Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

Oğuz Atası Süleyman Şah

Oğuz Atası Süleyman Şah
 

Süleyman Şah, bir Türk boyu olan Kayıları, Moğol saldırıları sonunda Anadolu’ya yerleştiren Oğuz atasıdır.

Moğol saldırıları sonucunda Oğuz boylarının ünlülerinden olan Kayı soyundan Kayaalp’ın oğlu Süleyman Şah, Horasan’dan 50 000 kişiyle Erzincan ve Ahlat yakınlarına gelerek yerleşti.(1224) Yedi yıl sonra da-Cengiz öldüğü ve Harzemşah da ortadan kalktığından-Süleyman’ın boyu Fırat yatağını izleyerek Halep üzerine yöneldi ve anayurduna dönmek istedi. Ancak, Caber Kalesi dolaylarına vardıklarında Süleyman Şah, herkesin başında ırmağı geçmek üzereyken atıyla birlikte kıyının yüksek bir yerinden dalgalar arasına düşerek öldü. Bu olay onun emri altında birleşmiş olan ailelerin dağılmasına yol açtı. Birtakımı Suriye’de kaldılar, bir bölük de Küçük Asya’ya gitti.

Süleyman Şah’ın dört oğlu: Sungurtekin, Gündoğdu, Dündar ve Ertuğrul’dan ilk ikisi Horasan’a döndü; öteki ikisi de yalınızca 400 aileyle doğuda Erzurum ufkunu sınırlayan yüksek dağların çevirdiği Sürmeli Çukur geniş havzasına vardılar.Bunlardan bir başka bölük de Pasin Ovası’na yerleşti.

Dündar’la Ertuğrul sonraları yerleşip bir yurt arayarak Batıya doğru çevrildiler. Ertuğrul, Domaniç dağlarını yaylak, Söğüt yakındaki ovayı da kışlak edindiler. (Joseph Von Hammer,çev: Mehmet Ata,Osmanlı Devleti Tarihi)

Süleyman Şah Türbesi ile Süleyman Şah Saygı Karakolu ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisinde bulunan ve Türkiye'nin kendi sınırları dışında tek toprak parçasıydı.

Türbe'de Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk padişahı Osman Gazi'nin dedesi ve Ertuğrul Gazi'nin babası Süleyman Şah'ın ve iki askerinin naaşları bulunmaktadır. Türbede yatan Süleyman Şah'ın Osman Gazi'nin dedesi olan Süleyman Şah değil, I. Kılıçarslan'ın babası Kutalmışoğlu Süleyman olabileceği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. 

20 Ekim 1921 ‘de padişahın idamına karar verdiği Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlığını yaptığı Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti’  Fransa ile Ankara Antlaşması’nı imzalamış;  imzalanan Ankara Antlaşması'nın 9. maddesi ve 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması'nın 3. maddesi gereğince Caber Kalesi ve “Türk Mezarı” olarak anılan Şüleyman Şah Türbesi, Türkiye Cumhuriyeti toprağı olarak kabul edilmiş ve Türkiye'ye burada asker bulundurma ve bayrağını çekme hakkı tanınmıştır. 

Bu bölgenin ata yadigârı olduğunu her gün dillerinden düşürmeyenler, Türk’ün atası Süleyman Şah’ın Türbesi’ni ISİD’a karşı koruyamamış; PKK’nın uzantısı YPG’nin kontrolü altındaki sınıra 180 metre yakınlıktaki Eşmeler bölgesine taşımak zorunda kalmıştır. İleriki yıllarda, bu bölgede kimin at oynatacağı kestirmek zor. O zaman Esmeler bölgesine egemen olacak güç, Türbe'nin taşınmasını isterse bu sefer nereye taşınacağı belli değil. Koşullar düzelirse eski yerine taşınmasından söz ediliyor. Koşulların ne zaman düzeleceği de belli değil.

Süleyman Şah Türbesi’nin, Türbe'yi koruyan askerlerin IŞİD’den zarar göreceği bilgisini alan iktidar, orduyu, Süleyman Şah Türbesini, Türbe'yi korumakla görevli askerlerin kurtarılması için görevlendirmiştir. Kurtarma birlikleri PKK bağlantılı YPG ‘nin açtığı güvenlik koridorundan geçerek sınıra 35 km uzaklıktaki Türbe'ye herhangi bir çatışma olmadan ulaşmış; sandukayı ve askerleri Türkiye’ye getirmeyi başarmıştır. Bu başarıyı, PKK bağlantılı YPG örgütünden destek alınması ve Süleyman Şah Türbesinin YPG kontrolündeki Eşmeler ’e taşınması gölgelemiştir.

Bu, IŞİD karşısında geri çekilmedir. Altı ay içinde elden giden ikinci mevzidir, daha önce de Musul konsolosluğu IŞİD ’a bırakılmıştı. 94 yıllık ata yadigârı 8797 metrekare toprak parçası da IŞİD ’e bırakıldı. Kimileri, ne var Türbe ve Türbe'yi koruyan 38 asker zarar görmeden ülkemize getirildi diyebilir; ama önemli olan simgesel özelliği olan o toprak parçasını IŞİD’’a bırakmamak, oradaki askerlerimizi de korumaktı. Her zorda kalındığında toprak parçası düşmana bırakılsaydı, Türklerin bugün yurtları olmazdı. Hun İmparatoru Mete Han, Çinlilere kaya parçasını bile vermemiştir. Oysa, konuştukları zaman mangalda kül bırakmayanlar, zorda kaldıkları yerden çekilme kararı almaktadırlar. Nasıl bir kaya parçası, Hunlar için simgeyse, Süleyman Şah Türbesi de Türkiye için vazgeçilmez bir simgeydi.

“Arap Baharı”yla Esat’ın iki ayda devrileceğini hesaplayan AKP iktidarı, evdeki pazarın çarşıya uymadığını görmüş; ama politikasını değiştirmemiştir. Daha da önemlisi, Esat güçlerinden boşalan bölgeye IŞİD, PYD gibi terör örgütleri yerleşmiş; 900 kilometrelik Suriye sınırında cirit atmaktadırlar.

 
Toplam blog
: 391
: 2555
Kayıt tarihi
: 04.12.12
 
 

Hüseyin BAŞDOĞAN, 1942'de Malatya- Arapgir'de doğdu.Arapgir Ortaokulunu, Diyarbakır Öğretmen Okul..