- Kategori
- Magazin
Ölene Kadar Dizisi Uyarlama mı?

Ölene Kadar Dizisi Uyarlama mı?
( ÖZEL HABER-Oya Tekin )
Başrollerini Engin Akyürek, Fahriye Evcen, Sarp Levendoğlu, Gülcan Arslan’ın paylaştığı Umur Turagay’ın yönettiği TIMS Production- Timur Savcı imzalı ATV’nin yeni dizisi geçtiğimiz hafta görücüye çıktı. İddialı dizi uzun süreden beri merak konusuydu. Daha başlamadan dünyanın pek çok ülkesine yayılan Engin Akyürek hayranlarının çabasıyla da çok ses getirdi. İlk bölümün sonrasında sosyal medyada beğeni toplayan dizi eleştirmenlerden de olumlu yorumlar aldı. Bununla beraber eleştirel yorumlar da aldı. Dizinin yayınlanan bölümüyle ilgili ABD kanalı HBO’da yayınlanan mini dizi The Night Of’a benzediği iddia edildi.
Ölene Kadar dizisinin hikayesiyle ilgili dizi yayınlanmadan önce de uyarlama olduğu yönünde haberler yapılmıştı. 1994 Amerikan yapımı Esaretin Bedeli filminden esinlenip esinlenmediği yolunda yorumlar da olmuştu. Son olarak The Night Of’la olan benzerlik gündeme gelince yazarlıktan önce gazeteciliğin verdiği sorumlukla hikayenin yaratıcısı Elif Usman Ergüden’e işin aslını sordum.
Elif Usman Ergüden’in verdiği cevabı aynen yayınlıyor, yorumu izleme penceresine bırakıyorum.
Ölene Kadar Uyarlama mı? Esinlenme mi?
Selamlar Oya hanım,
Ölene Kadar'ın detaylı genel hikayesi, (ismi farklıydı tabii o zamanlar) ilk bölüm ilk draft senaryosu vs 2014 ağustos eylül aylarında tarafımdan yazıldı. Mail kayıtları mevcut, ayrıca zaten o zamanlar beraber çalıştığım İrfan Şahin, Lale Eren, Pelin Diştaş gibi kıymetli isimler bunu doğrulayacak durumda, zira hikaye ilk çıktığında ilk onlar okumuştu. O zaman bu hikayeyi hayata geçiremedik. Proje rafa kalktı. 2016senesinin başlarında ise Tims'le çalışmaya başladık proje üzerinde tekrar ve onların da katkılarıyla son halini verdik öyküye. Yani The Night Of'u izleyip, biz de böyle bir hikaye yapalım diye yola çıkmış değiliz hiçbir şekilde. Dediğim gibi, hikayenin iki seneden uzun bir geçmişi var, Tims’le çalışmaya başladığımızda da The Night Of'tan haberimiz dahi yoktu. Dolayısıyla böyle bir imayı yanlış ve haksızca bulduğumu belirtmek istedim. Zaten aslında izleyenler bilir, çok da farklı hikayeler, tek ortak noktaları suçsuz yere hapse giren bir ana karakter barındırmaları ki bu konuda The Night Of'tan önce zaten bir sürü yerli yabancı film, dizi yapılmış, sayısız öykü roman oyun yazılmıştır. Görsel tarz, reji dili, atmosfer, ışık renk vs kullanımı açısından yer yer benzeştiyse de bu da taklitçilikten değil, "aklın yolu bir" durumundan olabilir ancak. Çünkü yönetmenimiz de yapımcımız da tüm yaratıcı ve teknik ekip de, taklitçi bir zihniyete yaslanacak insanlar asla değil. Dolayısıyla neresinden tutsak haksız yakışıksız bir itham bu. İnsanların sevgiyle özenle emekle yaptıkları işlere, o insanların işlerine saygısına, yeteneklerine hakaret etmemek, bilip bilmeden kimseye ayıp etmemek lazım. Eleştirinin üslubu önemli, yoksa herkes her şeyi eleştirebilir, ancak bu bir insanın mesleğiyse, biraz daha dikkatli ve duyarlı olmalıdır, kelimelerini nereye varabileceğini düşünerek seçmelidir, bu eleştirmenin sorumluluğudur diye düşünüyorum.
Ölene Kadar uyarlama mı, esinlenme mi sorusuna cevabım ise;
Hayır, bu uyarlama değil, özgün bir hikayedir…
https://twitter.com/#!/oyatekin (@oyatekin)
http://yurthaber.mynet.com/yazarlar/tum/1/o.tekin35
Oya Tekin/ Yaşadıkça.com köşe yazarı
Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilmeksizin izin alınmadan kullanılamaz.