Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

20 Haziran '08

 
Kategori
Eğitim
 

Öğretmenime Veda

Öğretmenime Veda
 

ÖĞRETMENİM


Öğretmenler Dünyasından bir yıldız kaydı...

Veda yemeği vardı ancak ben orada olamadım... Ağlardım herhalde zaten gidebilmiş olsaydım... Daha fazla çocuğuna hayatı ve insanlığı öğretemeyecek olduğu için...

Sınıf öğretmenim de olmuştu... Bir veli toplantısında babamın gırtlağına yapışıp "Bu okuldan alın emeklerinize yazık, bu okuldan mezun olamaz!!!" da demişti... Daha önceden uyarmadığım babam eve geldiğinde "bu kadının sana bu kadar fazla takması için ne yaptın?" sorusuna sadece "O beni çok sevdiği için böyle davranıyor!!!" cevabını vermiştim...

O zamanlar 17 yaşındaydım... Şimdi 34'dünü bitirmeye çalışıyorum... Saint Benoit'ten mezun olduğum gün Babamın "Taniz Hanımın telefonunu bana ver!!!" demesinin üzerinden de 15 yıl geçmiş... Ama hiç bir zaman Taniz Hanımın sevgisi değişmedi...

Türkiye Millet Meclisi Başkanının, Ankara'dan arıyoruz denildiğinde telefonun karşısında ceket iliklenmesini bekleyen sekreterlerine "terbiye kurallarını öğrettiğimde" de, Öğretmenim olarak bana destekti, aşk hikayelerimin b.ka saplanmasında da yanımda ve benim için tedirgin olan kişiydi...

Sevdiği kişileri özellikle "İNSAN" olabilmeleri için hırpalardı...

Zaten ya Taniz Hanım çok sevilir ya da çok fazla nefret edilir... Eğer kendisiyle hesaplaşmasını yapamayan bir kişi varsa işte o zaman zaten elde nefret etmekten başka bir şey -şey yazdığımı görse gene beni hırpalar, hiçbir anlam taşımayan ama her kelimenin yerine geçen "ŞEYLERDEN" nefret eder :)))- kalmaz...

Yazılacak o kadar çok olay var ki... Örneğin hala Taniz Hanımın bana güzel bir şey mi yoksa ciddi sakat bir şey mi olduğunu düşündüğüm sözü:

Bir Fransızca sınavı... Geleneksel olarak ben bir şey bilmiyorum... Ama sınav 40 dakika ve dışarı çıkış yok... Can sıkıntısı; bari şu sınav kağıdını okuyayım dedim... Hiç bir sorunun cevabını bilmiyorum ama okurken bir sorunun cevabının metindeki yıldızlardan bir tanesinin, metin altındaki açıklaması olduğunu fark ettim... Eee boş durmak olmaz... Yazdım açıklamayı cevap kağıdına... 100 üzerinden 5 aldım sayesinde... Ama sakat bir durum var ve o soruyu benden başka sınıfta yapan yok :)))

Taniz Hanım konu karşısında sınıfta diğer arkadaşların bu soruya cevap veremediklerini söyledikten sonra "aferin Barış okumayı öğreniyorsun!!!" diye söylemişti... Hala iyi mi yoksa kötü mü bir şeydir bu diye düşünür dururum :))))

Olaylar çok ama tek bir gerçek var ki... Artık Saint Benoit, Saint Benoit olamayacak...
 
Toplam blog
: 71
: 1933
Kayıt tarihi
: 08.06.06
 
 

İnsanın kendisini anlatması zor. Beykoz, Saint Benoit, Psikolog. Bu kadar... Detay gerekiyors..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara