Olaylar ve insanlar

Başlık benim değil.

İnsanlar çeşitli olaylar karşısında çeşitli düşüncelere sahip olabiliyor ve gene çeşitli olaylar nedeniyle bu düşüncelerinde değişmeler olabiliyor.

Sanal âlemde başlayıp gerçek âleme dönüşen bazı dostluklar; başlangıçta çok iyi diyaloglar içinde yürürken; sağlam bir temeli olmadığı için aniden çökebiliyor.

Ömür boyu kimsenin tavuğuna kışt demeden, kimsenin kuyusunu kazmadan, kimsenin dedikodusunu yapmadan, kendi özel ve genel yanlarınızın bilinci altında, özeleştiri yaparak, karşı tarafa hak vermeye çalışır ve tesadüfen bir kısım olayların içine dâhil olursunuz.

Samimiyetiniz, hassasiyetiniz, duygusallığınız, heyecanınız ve dürüstlüğünüz nedeniyle; bu olaylardaki haksızlıklar karşısında isyancı olur ve bunu kolay kolay hazmedemeyerek üzerinde durur, mesele edersiniz.

Bu yapı ve karakterinizle birlikte her insani kendiniz gibi görür, onun samimiyetine inanır, onu evladınız gibi benimseyerek, ailevi bazı sırlarınızı açar, kariyeri ve hasbelkader, kısa bir sure içinde sizlerle kaynaşmışlığı ve sizin sevginizi kazanmışlığı nedeniyle ailevi bazı sırlarınızı açarsınız.

Kendisine duyulan güven ve sevgi nedeniyle de onu evladınız gibi görür ve kendisinden küçücük bir telkin beklersiniz.

Ama yanlış anlaşılarak hüsrana uğrar ve çok kötü bir şekilde refüze edilirsiniz.

Temelsiz dostluklara güvenmenin yanlış olduğunu, hayattan zevk almak için vurdumduymaz olunması gerektiğini seksen yaşından sonra öğrenmek üzüntü veriyor insana... Bornova 14 Eylül 2008