Olmaz olamaz demeyin

Merhabalar,

Bu gün sizlere yaşanmış bir olay anlatacağım, inanamayacağınıza eminim, ama gerçekten yaşanmış bu sizlerle paylaşacağım hayat hikayesi;

Bir evde anne, baba iki yetişkin kız çocuğu ve bir babaanne yaşıyorlar.

Babaannenin dört tane daha evladı var ve her ay bir çocuk babaanneyi evine alıp bakıyor.

Bu anlatacağım olay en büyük abinin evinde oluyor.

Babaanne çok yaşlı ve kolay hatırlamayan evlatların eline kalmış yaşlıca bir kadın, çocuklarının evlerini dolaşıyor aylarca, sonra bu acıya katlanamıyor yice yatalak ve kendini bilmez olarak yaşam mücadelesi veriyor.

Bu sırada büyük oğlanın büyük kızları sevdiği ve anlaştığı bir gençle ailece ilk önce sözleniyorlar ve yine ailece nişan günün belirliyorlar.

Nişan gününe kadar çarşılara gidilip alış verişler yapılıyor, nişanlıklar ve damatlıklar alınıyor. Sadece nişan gününü bekliyorlar.

Aksilik bu ya, nişandan bir gün önce bu yaşlı babaanne yaşamını kaybediyor.

Nişan evinde neşe yerine hüzün bırakıyor.

Aile çok üzülüyor (Acaba), ama ertesi gün nişanda var onuda düşünüyorlar.

Diğer kardeşlere annenin yaşamını kaybettiğine dair büyük evlat haber veriyor.

Hepsi ağabeyin evinde toplanıyorlar, ağlaşıyorlar(mı acaba), konuşuyorlar.

Büyük ağabey son kararı veriyor, 'Annemi nişandan sonra defnedeceğiz'.

Diğer kardeşler buna her ne kadar itiraz etsede ağabeyin dediği oluyor.

Büyük evlat o gece annesinin cenazesini hastaneye bırakıp eve geliyor ve nişan işlemlerine başlıyorlar.

Diğer kardeşler ağabeylerine o kadar çok kızıyorlar ki, yeğenlerinin nişanına gelmiyorlar.

Anneleri yaşamını kaybetmişken büyük ağabeylerinin yaptığı bu olayı kınıyorlar ve nişana gelmeyerek bu olayı protesto ediyorlar ve kendisine darılıyorlar.

Büyük ağabey sanki annesi yaşamını kaybetmemiş gibi eşi ve kızlarıyla o gece o nişanı, davullu zurnalı sazlı cazlı yapıyorlar ve çok da güzel eğleniyorlar.

Ertesi gün dargın kardeşlerle birlikte ağabeyde cenaze işlemlerini yapıp annelerini toprağa veriyorlar.

Ondan sonraki günlerde diğer kardeşler artık ağabeylerine dargın oldukları için kendisini arayıp sormuyorlar.

Şimdi bu olayı ben şöyle yorumladım;

Babaanne yaşamını isteyerek bir gün evvel kaybetmiyor, kadıncağız ölmüş, onlar illa nişanı yapacaklar, halbuki bu bir nişan ve ertelenebilir bir gün, evlilik günleri bile böyle bir günde ertelenirken nişanın ertelenmeyip illaki söz verildiği gün yapılmasını o aileye hiç yakıştıramadım.

Bu olayı duyduğumda çok şaşırdım, inanamadım ve inanmakta istemedim.

Bu ağabey bu nişan sayesinde hem annesini hemde kardeşlerini kaybetmiş oldu, buna hiç üzülmedimi acaba?

Nişan olan genç kız, o günden sonra evlenip çoluğu çocuğu olduktan sonra nişan gününü hatırlayıp mutlu olacak mı acaba?

Bunlar beni çok düşündürdü.

Allah herkese hayırlı evlat versin inşallah diyorum.

Allah kimseyi kimsenin eline düşürmesin istiyorum.

Bu olay beni çok etkilediği için sizlerle paylaşmak istedim ve hayatta neler oluyor bir kez daha bilmenizi istedim.

Herkese sonsuz ve sorunsuz sevgiler diliyorum.

Hülya-Alyoşa