- Kategori
- İlişkiler
Okumak için bu vatandan ayrılmak zorunda bırakılanlar

Fazıl Say,Vatanı'nı, terk edecekmiş!..
PİYANİST FAZIL SAY
Fazıl Say isimli piyano san'atçısı Kardeşimiz'in; "Bizim Türkiye rüyalarımız biraz öldü. Tüm bakan eşleri türban takıyor. İslamcılar zaten kazandı, biz yüzde 30, onlar ise yüzde 70. Başka yere taşınmayı düşünüyorum.", şekl'indeki sözlerine üzüldüm ve bir ideolojik saplantı içerisin de söylenmemişse eğer, bu çok mühimdir bence. Fazıl Bey'i tanımam. Piyano'nun kendisinden değil de, O'ndan çıkan seslerindenden hiç hoşlanmam. Benim hoşlanmamam, başkalarının da hoşlanmıyacağını göstermez. Hoşlananlara da saygım var...
Mes'ele bu değil zâten!
Sayın Fazıl Say; işini çok iyi yapıyor olabilir, fakat o çok takdir ettiği batı kültüründen gelen ''demokrasi ve laikliği'', hâlâ içine sindirememişe benziyor. Yaptığı iş (piyano çalmak)' te çok usta olabilir. Fakat kusura bakmasın Sn. Fazıl Say Bey Kardeşim, yıllardır ''batı kültürünün hamuru'' ile yoğrulmuş birisi olmasına rağmen, ''DEMOKRASİ'' yi içine sindirememiş olmasına, onun adına üzüldüm ve Zât- Âl' ilerine bir vatandaş olarak kırıldım. Sadece DEMOKRASİ adına üzüldüm.
Artık günümüzde (gerçekten iyi tatbik edilebilirse eğer), güzel bir idâre şekl'i oan '' CUMHURİYET''; ciddî ve samîmi bir şekilde ''DEMOKRASİ'' ile yoğrulursa eğer, iyi niyetli idârecilerin de katkılarıyla, o memleketin insanına, mutlu bir hayat sağlıyabilir. Dünyanın bir çok yerinde, ciddî olarak demokrasilerle yönetilen memleketlerdeki halkın refâhı ile, ''DEMOKRASİ'' ile yönetilmeyen yerlerdeki halkın refahına baktığımızda, aradaki fark hemen görülecektir.
Alman Süddeutsche Zeitung Gazetesi'ne verdiğiniz bir mülâkatta; "Bizim Türkiye rüyalarımız biraz öldü. Tüm bakan eşleri türban takıyor. İslamcılar zaten kazandı, biz yüzde 30, onlar ise yüzde 70. Başka yere taşınmayı düşünüyorum." diyor Sn. Fazıl Say. Saygı duyuyorum... Sizin ve âileniz için daha hayırlı olacağını düşündüğünüz bir karar vererek( bunun çok zor olacağını da tahmin edebiliyorum.) , artık Bu Cennet Vatan'da yaşıyamıyacağınızı düşünüp, (Avrupa'nın herhangi bir yerinde de, yaşamak için, imkânlarınız müsâit demek ki?!)'' HİCRET ETME '' karârı vermiş olmanız, belki de sizin için daha hayırlı olabilir.
Bir kaç def' a ben de; sırf, çocuklarım daha özgürce okuyabilsinler, ilim tahsil etme imkânına kavuşabilsinler diye, bir müddetliğine de olsa buralardan gitmeyi, çok düşündüm. Ama benim, sizin gibi imkânlarım müsâit olmadığından, bunu yapabilme şansım olmadı.
Ne olurdu sanki Almanya'da, Avusturya'da veya Avrupa'nın diğer Devlet'lerinde olduğu gibi, benim Memleketim'de bizim çocuklarımız da okuyabilselerdi... Lüzumsuz yere, bir 28 Şubat süreci başlattılar, çocukları ve âileleri perişân ettiler. Binlerce kız çocuğu Avrupa'larda, Uzakdoğu'larda ve Ortaasya'larda sırf okuma, tahsil yapabilme adına, bir sürü eziyet çektiler, hâlâ da çekiyorlar. Buna rağmen, Devletine küsmedi bu yavrular.
Onca çile'ye, ıztıraba rağmen okudular... okudular... hepsi, pırlanta gibi birer âdem oldular.
Onlar; idealist binlerce genç!.. Üstelik, çok mâsum bir okuma arzuları yüzünden, haksızca mağdur edilmişler. Sırf başlarında örtü var diye!..
Onlar'ın; sâdece okuyabilmek, kendi yurtlarında ana-babalarına yakın birde, en azından kendi ÖZ VATANI' nda, ilim tahsil edebilmekti gâyeleri... Hiç bir suç işlememişler!.. Tek suçları, ''okuma arzuları''!..
Fazıl Say, sâdece bir kişi!.. Hiç bir mağduriyeti yok. Çoluk-çocuğunu alıp, hayatını yaşamak için Avrupa'nın bir ülkesine gidecek... İmkânı da müsâit herhalde?!
Sebep?
Bir de!.. Bu Ülke'nin % 70 ' i onun düşüncesinin karşısında olduğu için!
Sevgili Fazıl Say Kardeşimiz de; analarının ak sütü gibi helâl, DEMOKRASİ' nin GEREĞİ olan, Halk'ın oyları ile gelmiş olan Hükümet'in, bakan eşlerinin başları kapalı diye terk'edecekmiş bu cennet Vatan'ı.
Yazık!..
Sevgili Fazıl Say Kardeşimiz, her ne kadar bir kendisi ve âilesini düşünerek, kendince haklı sebepler yüzünden, bu Cennet Vatan'ı terk'etmek istiyor olsa bile, ben, O' nun da değerli fikirleri alınıp, gönl'ünün kırık olduğu noktalar tamir edilmek sûreti ile, bu vatanda kalmasının yolları aranmalı ve bu Cennet Vatan, O'nun yapacağı böyük hızmetlerden, mahrum bırakılmamalıdır diye düşünüyorum.
Bunun için, millet olarak seferber olunmalı bence...
Gerekirse, başları kapalı olan bakan eşlerinin de, başlarının açılması için baskı yapılmalı.
Buna rağmen; Fazıl kardeşimiz gene de ısrar ederse yurt dışına yerleşmeye, sırf, bu ülke O'nun yapacağı böyük hizmetlerden mahrum olmaması içün, çok yakın bir zamanda, bu ülke insanı'nın '' % 70'lik kısmından'' da, Fazıl Kardeşimizin tarafına geçeceğine dâir, imzalı senet alınmalı!..
Bu memleket te, böyük bir değerini kayb'etme tehlikesinden kurtulmalı!...
17.12.2007, pazartesi
Bektaş Azizoğlu