Oh! bahar varmış be!

Kimi zaman içinde bulunduğumuz koşturmacanın seyrine öylesine kapılırız ki güzellikleri, değişimleri es geçerek yaşarız. Bu sene Ankara'da bahar daha bir farklı... Bolca yağan yağmur, tüm toprağı besleyip bir güzel sevmiş, dokunmuş sihirli sopasıyla...

Sabah işe yetişme telaşı, iş yerinde işlerin yoğunluğu, öğlen rastgele yenilen yemek, akşam olsa da eve gitme derdi... Derken ertesi günleride bu şeklide yaşayarak yanı başımızda açan leylakların kokusunu içimize çekmeden geçirdiğimiz nice baharlar...

İşten her çıktığımda servise binip, kafamı yaslarken koltuğa seyre koyulduğum çam ağaçları altında açan alabildiğine renkli çiçeklerin kokusunu duyumsak için can atıyorum... Gitsem de uzansam şu çimelere şöyle, hiçbir şey düşünmeden, kurgulamadan, derdi tasayı bir kenara bırakıp yaylanmak düşüncesiyle eve dönüyorum her defasında.

Ve bugün nihayet dediğimi yaptım. Öğlen arası 2 saatlik bir kaçamak şifa niyetine sunuldu ruhumun derinliklerine,

Yıllardır aynı yerde çalışırım birkaç kişiden duymuştum, hep derlerdi işte şurda bir yer var çok güzel diye...

Ne soğuk, ne sıcak... Tatlı bir rüzgar eşliğinde birkaç arkadaşla birlikte koyulduk yola,

Bahsedilen yere yaklaştıkça, çiçek kokuları, kuş sesleri sardı her tarafı ve şehrin trafik gürültüsü, beton yığıntısı yok olup gidiverdi gözlerimden...

Hani çocukların heyecanı vardır ya, ne yaptığını bilmez vaziyette şaşakalırlar... Zıplamak, bağırmak isterler... İşte öyle hissettim kendimi...

Sürprizdi bu!

Bizi bekleyen ufakta olsa tamamen doğal bir göl... Adlarını bilmediğim çeşitten ağaçlar... Alabildiğine yeşil bir mekan... Gölün içine akseden ağaçlar... Söğüdün nazlı yapraklarıyla, rüzgar her estiğinde suya dokunur edası... İçindeki balıkların görüntüsü, dansı, masmavi gökyüzü... Seyre doyamadığım anlardandı.

Çimler serilmiş özel kuş tüyü yatak, kuşlar eşsiz senfoni hallerindeydi...

Sessiz, sakin, huzurlu...

Zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan yüzümde tebessümle izledim, dinledim, duyumsadım, içime çektim...

Bu bahar Ankara daha bir yeşil... Bahar yağmurları... Ne iyi ettinde doyurdun ruhumu ve doğayı...

Hep var ol emi!