Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Temmuz '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Okudukça: Gönlüm Anadolu'ya düştü

Sizlere tanıtmaya çalıştığım bu kitap, öğretmen meslektaşım Ali Sarayköylü'nün ilk gözağrısıdır.. Ali Sarayköylü çekirdekten yetişmiş bir öğretmendir. Okuyan, yazan, düşünen, düşüncelerini yaşadığı ortamda arkadaşlarıyla paylaşan özverili bir öğretmendir. A. Sarayköylü 2002-2003’lerde Savuca Fatma Suat İlköğretim Okulu’nda okul müdürü olduğu günlerde, okulda kendi kıt imkânlarıyla öğretmen ve öğrencileriyle el ele vererek yanılmıyorsam 9 sayıya ulaşan “Savuca’ da Bir Işık” dergisiyle adını, okulunu, öğretmen ve öğrencilerinin ürünlerini Söke’den Anadolu’ya taşımıştı. O günlerden bu yana Ali Sarayköylüyü yakından tanıyor, yazılarıyla Söke Ekspres gazetemizde izliyorum. Son zamanlarda yorulmadan, usanmadan yazıyor.

Ali Sarayköylü 1951 yılında Söke’de doğmuş, küçük yaşta iken babasını kaybetmiş, hayatın acı çilesi içinde bugünlere gelmiştir. Sarayköylü, devlet okullarında yatılı okuyarak öğretmen olarak Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev almış değerli bir eğitimcidir. Anadolu’nun birçok yerinde öğretmenlik ve idarecilik yaptıktan sonra Almanya’ya kadar gitmiş daha sonra emekliye ayrılmıştır. Emekli olan Ali Sarayköylü, Kahve köşelerinde oturup, boş zamanlarını heba etmiyor; Söke’nin sorunlarını irdeleyip Söke Ekspres gazetesinde duyurmaya çalışıyor, Söke’nin sorunlarını kendine dert etmiş bir öğretmendir. Söke’nin sorunlarıyla iç içedir. Bir şeyler üretmeye çalışıyor. Çevresine faydalı olmaya çaba harcıyor.

Geçenlerde bizim Söke Şairler ve Yazarlar Derneği’nde sohbet ederken, fırından yeni çıkmış sıcak bir ekmek gibi bana yeni kitabını ( Gönlüm Anadolu’ya Düştü / Hikâyeler) i armağan etti.

Ali Beyin bu inceliğine sevindim, onurlandım, ben de onu bütün kalbimle tebrik ettim. İnsanları sevmek, saygı duymak, hazırlamış oldukları bir kitabından dolayı tebrik etmek, telefonla hal hatırını sormak, hasta ise geçmiş olsun demek gibi kavramlar bir vefa borcudur. Bir insanın gönlünü almak o kadar zor olmazsa gerek. Ah şu bizdeki şu kıskançlık denen meret olmazsa, hayat ne denli güzel olurdu?

“Gönlüm Anadolu’ya Düştü”( Hikâyeler) kitabı eğitimci yazar A. Sarayköylü’ nün ilk göz ağrısıdır. Bu eser, Söke’de Cumhuriyet Matbaası tesisleri arasında derli, toplu bir kapak tasarımıyla, özenle hazırlandığını görüyorum. Kitap 152 sayfadan oluşuyor. Kitapta 37 Hikâye vardır. Hikâyelerin çoğu Ali Sarayköylünün öğretmenlik yaptığı yıllarda, köylerde başından geçen olaylar zincirinden oluşan hikâyelerden oluşuyor. Özellikle Söke’ye bağlı Çavdar Köyü’nde öğretmenlik yaptığı günleri bir hikâye perspektifi içinde sergilemeye çalışıyor. Bu hikâyelerde acı ve tatlı anılar vardır. Hikâyelerini okurken benim de Anadolu köylerinde öğretmenlik yaptığım günleri hatırladım. Severek okuduğum hikâyelerden bazıları: “Tanrı Misafiri, Çimen, Horoz, Kör Ömer, Bir Açlık Hikâyesi, Kepik Mustafa ( I II ), Keklik, Kıtlık, Kız Babası, Koca Don, Müfettiş Geldi, Şapkalılar, Yan Kesici, Bir Avcılık Hikâyesi, Hacı Arif, Asker Arkadaşım, Asker Oldum Piyade, Adı geçen hikâyelerini severek okudum; kimi cümlelerinin de altını çizdim. Şimdi isterseniz kitabında yer alan “Müfettiş Geldi” başlıklı hikâyesinde bir bölüm sunmak istiyorum.

-“Köy öğretmenlerinin müfettiş hikâyeleri ünlüdür. Bence onlar Milli eğitimin en cefakâr neferleridirler. Değerleri hiçbir zaman yeterince bilinmemiş gizli kahramanlardır. Meslek hayatım boyunca zaman zaman ters düşüp tartıştıklarımın da dahil olmak üzere hepsini saygıyla, takdirle ve şükranla anıyorum. (…..).Bu anlatacağım olay benim, Çavdar’da görev yaptığım ikinci yılımda gerçekleşti. Bahsi geçen müfettiş yaşlı bir adamdı. Aradan geçen kırk yıla yakın bir zaman da göz önüne alınırsa büyük ihtimalle hakkın rahmete kavuşmuştur. Ne yazık ki adını hatırlamıyorum.(s.51).de. Ali Sarayköylü devam ediyor:

- Sonra adamın aç olabileceği aklıma geldi. Hoş, evde de bir şey yoktu ya.

“ -Sayın hocam, bir şeyler yemek ister misiniz?”

Kibar adamdı. Mahcup bir şekilde gülümsedi.

“ Şey aslında aç değilim ama ilaç içmem lazım. Bu nedenle bir şeyler yesem iyi olacak.”

Hemen yerimden kalktım.

“- Size pilav pişireyim..”

“- Hayır, hayır, daha basit bir şey olsun.”

Anladım, yumurta istiyordu. Biz gece yâda gündüz, canımız ne zaman yumurta istese komşunun kümesinden alırdık. Ay sonunda da “ toplam şu kadar yumurta “ deyip parasını öderdik. Kapıya yöneldim. “ Gidip yumurta getireyim”.

Müfettiş panik halinde isyan etti:

“ Olmaz sakın ha! Bu gece geç vakitte kimseleri rahatsız etmeyin.”

- Sayın hocam, kimseyi rahatsız etmeyeceğim. Gidip kümesten kendim alacağım. Biz komşuyla anlaştık. Aybaşlarında parasını topluca ödüyoruz.”

- “Olmaz, hemen hazırda ne varsa onu getirin.”

- Ne diyelim, emir demiri keser demiş atalar. İki günlük bayatlıkta yarım ekmeğim vardı. Bir tabakta çökelek. Çıkarıp masanın üstüne koydum. Çökeleğe biraz zeytinyağı eklemek istedim, konuğum ona da itiraz etti..(s. 53).İşte bir köy öğretmenin başından geçen yaşanmış bir olay.

Köylerimizde öğretmenlik yapanların yaşadığı öykülerdir bunlar. Benim de (1964 –1970) yılları arasında kaldığım köylerde buna benzer olaylar yaşadım. Öğretmen meslektaşım Ali Sarayköylü, bana o günleri bir kez daha canlı canlı yaşattı. O günler zor ve acı da olsa, yine bu günlerden daha güzeldi.

Sonuç olarak, Ali Sarayköylü’ nün “ Gönlüm Anadolu’ya Düştü” yeni kitabını severek, İçtenlikle dokudum. Hayatta olan ve başından geçen olayları hikâyeler halinde akıcı bir Türkçe ile önümüze seriyor. Hikâyelerinde belden aşağıya vurmuyor, birleştirici ve yapıcıdır. İçinde yaşadığı toplumun inançlarına ters düşmüyor. Gelenek ve göreneklerine saygılıdır. Öğretmenlik yıllarında gerek yurtiçinde ve gerekse yurtdışında yaşadığı olayları, acılarını, özlemleri, hüzünlerini, yalnızlıklarını ve mesleki anılarını akıcı bir üslupla, yaşanmış hikâyeler halinde bir kitapta toplamıştır. İyi de etmiştir.

Değerli meslektaşım Ali Sarayköylüyü bu eserinden dolayı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum. Özellikle bu kitabını genç öğretmenlerimize tavsiye ediyorum. Eline, diline sağlık, ömrüne bereket diyorum, sevgili meslektaşım..

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..