Öldüren kentleşme

Bu yazıyı yazmaya bi kaç gün önce gazetelerde ki haberi okuyunca karar verdim.Haberde İstanbul Valimiz bir proje tanıtım konuşmasında 'olası bir depremde kaç kişinin öleceğini söylemeye dilim varmıyor' diyor.

Sanırım velimiz depremde halkın bilinçlenmesi ile ilgili bir projeyi tanıtıyor. Ama projeden çok valimizin depremde kaç kişinin öleceğini söylemeye dilinin varmaması basınımız manşetinde yer alıyor.

Ben sizi meraktan kurtararak olası İstanbul depreminde kaç kişi öleceğini mesleki deneyimime dayanarak açıklayacağım.Ancak bu açıklamayı yapmadan önce bazı verileri bilmem gerekiyor:

       1) Depremin merkezi

       2) Depremin büyüklüğü

       3) Günü

       4) Saati

       5) Tarihi

Siz bana bu bilgileri verebilirseniz ben size depremde kaybedeceğimiz kişi sayısını yaklaşık verebilirim.

Bir depremde kayıp sayısını bu faktörler önemli ölçüde etkiler. Özellikle ilk 4 madde bu işi bilen her-kesin önemsediği faktörlerdir. Ancak ben bunlara bir faktör daha ilave ediyorum o da tarih. Şimdiye kadar pek dikkate alınmamış olsada bundan sonra en önemli etken; depremin olacağı tarihtir. Can ve mal kaybını belirleyecek en önemli etkendir.

Neden tarih diğer etkenlerin hatta deprem büyüklüğü etkeninin önüne geçti?

Bugün olası bir depremde depremin büyüklüğüne göre İstanbul ya da diğer metropollerimiz enkaz yığınına dönecek. Eğer uygulanabilicek bir plan varsa (ki yok) uygulanamayacaktır. Tam bir kaos, onbinlerce ölü ve yaralı binlerce  ağır hasarlı bina ulaşılamayan enkazlar, kurtarılamayan insanlar, çöken sağlık, eğitim, ekonami, ulaşım, haberleşme.....say sayabildiğin kadar.

Olası 2020 depremi; büyüklük 7, yer Marmara Denizi İstanbul Bakırköy'ün 10 km güneyi

       Ağır hasarlı bina                                 20

       Orta hasarlı bina                                 50

       Hafif hasarlı bina                                 200               

       Ölü sayısı                                            100

       Yaralı sayısı                                         200

Aradaki fark,işte tarih farkının neden önemli oluğu;

Bu kadar bariz farkı oluşturacak sebep ne mi?
 
KENTSEL DÖNÜŞÜM.

Afetin ülkenin ekonomisine ve geleceğine pranga vuracak en büyük etkenlerden olduğunu gören Hükümetin ve bu işi gerçekten bilen ve bilincinde olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan BAYRAKTAR'ın öncülük ettiği Afet Yasası

İşte tarih bunun için önemli. Kentsel dönüşüm ne kadar hızlı gerçekleşirse açıklama yapacak, valilerde daha rahat konuşacaklar. Onun için herşeyden önce kentsel dönüşümü nasıl hızlandırırlar ona çalışmalılar.
 
Bu proje insanlarda ki deprem fobisini, afet fobisini tarihe gömecek çalışmanın merkezi olacaktır.