Olimpiyatlarda neden başarı bekledik?

-Herkes konuşuyor!
-“Olimpiyatlar da neden başarısız olduk?” Diye.

-Gülünç bir soru.
-“Ne yani, başarı mı bekliyordunuz?” Diyesi geliyor insanın.

-Memleketimizin eğitim müfredatı neden başarısız olduğumuza yanıt vermiyor mu?
-Aslında veriyor.
-Bizim çocukluk zamanlarımızda, haftada iki saat beden eğitimi dersi görürdük.
-Ve dersin ana konusu, sağa ve sola dönüş yapmaktı.
-Becerirsen sağa ve sola dönüş yapmayı, alırdın sınıf geçecek notu.
-Lakin beden eğitimi dersi öyle önem arz eden bir derste değildi.
-Laf ola beri gele bir dersti.
-Sağa ve sola dönüş dersi bittimi, koca bir sezon ders boş geçerdi.
-Haftada iki saatlik beden eğitimi dersinde herkesin işi gücü top oynamaktı.
-Başında ne bir hoca.
-Ne sistemli ve disipline olmuş bir eğitim.

-Yıllar geçti, bu anlayış ve zihniyet değişmedi.

-Şimdi vatandaş soruyor.
-“Efendim neden ülkemiz olimpiyatlarda başarısız?”

-Herhangi bir spor dalına ilgi gösterdiği için çocuğunu sille tokat döven babaların olduğu bir ülkede yaşıyoruz.
-Unutmayalım.
-Top oynayabilmek adına evinden gizlice kaçan çocukların olduğu bir ülkede yaşadığımızı yurdum insanı unutmuş.

-Yurdum insanı soruyu patlatıyor.
-“Ülkemiz neden sportif branşlarda başarısız?” Diye.

-Başarısızlıklarımız devam edecektir sportif branşlarda.
-Kesin.
-Belki fanatizmin çığır açtığı takım sporlarında geçici başarılar yakalayabiliriz.
-Mesela futbolda.
-Mesela basketbolda.
-Ama geçici başarılar olur.
-Ve olmuştur da.
-Sonrası yok.

-Bir ülkenin spor alanında sistemli bir politikası olmaz ise başarı yakalamak mümkün mü?
-Değil.
-Ama bizim siyasilerimiz halen bu gerçeğin farkında değiller.

-Hiç duydunuz mu?
-Seçim propagandalarında “İktidara geldiğimizde olimpiyatlarda şu kadar madalya hedefliyoruz” Diyen bir siyasi parti lideri.
-Bu basit yaklaşımdan hareketle, ülkemizde hiçbir siyasi partinin, spor politikası olmadığı ortada.

-Peki, nasıl başarı yakalanacak?
-Nasıl bir politika ile sportif branşlarda gelişme kaydedilecek.

-Sonuçta başarının altında yatan en yalın gerçek, disipline edilmiş eğitimdir.
-Devlet ve medya bir nebze olsun kafasını futboldan kaldırıp, diğer spor dallarının da olduğunun farkına varıp, bu işlere bütçe ayırırsa, neden başarı gelmesin ki.
-Bu alanlarda, hedefi olanlara, maddi destekler sunarak neden başarı sağlanmasın ki.
-Teşvik primleri vererek, memleketin dört bir yanını spor pistleri ile doldurmasın ki.

-Yeter ki istensin.
-Kuşkusuz para ister.
-Kuşkusuz maddi güç ister.
-Ama onca şeye, akla hayale gelmeyecek şekilde paralar harcanırken, sportif alanlardaki yatırımlara neden para ayrılmasın?
-Neden bu ülkenin milyonlarca gencinin, gündelik yaşamında, hobi olarak yaptığı bireysel bir spor dalı olmasın?
-Egosunu tatmin etmek adına her zaman kullanabileceği spor pistleri çevresinde bulunmasın?

-Bu ülkenin gençleri halen mahalle aralarında futbol oynuyor.
-Geçtik diğer spor dallarını.
-Mahalle aralarında ve yol üstlerinde futbol oynuyor.
-Daha birçok okulun bahçesinde, basketbol ve voleybol sahaları yok.
-Çok para mı gerekiyor bunlar için?
-Hayır.
-Ama eğitimcilerimiz henüz spor bilincinin farkında değiller.
-Spor bilincimiz toplumsal olarak yerlerde gezer noktada.

* * * * *

-Antalya’yı bu konuda bir nebze olsun ayrı tutmak istiyorum.
-Son yıllarda Antalya’da yaşayan aileler.
-Ve özellikle orta gelir grubundan olan aileler, çocuklarını mutlaka bir spor dalına yönlendiriyor.
-An azından hobi anlamında dahi olsa da.
-Yüzme sporu bunların başında geliyor.
-Hemen ikinci sırada tenis sporunu görebiliyoruz.
-Tenis ki zengin sporu diye bilinir.
-Aksine, bu gün Antalya’nın muhtelif birçok yerinde, tenis kortları mevcut.
-Ve ders veren birçok hoca var.
-Çocuklar sistemli, bilinçli ve disipline olmuş bir şekilde tenis dersleri alıyor.
-Güzelde oluyor.
-Yine Antalya halkında en dikkat çeken özelliklerden biriside yürüme sporu yapmaları.
-Parklara konan aletlerde spor yapmaları.
-Hem de binlerce insan günlük olarak bu gibi sporları yapıyor.
-Antalya’nın hemen her yerinde basketbol sahaları var.
-Halı futbol sahaları o denli çok ki.
-Vatandaşlar bir şekilde buralardan yararlanıyor.
-Ama yeterli değil.
-Ve bu saydıklarımız Antalya özelinde hayata geçen şeyler.
-Ülkenin dört bir yanına yayılması gerekiyor.
-Daha yoğun bir şekilde.