Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '13

 
Kategori
Siyaset
 

Öğretmenler...

Öğretmenler                                 

Çoğumuz  devlet okullarında okuduk ( Kayseri Lisesi )

Özel ders filan olmazdı. .öğretmenlerimizin hepsi çok iyi idi. ...

Zaten “özel okul” diye bir kavram yoktu, hatta alay konusuydu.

Özel okullar, baba parasıyla diploma alınan, haytaların gittiği yerlerdi.

Özel okula gidenler diye gurur duymazlar, aksine, söylemeye utanırlardı.

Peki ya şimdi? Özel okullular dershaneliler şampiyon.! Çünkü...

Orada öğretmenler daha iyi maaş alıyor, daha iyi fiziki şartlarda çalışıyor haliyle, çok daha iyi öğrenci yetiştiriyorlar..

Öbür tarafta, geçinebilmek için gazete bile satın alamayacak hale gelen, pazarda limon satmak zorunda kalan, hayata küsen devlet okulu öğretmenleri.

Bizler, eğitimi olduğu gibi öğretmenleri de yakından tanımıyoruz.

Eğer öyle olmasaydı, onları az çalışıp, çok maaş almakla itham etmezdik...

Sanılıyor ki, öğretmenler sadece derse girip, çıkıyor.

Oysa her ders için ayrı bir hazırlık süreci, sınavların okunması ödevlerin değerlendirilmesi, toplantılarına katılması gibi daha onlarca hiç gözükmeyen görevleri var...

Aynı mantıkla bakarsak, milletvekilleri Meclis’e ne kadar geliyor, imamlar camide ne kadar kalıyor, sanatçılar sahneye kaç saat çıkıyor?..

Örneğin tek öğretmenli köy okullarında yani iki, üç sınıfın bir arada olduğu okullarda, bu yük inanılmaz boyutlara gelebiliyor.

Ayrıca o hep örnek verilen Batı ülkelerinde sınıflar 20, 25 öğrenciyi geçmezken bizde 70, 80’lere kadar çıkabiliyor...

Bir de Öğretmenlerin yaz tatili de, herkesin gözüne batıyor.

Ama şunu sakın unutmayalım. 

Her meslek özel ama bence öğretmenler çok daha özel.

Çünkü çocuklarımızın ve ülkemizin geleceğinin mimarları, en önemlisi de, orası uzak, burası kötü demeden yurdun dört bir yanında en zor koşullarda görev yapıyorlar.

Başkaları da yok mu? Elbette var. Ama onların yeri bir başka.

Bir ülkede eğitime, bilime, öğretmene ne kadar değer veriliyorsa, o ülke o kadar ileride, tam tersi durumlarda ise o kadar geridedir.

Okumayan öğretmen nasıl okuyan öğrenciler yetiştirecek?

Bilimsel yayınlar alamayan, konferanslara gidemeyen, diziler dışında eğlencesi olmayan öğretmenler nasıl farklı açılımlar getirecek?

En önemlisi de kendisine saygı duyulmayan, kendisine tolerans gösterilmeyen ve sürekli aşağılanan öğretmenler, nasıl saygılı, toleranslı, özgüveni yüksek gençler kazandıracaklar?..

Eğri oturup, doğru konuşalım, onlarsız 100. yıl hayalleri kuramayız, onlarsız bu ülkenin çıtasını yükseltemeyiz.

Onun için haddinizi bilin, gerekli saygıyı gösterin. Bu güne gelelim..

Bir tarafta, dişinden tırnağından arttırıp, boğazından kesip, evladını mecburen özel okula, dershaneye göndermeye gayret eden ana-babalar...

Öbür tarafta, boğazından kesse bile yetmediği için, özel okula, dershaneye gönderemediği evladının yüzüne bakmaya utanan ana-babalar.

Fakir fukara edebiyatıyla oy toplayan, mitinglerde “kapıcının çocuğu okumasın mı,  diye bağıran Tayyip Erdoğan hükümetinin, memleketi getirdiği nokta budur..

Çocuklarımızın insan gibi yetişmesini istiyorsak, öğretmenlerimizin insan gibi yaşamasını sağlamak zorundayız.

Devlet okullarındaki eğitimin devlet eliyle yok edilmesi, Köy Enstitüleri’nin yok edilmesinin devamıdır.  Bu da biline..

( Bir öğretmen çocuğu olarak gururla yazıyorum )

ozcanvural33@hotmail.com

 
Toplam blog
: 453
: 1059
Kayıt tarihi
: 24.07.06
 
 

1933 Kayseri'de doğdum. Kayseri Lisesi Ankara Veteriner Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Diş Heki..