Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '15

 
Kategori
Eğitim
 

Okula devamsızlıkta ne durumdayız?

Okula devamsızlık fiziksel, psikolojik ve toplumsal bir çok etmenden kaynaklanabilen ve öğrencinin akademik başarısını olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülen istenmeyen bir öğrenci davranışıdır (Altınkurt, 2008).

İlkokul ve ortaokullarda eğitime erişimin önemli bir göstergesi de okula devam oranlarıdır. 2013-14 eğitim-öğretim yılında, mazeretsiz 21 gün veya üzeri devamsızlık yapan öğrencilerin oranı % 4,0’dır. Bu oran ilkokulda % 2,5, ortaokulda % 5,5 ve yatılı bölge ortaokullarında (YBO) % 13,5’tir (ERG, 2015).

MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, 2013 yılından bu yana Avrupa Birliği desteğiyle İlköğretimde Devam Oranlarının Artırılması Projesi’ni (İDAP) yürütmektedir. 2014 yılında, İDAP kapsamında projenin pilot illeri arasında devamsızlık sorununun en yoğun olarak görüldüğü Mardin, Muş, Şanlıurfa ve Van illerinde durum analizi araştırması yapılmıştır. Durum analizi, söz konusu illerde okula devama ilişkin mevcut durum ve devamsızlığa neden olan etmenlerle ilgili önemli bilgiler sunmaktadır. Buna göre devamsızlığa neden olan etmenler şöyle sıralanabilir;

-Sosyoekonomik durum ve iş gücüne katılma: Okula devamın temel belirleyicilerinden biri ailenin ekonomik durumudur. İlkokul düzeyinde düşük gelir grubundaki ailelerin çocuklarının, orta ve yüksek gelir gruplarına kıyasla daha fazla devamsızlık yaptığına işaret etmiştir. Ortaokul düzeyinde hem düşük hem de orta gelir grubunda devamsızlık ilkokula göre daha fazladır. Ek olarak, düşük gelir grubundaki kız öğrencilerin devamsızlık riski oğlanlara göre daha fazladır.

-Ana dili, cinsiyet ve engel durumu: Eğitimcilerle yapılan görüşmeler, oğlanların devamsızlık riskinin daha yüksek olduğuna işaret etmiştir. Buna karşın e-Okul verileri, kızların oğlanlara göre daha fazla devamsızlık yaptığını göstermektedir. Ayrıca kız öğrencilerin okuldan alınma ve sürekli devamsızlık risklerinin daha yüksek olabileceği düşünülmektedir. Öğrencinin evinde konuşulan dilin Türkçeden farklı olması, öğrencinin on günden fazla devamsızlık yapma olasılığını artıran bir etmendir.

-Akademik başarı ve başarı algısı: Akademik başarı ve devam arasında güçlü ve iki yönlü nedensel bir ilişki bulunur. Bu ilişki, ortaokulda ilkokula göre daha güçlüdür. Buna ek olarak, devamsızlık yalnızca karne notları ya da Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavında başarı gibi ölçütlerle değil, öğrencinin kendi başarı algısıyla da ilişkilidir. Kendini başarısız olarak tanımlayan öğrencilerin devamsızlık oranları, kendini başarılı veya “ne başarılı ne de başarısız” olarak tanımlayan öğrencilere göre belirgin olarak daha yüksektir.

-Okulun fiziksel koşulları: Araştırma kapsamında görüşülen eğitimcilere göre okullarda konferans salonu, spor salonu, bahçe alanı, kütüphane, laboratuvar gibi olanakların yetersiz olması devamsızlığın temel nedenleri arasındadır. Okulu çocuklar için cazip kılacak olanaklar ve etkinlikler sunulamaması, çocukların okula karşı olumsuz tutum geliştirmesine neden olmaktadır. Sınıfların kalabalık olması da okula devamı olumsuz etkilemektedir.

-İkili öğretim: İkili öğretim uygulanan okullarda derslerin sabah erken saatte başlaması, öğrencilerin ilk dersleri kaçırmalarına neden olmaktadır. 4. sınıf öğrencilerinin % 24’ü, 8. sınıf öğrencilerinin ise % 35’i sabah erken uyanamadıkları için devamsızlık yaptıklarını belirtmişlerdir. Öte yandan, ikili öğretim yapan okullarda teneffüs sürelerinin kısa olması da öğrencilerin okula bağlılıklarını azaltabilmektedir.

-Öğrenci-öğretmen ilişkileri ve öğretmen devinimi: Öğretmen-öğrenci arasında kurulan yapıcı bağlar, devamsızlığın önlenmesinde kilit rol oynar. Buna karşın aralarındaki olumsuz ilişki devamsızlığa neden olabilmektedir. Öğrencilerin % 25’i öğretmenleri sert davrandığı, alay ettiği veya sevmediği için o öğretmenin dersinin olduğu günlerde devamsızlık yaptıklarını belirtmişlerdir. Öğretmenlerden kaynaklı devamsızlıklar süreklilik kazanma eğilimindedir. Öğretmen hareketliliği devamsızlığa dolaylı olarak katkıda bulunmaktadır. Çok sık öğretmen değiştiren çocuklar, sahip olmaları gereken temel becerilerden yoksun kalmakta, bu durumun yarattığı akademik başarısızlık da devamsızlık riskini artırmaktadır.

-Akran zorbalığı: Diğer etkenler kadar güçlü bir etkisi olmasa da akran zorbalığına bağlı devamsızlıklar da görülmektedir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yarıdan fazlası, öğrencilerin en küçük anlaşmazlıkta birbirlerine bağırdıklarını ve fiziksel olarak zarar verdiklerini belirtmişlerdir.

İlköğretim (ilkokul-ortaokul) okullarında öğrenci devamsızlığı ile ilgili etmenleri bu şekilde sıraladıktan sonra, bir sonraki yazımızda, devamsızlığı ortadan kaldırmaya dönük çözüm önerilerinin neler olabileceğini tartışacağız.

Kaynaklar

Altınkurt, Y. (2008). Öğrenci Devamsızlıklarının  Nedenleri ve Devamsızlığın Akademik Başarıya Olan Etkisi. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. Sayı:20

ERG, (2015). Eğitim İzleme Raporu 2014-15 Sabancı Üniversitesi Yayınları.


 

 
Toplam blog
: 223
: 700
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Gaziantep' te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Son olarak Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ..