitimcileri de içine alarak sürüklüyor.

Elbette, tekil örnekler tüm bir camiayı ilzam etmez...Benim de bir mensubu bulunduğum eğitim camiasında nice fedakarane hizmetler sunan, nice gönül ehli, nice akıl ve izan sahibi eğitimciler tanıdım.

Ama bugün sosyal medyaya düşen örnekte olduğu gibi, böyle acaip ve garaip örnekler de var.

Daha iki gün önce Öğretmenler Günü kutlandı ve bu vesileyle, fedakar cefakar öğretmenlerden bahsedildi...Ama, yine bazı gerçekler gözlerden uzak kaldı.

Öğretmenim canım benim, türküleri söyleyerek, eğitim ordumuzun yılmaz neferleri gibi pohpohlayıcı ifadeler kullanarak gerçek eğitimci yetiştirebiliyor muyuz?

Daima, söylemişimdir; Türkiyenin eğitim sorununun yarısı aslında "öğretmen sorunu" dur...Öğretmeni bilgi ve beceri yanısıra, insani değerlerle donatmaz; onu yeterince "olgunlaşıramazsanız" yaptığınız fiziki yatırımlar pek de işe yaramaz!

Kadın sürücü ehliyet denetimine takılıyor... Elbet, ehliyeti olmadığı için trafik polisleri cezai işlem yapacak... Gelin görün ki, kadını bir histeri krizi tutuyor, öyle çığlıklar atıyor ki, polis: "Lan hanımefendi bağırmayın lütfen" demek zorunda kalıyor!

Narsizmin, nobranlığın, hamlığın zirvesi... Bu kadın bir öğretmen!!

Bir yandan da, polislerin ve polis araçlarının fotoğrafını çekiyor... Bunu da karısındaki görevli memura baskı unsuru olarak yapıyor!!.. Kendisi de bir "develte memuru" iken...

Demek ki, bu yozlaşma, narsistleşme sadece çocuklarımızı değil, onların "eğitimci"lerini de kuşatmış geliyor... Bu öğretmen "hanım"ın çığlıklarını duyunca, yeni neslin laf anlamaz, söz dinlemez halleri nerden kaynaklanıyor, anlamaya başladım.

Öğretmen mesleği kutsaldır evet... Eğer bunu böyle kabul ediyorsanız gereğini yapacaksınız... Nasıl kutsal mekanlara "abdestsiz" girilmiyorsa, bu mesleğe de böyle "abdestsiz"ler girmemeli!!

Sadece, mesleki bilgiyi ölçelerek değil, öğretmeni adayını psikolojik, ahlaki değerleriyle de ölçmelisiniz... Öğretmenliği, mesai müsait maaş kapısı olarak görenlere kapatmalısınız!

Yoksa, "öğretmenim canım benim" şarkıları, "öğretmenim delim benim" diye söylenmeye başlanacak!

İstanbulun Balat semtinde geçen söz konusu trafik cezası olayında görüldüğü gibi...