- Kategori
- Güncel
Oktay Ekşi ve onurlu davranışı
Fotoğraf net ten alıntıdır.
Bazen, bazı olaylar karşısında karar vermekte zorlanırım. Bu, kararsız bir kişiliğim olduğundan değil asla… Oysa çok kararlı ve uygulayıcıyımdır. Bu durum tamamen mantığımın ve duygularımın çatışması olarak bir süre devam eder ve sonunda kararımı veririm.
Birkaç gündür, gündemi oluşturan olaylardan biri de gazeteci Oktay Ekşi’nin durumu…
Hürriyet gazetesinin 44 yıllık gazetecisi, Basın Konseyi Başkanı, 78 yaşındaki Oktay bey, nasıl olur da böyle bir cümle kurar ve bunun bedeli ne olmalıdır?
İşte bende, birkaç gündür hata ettiğini, yanlış yaptığını, hatta kendi deyimi ile kantarın topuzunu fazlasıyla kaçırdığını düşündüm. Ama istifa etmeli miydi, etmemeli miydi diye kararsız kaldım.
Bu yazıyı yazmaya başladığımda, istifasının doğru ve onurlu bir davranış olduğu kararına vardım.
Gazeteciler eleştiri yapmalı, muhalafet yapmalı, farklı düşünceleri savunmalı ama hakaret etmemeli, aşağılamamalı, küçük düşürmemeli ve iftira atmamalılar. Hele hele başımızın tacı, en değerli varlıklarımız ANALARIMIZA laf söylememeliler.
Hürriyet gazetesinin, kendi içinde oluşturduğu denetim mekanizması da böyle bir hatayı nasıl gözden kaçırmış, bunu da anlayamadım. Sanırım her yazı ve her yazar için sistem işlemiyor, yoksa fark edilip gerekli uyarı ve düzeltme yapılırdı herhalde. Aksi halde diğer ihtimali düşünmek istemiyorum…
Neyse konuyu fazla uzatmadan, ülkemizde bu gibi durumlarda başkalarının nasıl davrandığını hepimiz biliyoruz ama ben bunlara takılmak istemiyorum. Oktay Ekşi;
- Yılların tecrübesine rağmen bir hata yapmıştır ve özrünü dilemiştir.
- İstifası ile kalitesini ve koltuğuna yapışık olmadığını göstermiştir.
- Çalıştığı, ekmek yediği kurumu daha fazla yıpratmadan, özrünün yeterli olmadığını görerek kurumu korumak adına görevinden ayrılmıştır.
Hiçbir görev kişiler için sonsuz değildir. Görev süresince, ilkeli, dürüst, adil, verimli çalışmak asıl hedef olmalıdır. Birlikte çalışılan arkadaşlara ve geriden gelen jenerasyona örnek olunmalıdır. Zamanı geldiğinde anlının akıyla görevi teslim etmek ya da gerektiği zaman sonlandırmayı bilmek gerekmektedir.
Bu bağlamda, odamdaki panoda beğenerek bulundurduğum bir yazıyı sizlerle paylaşmak isterim:
Şerefle bitirilmesi gereken en asil görev hayattır.
Bir lokma ekmek için şerefini çiğnetmeye,
Bir anlık eğlence için servetini tüketmeye,
Bir zamanlık mevkii için el ayak öpmeye,
İnsanları ezip geçmeye,
Günlük menfaatler için, onurunu terk etmeye,
Bir kısım insanlara kızıp tüm insanlara düşman olmaya değmez bu HAYAT.
Sağlıklı ve huzurlu olunuz.