Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '08

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Oku(ya)mamak...

Oku(ya)mamak...
 

Oku(ya)mamak…

Okumak insan beyninde gerçekleşen çok yönlü bir fonksiyondur. Okurken göz, beyin, ağız ve dil koordineli bir şekilde çalışırken kelimenin görülmesi, zihinde kodlanması, hafızada yorumlanması ve tekrar konuşma olarak dışa yansıtılması gerekir. ‘’Basit’’ diye gördüğümüz bu fonksiyonun aslında çok önemli bir beceri olduğunu söyleyebiliriz. Yazma okumaya göre daha kolay bir faaliyettir. Okuma güçlüğü sıklığı %4-10 olarak belirtilmekte olup ülkemizde yüz binlerce kişi bu problemi yaşamaktadır.

Kimisi bir kez okur anlar, kimisi okur anlar sonra unutur, kimisi anlamak için defalarca okur kimisi de yavaş okur veya okuyamaz. Kişinin dil becerileri ne kadar iyiyse o kadar kolay okuma gerçekleşmektedir. Okuma dile ait önemli bir fonksiyondur. Dil gelişmesinde yaşanan zorluklar okuma becerisini de kötü etkiler.

Normal erişkinin okuma hızı dakikada 250-300 civarında iken bu hızı 3000’e kadar çıkaranlar vardır. Özellikle çocuklarda görülen okuma güçlüğü önemli sorunlara yol açar. Çocuk dersi anlamaz, daha fazla zaman harcar, okurken sıkılır, okuduğunu hafızaya almakta güçlük çeker. İlkokul 1 de dk da 70, 2. Sınıfta 80, 3 te 90, 4 te 110 ve 5. Sınıfta 120 kelimelik bir okuma hızı olması gerekir. yavaş okuyan bir çocuğun sınavlarda, sorulan soruları anlamada, kelime hazinesini genişletmede, bir derdini anlatmada, anlatılan bir şeyi anlamada ne kadar güçlük çektiğinin farkında mısınız? Dolayısıyla çocukların okuma güçlükleri zamanında müdahale ile giderilmeli ve buna uygun bir çalışma yapılmalıdır.

Çok kitap okutmak okuma güçlüğünü hafif derecede düzeltir. Beyindeki algı merkezlerini çalıştıran eğitim programları daha faydalıdır. OGS okumayı güçlendirme seti, ADEDA yayınlarından çıkan eğitim programı bu konudaki ilk ve tek programdır. Bu açıdan çocuklara oku demekle onların okumayacağını, okumanın algı olarak geliştirilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Okuyan çocuklarda soyut düşünce, yargılama, mantık yürütme, kelime hazinesi, genel bilgi, başkalarını daha iyi anlama becerileri daha hızlı gelişir.

Geç konuşmaya başlayan çocuklar, geç okuma öğrenen çocuklar, okurken çok hata yapanlar, okumaktan çabuk sıkılanlar, okuduğunu anlamayan çocuklar, sbs veya öss sınavlarında süre sorunu yaşayan soruyu anlamakta güçlük çekenler okuma güçlüğü konusunda riskli grubu oluşturmaktadır.

Özellikle eğitimin ilk yıllarında erken müdahale yapıldığında okuma güçlüğünün zorlukları daha kolay aşılmaktadır.

Okuma oranlarında Azerbaycan’ı bile geçemediğimiz ortada iken okuyamayanlara daha fazla dikkat etmek gerekmez mi?

 
Toplam blog
: 14
: 1790
Kayıt tarihi
: 27.06.08
 
 

Uzm Dr Osman ABALI, Çocuk ve Genç Psikiyarisi Uzmanı 1972 yılında Kayseri’de doğdu. İlk okulu H. Al..