Okul öncesini harcamakta üzerimize yok

Okul öncesini harcamakta üzerimize yok.

Türkiye’de anaokulu eğitiminin % 4-5 kadar olduğunu biliyoruz. Bu rakam bazı Avrupa ülkelerinde %98-99 a kadar çıkmakta. Beyin gelişiminin en hızlı olduğu bu dönemi boş geçiren çocuklar eğitim hayatlarına dezavantajlı olarak devam ediyor. Çünkü bu dönemde beyin problem çözme, yorum, algı ve öğrenme sürecini hızlı bir şekilde kullanıyor. Bizim öğrettiklerimizden ziyade çocuğun çevresinden öğrendikleri daha çok katkı sağlıyor. Eğer ilgili ve zengin bir çevre sağlanırsa IQ seviyesinin pozitif bir şekilde desteklendiğini de biliyoruz. Durum bu iken birçok anne baba bu yılları boşu boşuna geçiriyor ve çocuklarının ‘’ağaç’’ gibi kendi halinde büyüyeceklerini zannediyor. Bazıları da kendisini belediye gibi ‘’sadece yemek ve bakım hizmetleri’’ ne verip ilgilendiğini zannediyor. ‘’aşkım’’ ‘’bir tanem’’ gibi cicili sözlerle onları yetiştirdiklerini zannediyor. Şunu hemen belirteyim ki bunlar yapılmalı ama çocuk asgari şartlarda beslendiğinde bile zekası çok etkilenmiyor ama ilgisiz bir çevre varsa zekasını artırma imkanı bulamayabiliyor. Binlerce ailenin çocuğunu TV ve bilgisayar karşısında bırakması ise bu dönemi baltalayan diğer önemli bir problem.

O halde tavsiyelerim

Çocuğunuzun hem fiziksel hem ruhsal ihtiyaçları ile ilgilenin

Ona aşırı ilgi ve ilgisizlik gibi uçlarda yaklaşmayın

Öğrenmenin temellerini atın ve bu temeller ilerleyen yıllarda daha da desteklensin

İmkanınız varsa kaliteli bir anaokuluna verin

İmkanınız yoksa onunla anaokulu faaliyetlerini evde yapın

Kavram becerileri, öğrenme becerileri, kas ve hareket becerilerini artıracak faliyetler yapın

Onları çok sıkmadan çok da kendi haline bırakmadan ilgilenin

Dikkatini kullanmasına ve öğrenmedeki becerilerine yardımcı olun (DGS dikkati güçlendirme seti, www.adeda.com.tr adeda yayınları, 4-5 yaş)

Davranış problemlerini önemseyin ancak öğrenme problemlerini görmezden gelmeyin

Hepimize kolay gelsin…